X

Neden hüzünlü müzik dinlemekten zevk alırız?

Üzüntü, kültürler arasında benzer şekilde ifade edilen ve algılanan birincil bir duygudur. Öfke, mutluluk ve üzüntü gibi temel duygular, doğuştan ve evrenseldir. Söz konusu müzik olduğunda da bu temel duygular çok hızlı anlaşılabilir ve herhangi bir müzik eğitimi gerektirmez. Örneğin hüzünlü bir çello performansı dinlemek, dinleyicide hüzün hali yaratabilir. Bununla birlikte, üzüntü genellikle olumsuz bir duygu olarak görülür. Hüzünlü müzikten keyif alma paradoksu olarak bilinen estetik bir bağlamda ise bunu zevkli bulma eğilimindeyiz. Peki neden insanlar hüzünlü müzikler dinlemekten zevk alır?

Neden hüzünlü müzik dinlemekten zevk alırız?

Araştırmalar, hüzünlü müziğe tepki olarak alınan zevkin, aşağıdaki faktörlerin bir kombinasyonu ile ilişkili olduğunu gösteriyor:

1. Nostalji

Hüzünlü müzikler, geçmişteki nostaljik anılar için güçlü tetikleyicilerdir. Nostaljik anıların bu yolla yeniden gözden geçirilmesi, özellikle anılar yaşamdaki önemli ve anlamlı anlarla (lise, üniversite) ilgiliyse, ruh halini iyileştirebilir. Canlı hayal gücüyle bu anıların tatlılığının tadını çıkarırız. Güzel zamanları hatırlamak da biraz hissedilir, onları özlemenin hüznü de…

2. Dolaylı duygular

Müzik, dinleyicilerde gerçek hayattan çıkarımlar olmadan dolaylı duygular üretir. Ayrıca kişinin hayal kırıklığını yönlendirmesine veya öfke, üzüntü gibi olumsuz duyguları temizlemesine yardımcı olabilir. Hüzünlü bir müzik dinlediğimizde (veya acıklı bir film izlediğimizde), müziğin (veya filmin) temsil ettiği gerçek tehdit veya tehlikelerle bağlantımız kesilir. Hüzünlü bir müziğin güzelliğine ağladığımızda, duygusal benliğimizin derin bir yönünü deneyimleriz.

3. Prolaktin

Biyolojik düzeyde, hüzünlü müzik prolaktin hormonuyla bağlantılıdır. Bu hormon ise ağlama ile ilişkilendirilir ve kederi azaltmaya yardımcı olur. Hüzünlü müzik, beyni prolaktin salgılayarak normal, telafi edici bir tepki vermesi için kandırır. Travmatik bir olayın yokluğunda, vücut gidecek başka yeri olmayan, zevkli bir afyon karışımıyla baş başa kalır. Prolaktin, zihinsel acıya karşı koymak için sakinlik duyguları üretir.

4. Empati

Empati, hüzünlü müzikten keyif almada önemli bir rol oynar. Empati, genel olarak, başka bir kişinin deneyimlediğini anlayıp hissedebildiğimiz bir süreç olarak tanımlanabilir. Üzüntü ve keder ifadeleri, başkalarında destek ve yardım uyandırabilir. Benzer şekilde, hüzünlü müzik dinlemek, güçlü empati eğilimi olan kişilerde empatik bir endişe uyandırabilir.

5. Ruh hali düzenlemesi

Hüzünlü müzikler, ruh hali düzenlemesi yoluyla psikolojik faydalar da sağlayabilir. Böyle müzikler, dinleyicinin üzücü durumlardan (ayrılık, ölüm vb.) uzaklaşmasına ve bunun yerine müziğin güzelliğine odaklanmasına yardımcı olur. Ayrıca, dinleyicinin kişisel deneyimiyle yankılanan şarkı sözleri, kişinin kendini ifade edemeyebileceği duygu veya deneyimleri seslendirebilir.

6. Hayali bir arkadaş

Müzik, aynı zamanda bir arkadaşlık ve rahatlık sağlama yeteneğine sahiptir. İnsanlar, duygusal sıkıntı içinde olduklarında veya kendilerini yalnız hissettiklerinde veya iç gözlem ruh hallerindeyken daha çok hüzünlü müzik dinleme eğilimindedir. Hüzünlü müzik, sosyal bir kayıp deneyiminden sonra destek ve empati sağlayan hayali bir arkadaş olarak deneyimlenebilir. Dinleyici, aynı ruh halinde olan ve üzücü duygularla başa çıkmasına yardımcı olabilecek, müzik tarafından temsil edilen sanal bir kişinin varlığından zevk alır.

Özetle, müziğin duyguları, ruh halini, hafızayı ve dikkati etkileme konusunda kanıtlanmış bir yeteneği vardır. Müziğin duygusal gücü, ona çok fazla zaman, enerji ve para ayıran insanların temel motivasyonlarından biridir.

Zor duyguları keşfetmek için müziği kullanmak konusunda bilim ne diyor?

Hüzünlü müzik dinlemekten neden zevk alabileceğimizi yukarıda detaylıca açıklamaya çalıştık. Araştırmalar, gerçekten de insanların zorlu duygularla başa çıkmak için müziğe yöneldiğini gösteriyor.

Örneğin, bilimsel bir çalışma, insanların sinir bozucu bir sosyal etkileşimden sonra öfkeli şarkıları; kötü bir ayrılıktan sonra ise kederli melodileri seçmeye daha yatkın olduklarını ortaya koydu.

Austin, Teksas merkezli Infinite Recovery’de lisanslı bir psikolog olan Carolina Estevez, “Hüzünlü şarkılar genellikle diğer müzik türlerine göre daha yavaş tempolara ve daha düşük perdelere sahiptir” diyor. “Bu tür bir ses, kan basıncını ve kalp atış hızını düşürmeye, kas gerginliğini hafifletmeye ve kortizol seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir.”

Benzer şekilde Haziran 2020’de Emotion dergisinde yayınlanan bir araştırma için araştırmacılar, daha önce depresyon teşhisi konmuş kişilere farklı türlerde klasik müzik dinlettirdiler ve katılımcıların ezici bir çoğunlukla hüzünlü müziği rahatlatıcı buldukları için daha iyimser seslere tercih ettiğini gördüler. Araştırmacılar, daha az iyimser melodilerin, enerji seviyelerine daha iyi uydukları için depresyonu olan insanlarda sakinleştirici bir etkisi olduğu sonucuna vardılar.

Yapılan çeşitli araştırmalardan hareketle, bilim ister tek başına olsun ister birlikte, hüzünlü müzik dinlemenin bize duygularımızda yalnız olmadığımızı hatırlatabileceğini söylüyor. Bu tür şarkıları dinlemek, başkalarının da bizim düşüncelerimizi ve duygularımızı paylaştığını fark etmemize yardımcı oluyor. Ayrıca, yankı uyandıran sözler duymak rahatlatıcı olabiliyor, çünkü daha önce kelimelere dökemediğimiz duyguları dile getiriyorlar.

Güçlü bir empati duygusuna sahip insanlar, hüzünlü şarkılara daha fazla ilgi duyuyor

Bazen hüzünlü müzikler, güçlü duyguları ortaya çıkararak uyuşukluk halinden kurtulmamıza yardımcı olur. Diğer zamanlarda, müziğin ortaya çağırdığı hüzün, insanların daha net, daha rasyonel düşünme ile temasa geçmesine yardımcı olabilir çünkü gerçek hayattaki herhangi bir trajik olayın yokluğunda, kendileri üzerine derinlemesine düşünmelerini sağlar.

Araştırmalar özellikle güçlü bir empati duygusuna sahip insanların hüzünlü şarkılara daha fazla ilgi duyduğunu gösteriyor! Bilimsel bir çalışmada, insanlardan hüzünlü şarkılar dinlerken hissettikleri herhangi bir üzüntü veya keyfin yoğunluğunu derecelendirmeleri ve bu duyguları, beynin etkinleşen bölgeleriyle eşleştirmeleri istendi. NeuroImage dergisinde Eylül 2020’de yayınlanan sonuçlara göreNeuroImage dergisinde Eylül 2020’, en çok keyif aldığını ifade eden deneklerin beynin hafızayı, yürütme işlevini ve empatiyi kontrol eden bölgelerinde daha fazla aktivasyon vardı. Diğer araştırmalar melankolik melodilerin beynimizin hayal gücünü kontrol eden ve duygularımızı düzenleyen (yine empati dahil) kısımlarını ateşleyebileceğini buldu.

Yani insanların hüzünlü müziklerden hoşlanıyor olması, başkalarının duygularını anlama ve onlarla ilişki kurma konusunda oldukça iyi olduklarının bir göstergesi!

Müzik genel ruh sağlığınıza nasıl fayda sağlayabilir?

Araştırmalar, empatinin yanı sıra, müziğin diğer ruh sağlığı yararlarını da genel olarak araştırmakta. Örneğin, bir çalışma, kısa süreli huzurevinde kalan yaşlı yetişkinlerde müziğin etkilerini inceledi. 2022’de Aging and Mental Health dergisinde yayınlanan sonuçlar, çalışma grubundaki katılımcıların endişelerindeki azalmanın yanı sıra ruh hallerinde, benlik saygılarında ve genel enerjilerinde de artış yaşadığını ortaya koydu.

Hüzünlü şarkılar dinlemek duygusal açıdan yararlı olsa da uzmanlar, ruh halinizi bozabilecek şarkıları aşırı dinlememeniz konusunda uyarıyor. Duygularımızı ifade etmemize yardımcı olan ve ruh halimizi yükselten sağlıklı bir müzik listesine sahip olmak en iyisi…

İlginizi çekebilir: Varoluşsal öfkenin ve kederin haklı isyanı: Rock müzik

Kaynaklar: everydayhealth, psychologytoday

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale