X

İlk 90 gün: Yeni bir işte başarılı olmanın sırları

“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” derler ya, hayatın devinimi içinde gerçekten de her şey akıp gidiyor ve değişiyor. İzlediğimiz kariyer yolu da buna dahil… Daha önceki yazımızda sizlere, değişime katılmanın ve iş değiştirmenin size katacağı olumlu özelliklerden bahsetmiştik.

Değişim arifesinde olduğunuz bir süreçte, hayatın size verdiği roller de değişmeye başlar: yeni bir işin getirdiği sorumluluklar, farklı bir çevreye girmek ya da yepyeni bir patrona rapor vermek gibi… Liderlik gelişim şirketi Genesis Advisers kurucusu ve aynı zamanda ‘İlk 90 gün: Hızlı ve daha zeki olmak için uyanış stratejileri’ kitabını yazarı Michael D. Watkins bu değişim sürecinde size yardımcı olacak bazı ipuçları sunuyor.

Watkins’in önermesine göre işteki ilk 90 gününüz bir hayli önem teşkil ediyor; çünkü bu süreç yöneticilerinizin ve iş arkadaşlarınızın gözüne girip kendinizi kanıtlayacağınız, dolayısıyla gelecekteki kariyer haritanızı belirleyeceğiniz bir süreç. Sevgili Uplifers okuyucularımız için yeni işinizde etrafınıza iyi bir izlenim bırakmanıza yardımcı olacak, Watson’ın tavsiyelerini sizlerle paylaşıyoruz.

İşteki ilk 90 gün neden bu kadar önemli?

Watkins’ın araştırmalarına göre, iş değiştirme öncesi yaptıklarınız, en fazla önem teşkil eden şeyler. İş arkadaşlarınız ve yöneticileriniz, elindeki sınırlı bilgiye dayanarak sizin hakkınızda birtakım kanılara varacaklar ve fikir sahibi olacaklar. Ve bu süreçte vardıkları kanılar da muhtemelen ileriki dönemlerde çok fazla değişmeyecek… Bu yüzden, yeteneklerinizi iyi bir şekilde sergileyerek onların sizin hakkınızda olumlu fikirlere oluşturmalarına katkıda bulunabilirsiniz.

İyi bir izlenim bırakmanın yolu

Watkins, insanların yaptığı en önemli hatanın; şirketin politikasından ziyade teknik becerilere çok fazla odaklanmaları olduğunu dile getiriyor. Kilit ilişkileri erkenden sağlamaya bakın, patronunuza “Tanımam gereken önemli insanlar kimler?” diye sorun ve bu insanları kahve içmeye ya da öğle yemeğine davet edin. Böylece, ilişki kurmak için ilk adımı atmış olacaksınız. Sadece üst düzey yöneticilere değil her seviyeden iş arkadaşlarınıza da gereken önemi verin.

Olası hataları önlemek ve öğrenim sürecini hızlandırmak

İnsanların genellikle değişim sürecinde belli bir öğrenim eğrisi olduğunu düşünürsek, yeni bir işe başladığınız zaman daha fazla hata yapmanız olası. Ancak ofis kültürünü gözlemlemek için vakit ayırın, buna uyum sağlamaya çalışın ve konuşmadan önce mutlaka dinleyin.

Ayrıca, önceki şirketiniz hakkında konuşmak ya da ofis duvarınıza önceki işvereninizden kazandığınız ödülleri koymak ters bir etki yaratabilir. Eski şirketiniz hakkında soru sorulmadıkça, konuşmamanız size fayda sağlayacaktır.

Son olarak; takip edin. Birine bir şey yapacağınızla ilgili bir söz verdiyseniz, sözünüzü yerine getirdiğinizden emin olun. Böylece insanların güveninin kazanırsınız.

Öğrenim sürecini hızlandırmak için bir süreliğine iş-yaşam dengenizde değişiklikler yapabilirsiniz. Elbette bakmakla sorumlu olduğunuz çocuklarınız ve bir aileniz varsa bu biraz zorlayıcı olacaktır, ancak bu dönemde çevrenizdekilerden çocuklarınıza bakması için yardım alabilirsiniz.

İlk 90 gün içinde açıkları değerlendirmek

Eğer işinizin sevmediğiniz ya da iyi gitmeyen kısımları varsa bunları bir süreliğine görmezden gelin ve işinizin iyi taraflarına odaklanın.  Watkins kendinizi çok yönlü olarak geliştirmeniz için iki adımlık bir program öneriyor: İlk adım olarak güçlü ve zayıf yönlerinizi belirleyeceğiniz bir liste yapın. İkinci adımda ise, iş sorumluluklarınızı tercihlerinizden ziyade önem açısına göre önceliklendirmeye kendinizi alıştırın.

Yöneticinizin sizi sevmesi ve güvenmesi için ne yapılabilir?

Bu ilişkinin iyi yürümesini sağlamak sizin sorumluluğunuzdadır, bu yüzden Watkins’in önerisi proaktif olmak. Patronunuz ulaşılması kolay biri değilse, ona kendisiyle nasıl iletişime geçilmesini istediğinizi sorun. Patronlar sürprizleri fazla sevmez, bu yüzden ona beklentilerini sorun, yolunda gitmeyen şeyler varsa bunu ona bildirin ve nasıl çözeceğinizi danışın. Bu stratejiler patronunuzun sizin güvenilir olduğunuzu anlamasına yardımcı olur.

Ayrıca yöneticiniz için önemli olan işleri halletmeniz onun güvenini kazanmanız açısından son derece önemli. Eğer sizin açınızdan öyle olmasa bile, patronunuzla organize bir şekilde ilerlemeniz özelikle ilk 90 gün faydalı olacaktır.

Yeni role adapte olmak

Kariyer basamaklarında yukarı çıktıkça, bir önceki işinizde size başarı getirmiş olan becerileriniz, yeni rolünüzde de sizi başarılı bir konuma getirecek anlamına gelmiyor. Bu yüzden, Watkins yeni işinizin gerektirdiği becerileri ilk olarak tanımlamanızı öneriyor. Ardında o pozisyonun gerektirdiği şekilde kendinizi geliştirebilirsiniz.

Yeni işinizde vakit geçirdikçe, bazı beceriler kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Teknolojiden ve ücretsiz kurslar sunan web sitelerinden faydalanarak da kendinizi geliştirebilir ve yeni beceriler kazanabilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale