X

İlişkinizde fazla iyi olduğunuzun 6 işareti

Dünyada en fazla yazılıp çizilen ve üzerinde konuşulan şey muhtemelen kadın erkek ilişkileridir. Sağlıklı kadın erkek ilişkisinin sırrını çözebilmek mümkün olmadığı gibi, sağlıklı ilişki tanımı da kişiden kişiye muhakkak değişiyor. Ancak bazı davranış tipleri var ki, sanırım tüm ilişkilerde tehlike çanlarını çaldırabilirler. Üstelik bu davranış biçimleri ilk bakışta çok da olumsuzmuş gibi algılanmıyor ve hatta “Ay beni ne kadar seviyor!”  diye düşünüp tuzağa bile düşebiliyorsunuz. Hadi birlikte bir göz atalım:

1. Partnerinizi gereğinden fazla düşünmek

Yedi mi, içti mi, üşüdü mü, ilaç saati kaçtaydı, faturayı yatırdı mı..vs. Düşünülmek çok güzel bir şey ama anaç olma sınırlarını zorlamamak lazım. Bunu çok fazla yaparsanız konu başka boyutlara gidebilir. Partneriniz kendisini yeterince olgun ve sorumluluk sahibi bulmadığınızı düşünür ya da bir noktada partnerinizi kendinize bağımlı hale getirebilirsiniz. Bırakın yapması gerekenleri kendi yapsın. İlişki yaşayacak yaşa geldiğine göre kendi sorunlarını da kendi çözecek yaşa gelmiştir demektir.

2. Duygusal dürüstlük

Elbette mutluluğu paylaşmak çok değerli; ancak mutsuzluk ve acıyı da partnerinizle paylaşabilmelisiniz

Sürekli mutlu görünen insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz bilemem ama bana çok gerçekçi gelmiyorlar; çünkü malesef böyle bir dünya yok. Tamam, olaylar sarpa sardığında pozitif bakabilmek güzel bir özellik ama sağlıklı ilişki yaşamak duygusal dürüstlük gerektirir. Mutluluğu paylaşmak kadar, üzüntüyü, dertleri de ilişkilerde paylaşmak gerekir. Bu sebeple ne hissediyorsanız onu paylaşmaktan asla çekinmeyin.

 3. Çünkü partneriniz için en iyisini siz bilirsiniz

Gerçekten öyle mi? Hiç de değil! Yıllar içinde ilişkilerden öğrendiğim bir şey varsa o da zorla güzelliğin olmadığıdır. Zorla kimseye kendi doğrularınızı ya da hayat tarzınızı dayatamazsınız. Sağlıklı beslenmiyorsa bu konuda tabi ki kendisiyle konuşup önerilerde bulunabilirsiniz, sağlıklı yemekler sunabilirsiniz ama istemiyorsa da diretmenin anlamı yok. Spor yapmıyorsa sabahın körü kuş gibi cıvıldayarak tepesine giderseniz sizden daha da nefret etmesini garantilemiş olursunuz. Önerin, paylaşın ama diretmeyin. Yapmıyorsa surat asıp memleket meselesi haline getirmeyin.

 4. Aynı fikirde olmamak

Uzun ilişkilerde fikir ayrılığına bağlı olarak tartışmalar yaşanabilir

İki insan uzun zamandır birlikteyse illa ki bazı konularda anlaşmazlık çıkacaktır. Çıkmıyorsa sorun var demektir. Çıkmıyorsa tartışmıyorsunuz demektir, tartışmıyorsanız iletişimde bir tıkanıklık var demektir. Hani ben bir ilişki uzmanı falan değilim ama tartışma yaşanmıyorsa mutlaka taraflardan birinin dediği oluyor demektir. Bu da doğal olarak hiç sağlıklı değil. İçinizde tutmayın. Birbirinize girin de demiyorum ama herkesin kendi tercihini söyleme hakkı vardır. Söylemezseniz ileride daha büyük problemler ortaya çıkacaktır.

5. Partnerinizin sorunlarını çözmek

When a man loves a women” filminin bir sahnesini hatırlıyorum. Kadın alkol bağımlısı ve tedavi görüyor, erkek de iyi niyetle çok sevdiği eşine bildiği tüm yollardan destek oluyor. İki de çocukları var. Çocuklar kavga ederken ve anne onları yatıştırmaya çalışırken, baba hemen araya giriyor. Yardım edecek ya karısına. O üzülmesin, yıpranmasın diye kendi müdahale ediyor ve çocukları ayırıyor. Annenin sorunu çözmesine müsaade etmiyor. Filmin başka bir sahnesinde de kadın bu davranışın aslında kendisine yardımcı olmadığını, tam tersine onu güçsüzleştirdiğini söylüyor. “Beni çocuklarımın yanında küçük düşürdün, sorunları kendi yöntemimle, anneleri olarak çözmeme müsaade etmedin” diyor. Adam şok oluyor; çünkü o sadece karısına yardım ettiğini sanıyor.  Durum tam da böyle aslında. Bazen partnerinizin hatta çocuklarınızın da sorunlarını çözerken belki de onlara iyilik yapmıyoruz. Bırakalım herkes kendi sorunlarını kendi çözsün, ayakta kalsın, o hazzı alsın. Bunu yapmadığımız taktirde onları kendimize fazlasıyla bağımlı hale getirme riskimiz büyük oluyor.

 6. Fazla korumacı olmak

Bir önceki maddeyle biraz iç içe aslında. Bazen fazla korumacı tavırlar, ilişkilerde romantik bile algılanabilir. Ama güç ve kontrol etme isteği olarak da algılanma ihtimali yüksek. Özellikle Türk erkekleri genellikle fazla korumacı olabiliyorlar. Karınızı tek başına bir yere yollamama sebebiniz acaba kendi içinizdeki sadakatsizlik korkusu yüzünden mi? Belki de bunu düşünmeliyiz.

Uzun süreli ilişkilerde en önemli şey önce kendimize ve duygularımıza iyi bakmak ve mutlu olup  kendimizi ifade edebildiğimizden emin olmak. Her sabah kendimize soralım ve bunlar üzerine düşünelim:

İşle ilgili yapılması gerekenler, eşimizle ya da çocuklarımızla ya da evle ilgili yapılması gerekenler neler? En önemlisi ben nasılım? Bugünü mutlu olarak kapatabilmek için benim neye ihtiyacım var?

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Aşk ile bağımlılık arasındaki benzerlikler ve farklar nelerdir?

İlişkide problem yaşanmasını tetikleyen 10 kötü alışkanlık ve kurtulma yolları

Özlem Sökmen: Koşucu, anne, sokak hayvanı aşığı, eğitmene dönüşmüş ex İnsan Kaynakları insanı. TED Ankara Koleji ve Hacettepe Üniversitesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Unilever, Turkcell, Lafarge, BC ve Arçelik gibi birçok çok uluslu şirketin İnsan Kaynakları departmanında 20 yıl boyunca yerel, bölgesel ve global düzeyde yönetsel kadrolarda görev aldı. Kurumsal hayata en büyük hayali olan “iş hayatına yeni atılanlara profesyonel hayatı ‘hack’lemeyi öğretme aşkıyla” veda etti. Personal Best isimli şirketin kurucusu ve aynı isimli eğitimin yaratıcısı. 2016’da 3 adet uluslararası maraton koşmuş olan Özlem, 15 yaşında bir kız ve sokaktan sahiplenilmiş iki kedi ve iki köpek annesi. İşi, kızı ve sevdikleriyle geçirdiği zamandan arta kalan her anını ormanda, koşu pistlerinde geçiriyor ve genel olarak güzel yemekler, güzel şaraplar ve güzel tatiller için yaşıyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale