İçinde bulunduğun zaman dilimi tekrar geri gelmeyecek: Anda mısın?

Bir pazar günü, sen de sakin ve huzurlu bir gün geçirmek yerine yarın gün içerisinde yapacağın işleri mi düşünüyorsun? Belki de arkadaşların buluşmaya davet ediyor gitmek istemiyorsun, kahveni içerken tadını almıyorsun, çok güzel bir manzaran var ama görmüyorsun, sevdiğin şarkı çalıyor ama sözlerini fark etmiyorsun. Sonra pazartesi geliyor ve sen ‘pazartesi sendromu’ etiketi ile gününün ne kadar stresli geçtiğinden bahsediyorsun. Şimdi düşünmeni istiyorum, pazartesinin gelişi pazardan belli değil miydi?

Bazen zihnimizde birden fazla sekme açarız ve bir yandan da bir işe yeterince odaklanamadığımızdan yakınırız. Bu yakınmalar zaman içerisinde bizim daha stresli, dalgın, gergin ve kaygılı olmamıza neden olur. Zihnimiz hali hazırda sürekli bir düşünce akışı içerisindeyken o akışa müdahalede bulunarak ekleme yapmamız, bizim andan uzaklaşarak gerçekleşmeyen durumlarla ilgili kaygı yaşamamıza sebep olur. Başta sadece psikolojik olarak bizi olumsuz etkilediğini düşündüğümüz bu durum, zaman içerisinde özellikle baş ve omuzlarda ağrı olarak fizyolojik belirtilerle de bize zarar verebilir. Dahası, anda kalmak yerine başka zaman dilimlerindeki durumlara fazlaca odaklanmak uyku kalitemizi de olumsuz etkileyebilir.

Hayat bize her zaman sakin ve düzenli bir akış sunmasa da kısa ve verimli zaman dilimleri belirleyerek anda kalmayı başarabiliriz. Dur-tekrar bak-devam et tekniği ile anda kalmakla ilgili farkındalık oluşturabiliriz. Sevdiklerinle birlikte kalabalık bir ortamdasın ve onlar sohbete dalmışken sen de kendi içinde düşüncelere daldın ve kendini andan soyutladın, bedenen olmasa da ruhen uzaklara gittin. O ana özgü somut bir nesneye bakarak ya da dokunarak önce kendini uyarıp o ana geri getirdikten sonra içinde bulunduğun ortama tekrar bakarak güzellikleri görmeye çalış ve içindeki düşüncelere değil de şu ana ait duygulara odaklan. İçinde bulunduğun zaman dilimi tekrar geri gelmeyecek ve sen geçmişe bakıp pişmanlıklar ile yaşamak yerine iyi ki’ler ile doldurabilirsin heybeni.

Gökyüzünü görebiliyorsan bir akşamüstü ve duyabiliyorsan kuşların cıvıltısını, bu güzelliklerin üstünü örtmesin düşüncelerin.

Sevgilerimle. İletişim: @klinikpsikologbetulcavlak

İlginizi çekebilir: Babalar ve çocukları: Aileler neden bir babaya ihtiyaç duyar?

Betül Cavlak Akdaş Klinik Psikolog
TED Üniversitesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra uzmanlığını Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünden onur öğrencisi olarak almıştır. Yüksek lisans tez konusu "Yetişkin Bireylerin Ebeveynleşme Olgusunda ... Devam