X

İlişki, bağlanma, bağımlılık: Sizin ilişkileriniz nasıl?

Günümüz dünyasında yaşanan değişimler, olaylar, dönüşümler çerçevesinde ilişkilerimizin de değişip dönüştüğünü görebiliyoruz. “İlişki” adı altında olmadan yaşanan ilişkiler, bir var olup bir yok olan ilişkiler, “Şu kişi iyi ama…” cümleleriyle biten memnun olunmayan ilişkiler, “Ne yaparsa yapsın onu bırakmam” diyilen bağımlı ilişkiler ve daha pek çok farklı ilişkilerle karşılaşıyoruz. Bu durumlardan en çok korkulanı ise genellikle erken yetişkinlik döneminde karşılaşılan “ilişki” kelimesidir.

İlişki kelimesinin anlamına bakıldığında iki ya da daha fazla şey arasında kurulan bağ olduğunu hepimiz biliyoruzdur. Görüştüğümüz, konuştuğumuz kişilerle aramızda yakın veya uzak, samimi ya da mesafeli de olsa bağlar vardır. Dolayısıyla bu kişilerle ilişki halindeyizdir. Bu kişiler, her gün gördüğümüz iş arkadaşımız da olabilir, nadiren görüştüğümüz bir arkadaşımız da… Hatta görüşmeyi bıraktığınız kişilerle bile ilişkimiz vardır. Çünkü bir zamanlar onlarla kurduğumuz bağlar, anılar, hatıralar, tanışmalar vardır. Yani korkulduğu gibi birileriyle ilişkimiz olması sadece âşık veya sevgili olduğumuz anlamına gelmiyor.
Bir de tam tersi bir grup insan var ki sürekli “ilişki” halinde olmak isteyen. Hemen arkadaş olalım, sevgili, eş, dost olalım isteyenler. Peki, nereden geliyor bu ilişki isteği ya da isteksizliği?

Bu durumları biraz anlamlandırabilmek adına çocuk psikanalisti Bowly’nin bağlanma kuramına bir bakalım… Bowly’nin bağlanma kuramından özetle bahsedecek olursak; çocuğun fiziksel ihtiyaçlarının yanında, duygusal ihtiyaçlarının (ilgi, sevgi, şefkat) düzenli karşılanması bakım veren kişi ile bebek arasında güvenli bir bağ kurulmasını sağlıyor. Aynı zamanda bu bağ bebeğin dünyayı algılayış biçimini de etkiliyor. Eğer bu dönemde çocuğun fiziksel veya duygusal ihtiyaçları kesintiye uğrarsa, yani bebekle göz teması kurulmazsa, gülümsenmezse, uzun süre ağlatılır ve sakinleştirilmeye çalışılmazsa, kararsız, kaygılı, kaçıngan bağlanma şekilleri görülebiliyor. Bu kesintiye uğramış bağlanma modellerinde çocukların annenin yanından ayrılmasına aşırı üzüntü, ayrılamama, öfkeli ya da reddedici karşılama, tepkisiz kalma, uzaklaşma gibi tepkiler sergiledikleri görülüyor. Bu tarz dönem dönem kesintiye uğramış ya da güvensiz bağlanma şekilleri yaşayan insanların yetişkinlik dönemlerinde de benzer şekilde ilişki kurdukları yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur.

Nasıl ilişkiler ortaya çıkıyor dersiniz?

Biraz önce bahsettiğim gibi biriyle kurulan bağın (öyle ya da böyle) “ilişki” olmamasında bahsedilen “Görüşelim ama sevgili olmayalım” tavrı, hayatında olan kişileri önemsememe, varlıklarıyla yokluklarını aynı tutma, ayrılıp barışıldığında aşırı öfkeli tepkiler verme halleri ya da aşırı bağımlı ilişkiler ortaya çıkmaya başlıyor. Bağımlı ilişkiler genelde kişinin kendine uymasa bile karşı tarafın her istediğine evet dediği veya partnerinin isteklerine bir şekilde uyum sağlayan, kendisini bırakmaması için her istenileni yapan, istemediği bir şey olsa da kendine kabul edilebilir hale getirmesi ile sonuçlanan ilişkilerdir. Bu tarz ilişkiler kişinin kendini tüketmeye başlamasıyla devam eder. Bu kişilerin çevresindeki diğer kişi/kişilerle de arasındaki mesafe açılmaya başlar. Çünkü tüm enerjisi ya da çoğu sadece partneri ve onun istekleri üzerinde yoğunlaşır. Mesafe açıldıkça yalnızlaşmak, diğer bağlarımız zayıfladıkça bir şeye/ kişiye bağımlı olmak kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu sadece ilişkilerimizde değil, tüm yaşamımızda bir şeylere bağımlı hale gelmemize neden olabilir.

Peki, sizin ilişkileriniz nasıl?

Kaynak
Sayar, K. & Tüzün, O. (2006). Bağlanma Kuramı ve Psikopataloji. Düşünen Adam, 19(1):24-39. Stevenson-Hinde, J. (2007). Attachment theory and John Bowlby: Some reflections. Attachment & Human Development, 9(4): 337 – 342.

İlginizi çekebilir: Affetmenin iki ucu: Kendimizi affetmek ve bir başkasını affetmek

Merve İnaç: Merhaba ben Merve İnaç. Klinik psikolog ve psikoterapistim. 2012 yılında Atılım Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun oldum. Hemen sonrasında Hasan Kalyoncu Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nı tamamlayarak uzmanlığımı aldım. Kariyerimin uzun dönemini Unhcr ve Unicef’in farklı projelerinde sığınmacı ve göçmenlerle çalışarak geçirdim. Bu süreç içerisinde Bilişsel Davranışçı Terapi ve Transaksiyonel Analiz Terapi eğitim ve süpervizyonlarımı tamamladım. Son yıllarda Mindfullness, Aile Dizimi ve Sanat Terapi ve varoluşçu yaklaşımlar üzerine eğitimlerimi tamamlamaktayım. Psikolojinin farklı bakış açılarından aldığım bu eğitimleri benimsediğim bütüncül bakış açısıyla birleştirerek danışanlarımın ihtiyaçlarına göre eklektik çalışmayı tercih ediyorum. Bana merveinac@hotmail.com e-posta adresimden ulaşabilirsiniz.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale