X

Herkes için meditasyon: Hayatınızda meditasyona yer açabilmeniz için 3 öneri

Bu hafta ve gelecek hafta için hazırladığım iki yazıyı sadece meditasyona ayırmaya karar verdim. Çünkü kendi başına bir konu olan meditasyon zamanımızın keşmekeşinde artık birçoğumuz için zorunlu tutulması gereken bir pratik halini aldı.

Artık hiçbir şeye, hatta kendimize bile zamanımız yok. Böyle düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum… İşlerimiz çok yoğun, bir toplantıdan diğerine koşturuyoruz ya da çoluk çocuktan başımızı kaldıramıyoruz. En azından öyle diyoruz. Ancak kendi içinize dönüp, tam da şu an kimse sizi dinlemiyorken kendinize bu soruyu sorun: Gerçekten zaman yok mu? Hiç mi? Daha önce hiç vakit yokken vakit yarattığınız durumları hatırlamaya çalışın. Belki de öncelikleriniz farklıydı.

Önüme vakit ve zahmete girmek ile ilgili getirebileceğiniz her türlü bahaneye hazırlıklı olarak, size kullanabileceğiniz en basit, en zahmetsiz pratiklerden birini anlatmayı ve tekniklerini olabildiğince açıklamayı deneyeceğim.

Meditasyon yapmak için çok özel eğitimler almanız, onlarca kitap okumanız ya da buna işin ehli olarak başlamanız gerekmez. Meditasyon yapmaya gönüllü olmak, gününün, hayatının birkaç dakikasını meditasyona adamak ve bundan keyif almak meditasyon yapmak için yeterlidir. İşin ehli olmak gibi bir endişeniz var ise de buna ancak bol pratikle ulaşma ihtimaliniz var. Buna ne kadar çok zaman ayırırsanız, kendinizle yaşayacağınız deneyimler bir o kadar değişecek ve derinleşecektir.

Zaman konusuna geri dönecek olursak, sizi iyi hissettirecek bir hesap yaptım ve size günlük rutinlerinizden ufak ufak kırparak vakit yaratmayı denedim. Şöyle ki; gün içinde toplamda en az bir saatimizi banyoda, 15 dakikamızı telefonda, 2 saatimizi bir şey yaptığımızı sanarak ama aslında işimiz dışında şeylerle oyalanarak, 1 saatimizi yemek yiyerek ve geri kalanını da verimli olmaya ”çalışarak” harcıyoruz. O halde banyo sefamızdan 5 dk, telefondan 5 dk, yemeğimizden 5 dk ve mesaimizden 5 dk ayırarak, kendimize toplamda 20 dk sürecek olan huzur dakikaları hediye edebiliriz. Meditasyon yapmak için saatler harcamanıza gerek olmayacaktır. Kendimizi vererek yaptığımız birkaç dakikalık meditasyon, vaktimizden çalmak bir yana dursun, vaktimizi daha verimli kullanmamıza yardımcı olur.

Hiçbirimizin her günü kahkahalarla geçmiyor. Hayat iniş çıkışlarla dolu bir oyun alanı. Bir gün rengarenk topların içinde zıplarken, diğer günler karanlık tünellerde yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Bir noktada o tünelden çıkmayı öğreniyoruz ve eğer çıkabilmişsek, biraz tünelde kalmayı bilmek, biraz da zamanı gelince tünelden çıkmayı bilmektir önemli olan.

Meditasyon bizim için, o tünelin sonundaki aydınlık kapıya çıkan yoldur. Düzenli uyguladığımızda doğa bize daha net görünmeye başlar, en ufak güzelliğin bile farkına varır, duyumlarımızla karşılaşırız. Meditasyon sayesinde pozitif duygularımız beslenir ve konsantrasyonumuz artar.

Bu tür deneyimler dönüştürücü bir etkiye sahiptir. Meditasyonu ciddi bir şekilde yaparsanız, dünyaya yeni bir pencereden bakma şansınız olabilir. Artık hiçbir şey eskisi kadar zor olmaz, her şey biraz daha mümkündür artık. Bugün herkes, en azından bir defa meditasyonu deneyimlesin istedim. Bu yüzden size ne yapmanız gerektiğini en ufak ayrıntısına kadar yazıyorum.

Hazırlık

  • Öncelikle meditasyona hazır olduğunuzdan emin olun.
  • Kesinlikle mideniz çok dolu olmasın.
  • Meditasyondan hemen önce ılık, rahatlatıcı, kısa bir duş almış olursanız harika olur (şart değil).
  • Karnınızı sıkacak, vücudunuzda basınç yaratacak kıyafetler giymeyin. Rahat olmaya özen gösterin.
  • Rahatsız edilmeyeceğinizden emin olun. Sinyal verebilecek olan, cep telefonu, bilgisayar gibi dijital aletlerinizi kapalı duruma getirin.
  • Ambiyans çok önemlidir. Meditasyon yapacağınız oda ne sıcak ne de çok soğuk olsun. Loş ve ılımlı bir hava yarattığınızdan emin olun. Odanız ne çok karanlık ne de çok aydınlık olsun.
  • Mum ya da size rahatsızlık vermiyorsa tütsü yakabilirsiniz. Bu unsurlar konsantrasyonu artırıp sizi hızlı bir şekilde meditasyon haline sokar.
  • Meditasyonun en önemli noktası diyaframdan nefes almaktır. Bu esnada diyaframdan, yani karından ve ritmik nefesler almanız iyi olur. Nefesinizi bir süre takip edin. Meditasyon başarılı olmuşsa, zaten bir süre sonra ritme girmiş olursunuz.

Pozisyon

  • Sırtınız mutlaka 90 derece olmalıdır. Dik oturduğunuzdan emin olun. Kamburlaşmayın. Bu pozisyon başlangıçta çok kolay olmayabilir ama gerçekten medite olmaya başladığınız noktada, artık rahatsızlık vermeyecektir.
  • Eğer sandalyede yapmak isterseniz, o zaman iki ayağınızın da yere paralel olduğundan ve yere iyice bastığından emin olun.
    Bağdaş kurarak ve 90 derece dik duruma gelerek yapıyorsanız altınıza bir minder alın.
  • Uyumayacağınızdan eminseniz, başlangıç için uzanarak da yapabilirsiniz. Uzanarak yapacağınız takdirde eller ve ayaklar rahat bir şekilde paralel olarak yerde olmalıdır.
  • Meditasyon esnasında ellerinizi rahat ettiğiniz şekilde kullanın. İsterseniz serbest bırakın isterseniz de meditasyon halindeki heykellerde de görebileceğiniz üzere birbiriyle temas ettirebilirsiniz. Parmaklarınızı birbirine temas ettirmek vücut bütünlüğünüzü sağlar.

Süre

  • 20 ila 30 dk süresince yapılan meditasyon yeterlidir. Kendinizi geliştirdikçe 40 dk’ya kadar çıkabilirsiniz. Eğer ilk defa meditasyon yapmayı deneyecekseniz kendinizi çok zorlamayın. 10 dakika ile başlayın, her yaptığınızda bu süreyi artırabilirsiniz. Bazı insanlar için odaklanmak çok kolay olmayabiliyor. Hayattaki birçok şeyde olduğu gibi bunun için de düzenli olarak çalışmak gerekir.
  • Meditasyon ilk seferinde çok verimli olamayabilir. Önce meditasyon sizi, sonra siz meditasyonu seveceksiniz. Hemen pes etmeyin.

Meditatif konuma gelebilmek için sonraki yazılarımda bahsedeceğim birkaç basit nefes tekniğini meditasyona girerken kullanabilirsiniz. Daha fazla uzatıp sıkılmanıza sebep olmamak için yazımı bu ay burada bırakıyorum. Gelecek sefer yazacağım, değişik meditasyon şekillerinden istediğinizi seçip, meditasyonunuzu o yönde gerçekleştirebilirsiniz. Düzenli çalışmanın önemini unutmayın. BAŞARIYA GİDEN YOL ÇOK TEKRARDAN GEÇER.

Sevgiler…

İlginizi çekebilir: Rüyalar bilinçaltınıza dair ne anlatıyor: Freud ve dört rüya tipi

Marianna Vasiliadiz: Psikoloji Lisans Eğitimimi Atina'da tamamladım (DEREE -The American College of Greece). Klinik Staj görevimi Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastenesi ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde yaptım. Üniversite yıllarımdan beri aldığım ve hala büyük bir adanmışlıkla uyguladığım Nefes ve Farkındalık temelli eğitimleri terapi pratiğim ile birleştirdim. Bir psikolog olarak geçmişte aldığım Yaygın Anksiyete Bozukluğu tanısı ve Panik Atağı ciddi bir şekilde deneyimlemiş olmam, bugün beni özellikle Panik Atak sorunu yaşayan kişiler ve Kaygı Bozuklukları ile çalışmaya itti. Bu bağlamda Kaygı ve Panik Atağı Anlama - Panik Atak ile Başa Çıkma - Beden Farkındalığı - Gevşeme ve Nefesin Otonom Sinir Sistemi üzerindeki etkileri üzerine düzenli bilgilendirme ve uygulama seminerleri veriyorum. 2014 yılında Viyana Sigmunf Freud Üniversitesinde Alfred Langle ile Varoluşçu Psikoterapi, 2017 yılında Varoluşçu Akademi İstanbul'da Klinik Psk. Ferhat Jak İçöz ile 2 yıl süren Temel Varoluşçu Analiz Eğitimimi tamamladım ve Varoluşçu Psikoterapilerde İleri Çalışmalar Eğitimime devam ediyorum. Pandost Derneğinde ücretli ve ücretsiz danışan görmeye devam etmekteyim. Varoluşçu Psikoterapiler Derneği Üyesi ve Panik Atak Dostları Derneği Akademik Kurulu Üyesiyim.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale