X

İçinizdeki “ben”i tanımak için fırsat yaratın: Günlük hayatta kendinize yer açmak

Hindistan’da geçirdiğim sürede gördüğüm aşramlarda bahsedilen felsefelerde genelde benzer bir başlangıç vardı: “Ben kimim?” Hatta batı felsefesine baktığımızda da çok temel sorulardan biri bu. Maalesef günlük hayatlarımızın hızında ve yoğunluğunda böyle sorular hakkında düşünmeye pek fırsatımız olmuyor. Ben “self care” yani kendine özen göstermenin böyle ufak adımlarla başladığına inanıyorum. Belki düzenli meditasyon yapmıyor, kendimizi şımartmak için masajlara gidemiyor olabiliriz; bununla birlikte herhangi bir konu üzerine ben ne düşünüyorum diye kendine zaman ayırmanın da, kendine özenli davranmanın yollarından biri olduğuna inanıyorum.

Şimdi sana ufak bir sorum var; sıradan bir gününü düşündüğünde ortalama kaç insanla iletişim kuruyorsun, sayabilir misin? Beklediğin duraktaki insanlardan, yurt dışında yaşayan arkadaşına attığın mesajlara, kendi sosyal çevrende konuştuğun insanlardan, Instagram’da hikayelerini gördüğün insanlara kadar kaç kişiyle temas halindesin? Göz temasının da bir iletişim olduğunu kabul edip saymaya başladığında tahmininden daha çok sayıda kişiyle yolunun kesiştiğini fark edebilirsin. Peki her iletişim dokunuşunun sendeki yankısını gözlemleyebilir misin?

Yani metrodaki birinin nazik bir davranışına şahit olduğunda veya bir mesajın geç cevaplandığında neler hissediyor, neler düşünüyorsun? Her bir iletişim içimizdeki göle atılmış bir taş gibi, içimizdeki su dalga dalga hareketleniyor diye düşündüğünde, hayatındaki insanlar ve onların sendeki etkileri arasında kendini rahatça bulabiliyor musun?

Çoğumuz günlük hayatı devam ettirme önceliğinden, dışarıda olup bitenlere tepki vermekten, içindeki “ben”i tanımaya fırsat yaratamıyor. Mesela ben, “ben” dediğim kimi şeylerin sadece göle atılmış bir taşın yarattığı halkalar olduğunu görünce şaşırmıştım; o taş olmasa bendeki halka da olmayacaktı. Peki ben dediğim kimlik, dışarıdan gelen etkilere bu kadar bağlı olabilir miydi, yoksa kendiliğinden hep var mıydı?

Sorulacak sorulara, keşfedilecek gizlere çok inandığım için kendime zaman ayırmayı, “Bende neler oluyor?” diye sormayı oldukça kıymetli buluyorum. Çünkü bu dünya o kadar kucaklayıcı ve cezbedici ki hepimiz zaman zaman kendi merkezimizden uzaklaşıp yaşadıklarımıza çekilmeye başlıyoruz. Öyle anlarda kendine özen gösterdiğine inandığın tüm aktiviteler sanki birer çapa oluyorlar, bizi bize bağlıyorlar. Etki-tepki arasında yaşadığımız hayatlarımıza bazen geriye çekilip bir bakmak bana hep iyi hissettiriyor; belki bugün de senin kalbine dokunur, ne dersin?

İlginizi çekebilir: İçimizdeki dengeyi bulmak: Nefesimiz her şeyin başlangıcı

Seza Aslanbaş: ODTÜ Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 7 yıl kurumsal şirketlerde satış planlama ve pazarlama departmanlarında çalıştım. 2013 yılında dışarıdan her şey güzel görünürken sıkışmış hissettiğim ve hayatıma anlam aradığım zamanlarda meditasyonla tanıştım. Bireysel dönüşümüme katkısını gördükten sonra bu bilgileri daha çok öğrenmek, aktarmak ve paylaşmak için Türkiye ve Hindistan’da farklı hocalarla çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. 2016'dan beri zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlamak niyetiyle meditasyon temelli bireysel seanslar, atölyeler ve grup çalışmaları yapıyorum. Aldığım farklı eğitimlerle kendi yolculuğumda bana iyi gelenleri birleştirerek bazen paylaşımlarla bazen hareketle bazen de sessizlikle farkındalığımızı destekleyecek alanlar sunuyorum. Online ve yüzyüze yaptığım çalışmalar hakkında bilgi almak ya da sadece tanışalım istersen bana seza.aslanbas instagram hesabımdan veya sezaaslanbas@gmail.com'dan bir merhaba diyebilirsin. Çokça sevgiler.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale