X

Hisler, duyguları bir gölge gibi takip eder: Farkındalık, bu döngünün reset düğmesidir

Dış dünyayı duyularımız sayesinde algılarız. İnsan, sınırlı bir varoluşa sahip olduğu için algıladığı bu dünyayı duyguya dönüştürmeden önce anlayacağı ve anlamlandıracağı şekilde zihninde kurgular. Duyguların bedende yansıması, his dediğimiz duygulanım hallerini ortaya çıkarır ve hisler yeniden düşünce üretir. Böylece insan iç içe geçmiş ve sürekli bir dönüşüm halinde olan canlı bir organizma halini sürdürür. Bugün bilimsel olarak da kabul edilen zihin ve beden bütünlüğünün temel taşını hisler oluşturur. Görebildiğimiz, duyabildiğimiz ya da dokunabildiğimiz nesnelerin aksine hislerin kesin olarak tanımlanması olanaksızdır. Hisler, duyguları bir gölge gibi takip eder. Duygu hem bedenin bir hali hem de zihnin bir fikridir. 

Farkındalık, işte bu döngü zincirinin reset düğmesidir. Örneğin, zihinde olumsuz bir düşünce belirdiği zaman, düşünce duyguyu doğurur ve bu duygunun bedendeki yansıması hissi oluşturur. Burada süreci farkındalıkla yönettiğimiz zaman, dikkati bedendeki hisse odaklayarak duygunun regüle olmasını sağlarız. Eğer süreç böyle işlemezse o zaman his, zihinde daha güçlü olumsuz bir düşünceyle belirir ve bu durum ikincil duygu sürecini başlatır. Eğer bu geçmişe dair bir fikirse depresif hal, geleceğe dair bir fikirse kaygı ve endişe belirmesi muhtemeldir.

Farkındalık pratiğinde, duyguyu hissettiğinizde onu değiştirmeye, iyi tarafından bakmaya ya da yokmuş gibi davranmaya çalışmadan, olduğu haliyle kalmayı deneyin. Öncelikle nasıl hissettiğimizin farkında olarak ilk adımı atarız. İkinci adım olan şefkat ise tüm bu sürecin sonunda doğal olarak gelişen bir duygudur. Memelilere özgü bir duygu olan şefkat, hepimizde var olan doğal bakım verme dürtümüzdür. İnsan yaşamdaki tüm zorlukları aşabilecek şefkat kapasitesine sahiptir, sadece o parçamızla bağ kurmaya, onu hatırlamaya ihtiyacımız var. Şefkat hissettiğimiz zaman beynin belli bölgesinde aktivasyon gelişir. Bu bölge evrimle gelişen ve bizi yaşamda tutan en kıymetli parçalarımızdan biridir. Herkes bu şefkat kapasitesine sahiptir, sadece biraz bağımız kopmuş olabilir.

Bu durumu size gerçek bir hikaye ile anlatayım; 1950’lerde Tayland’ta bir otoyol yapımı için tapınakta kilden yapılmış Buddha heykelinin taşınması gerekiyor. Heykeli taşımak için gelen vinçler, taşınma esnasında bazı küçük çatlaklar oluşturuyor, bunun üzerine yağmura karşı korumak için heykel bir naylonla sarılıyor ve gece yarısı tapınaktaki rahipler heykeli kontrol etmek için gittiklerinde çatlaklardan parlak bir ışık görüyorlar ve ne olduğunu anlamak için heykeli yontmaya başlıyorlar ve görüyorlar ki Buddha heykeli aslında gerçek bir altından yapılmış. Tarihçiler, heykelin yapılma dönemine baktıklarında büyük ihtimalle istilalardan korumak için tapınak rahiplerinin heykeli kille örttüğünü düşünüyor.

Şefkat kapasitemiz de aynı bu heykel gibidir. Hepimizin asli doğası altın gibi pürüzsüz ve kıymetlidir ama yaşamdaki zor deneyimler altınla bağımızı koparıp kalbimizi kille kaplamamıza sebep olur. Artık öyle bir an gelir ki, biz bile bu bağı göremez, kuramaz oluruz. İstemediğimiz şeyleri yaparız, istemediğimiz kişilere hayır diyemeyiz, kendimizi zor durumlar içinde sıkışmış buluruz. Kalbimizle bu bağı yeniden kurmak, taptaze bir nefes almak gibidir, bunun içinde farkındalığa ihtiyacımız var. Öncelikle nasıl hissettiğimizi, hangi duyguların bizi zorladığını, hangi anlarda biraz durmaya ihtiyacımız olduğunu fark etmeliyiz. Ortaya her ne çıkarsa çıksın, olan şeye şefkat göstermek bizi daha bütün ve tamamlanmış hissettirir. Ne yaşarsak yaşayalım, tüm hatalarımıza ya da uğradığımız haksızlıklara rağmen zorlukları asabileşecek asli doğamızın kille örtülü Buddha heykeli gibi altından olduğunu unutmayalım.

İlginizi çekebilir: Şiddet “ötekileştirme” olduğu sürece var olmayı sürdürecek

Hazel Kurtuldu: Merhaba ben Hazel, 1988 İstanbul doğumluyum. Lisans ve Yüksek Lisans eğitimimi İstanbul Üniversitesi'nde tamamladım. Yogayla ilk tanışmam 2011 yılında oldu. Kişi tutkuyla sevdiği bir şeyde derinleşmeye başlarsa, oradan yaşamını dönüştürecek bir sihir çıktığına inanıyorum. Hem Türkiye'de hem de yurt dışında birçok eğitmenden aldığı eğitimlerle Hatha Yoga, Vinyasa, Yin ve Hamile yogası gibi ekollerde dersler vermekteyim. 2018 yılında tamamladığım Mindfulness Eğitmenliği ile, bu alanda düzenli eğitimler açıyor, hem özel gruplara hem de kurumsal firmalara seminerler veriyorum. Yaşamın hayatımı değiştirdiği yönüyle yeniden yüksek lisans yapmaya karar verdim ve şu anda özel bir üniversitede Felsefe yüksek lisans eğitimim devam ediyor. “Farkındalık Sanatı” ismiyle düzenli yayınlar yaptığım podcast kanalımda hem Doğu öğretileri hem de Batı felsefesini içeren içerikler hazırlıyorum. Burada olmaktan ve sizinle buluşmaktan dolayı çok mutluyum, yazılarımda buluşmak üzere...

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale