X

Her şeyden sıyrılınca geriye kalanız: İyileştirilecek tek şey, kendimize dair yargılarımız

Bundan yıllar önceydi, her şeyi herkesten çok daha iyi bildiğim elimde kılıcımla önüme gelenin kafasını uçurduğum zamanlar…
Ve bundan yıllar önceydi, her şeyi herkesten beter yaptığım, benim dışımdaki herkesin her şeyi çok daha iyi bildiği…Değersizlikten yerlerde sürünen bir dilenci gibi dolandığım zamanlar…
Ardı arkasına geldi bu dönemler, tam da olması gerektiği gibi. Bir farkı olmadığından zaar!

Hiç kimsenin hiçbir şey bilmediği, benim de kimseden farklı olmadığım günlerde süzüldüm sonra.
Ne garip geliyor bu söylem kulağa; kimseden farklı olmamak.
Oysa kimsenin ‘kimseyle aynı’ olmadığından başka bir şey söylemiyor bu cümle!

Aklında konuşan düşünce yumağı, sürekli anlatanlar, sürekli karşısındakinin düşüncesini tahmin etmeye çalışanlar, kendi sırtına kırbaç vuranlar, çığlık çığlığa ağlayanlar, cehennem ateşinden hiç kalkmayanlar, bir anda tüm dünyaya liderliğini ilan edenler… Hepsi aynı kafanın içinde yaşıyorlar ve yüksek sesle konuşup duruyorlar.
Onlar konuştukça bedenin huysuz bir at gibi debeleniyor yerinde. Bir yerlere akıtıyor hırsını, cinnetini.
Sonra bir ses geliyor huzurdan, sakince; hepsi rüya diyor!
O acı da, cinnet de, krallık da rüya…
Kafanın içinde yaşayıp, soru soran, cevap veren, karşılıklı sohbete oturan tüm arkadaşlar bir rüya. Dönen tüm fikirler rüya…
Kendine dair tüm fikirlerin bir rüya ürünü, tüm tanımlamaların.
Sözcüklere hapsettiğin tüm düşler birer rüya.
Gerçek, bunların dışında kalan…
Birbirimizi anladığımıza dair yargılarımız, genel geçer kurallar, sistem…Hepsi rüya.

Düşüncelerin bir bulut sürüsü gibi gelip geçerken zihninden hiçbirini ciddiye almasan hiç duyup dinlemesen, sadece hareket etsen…Nasıl olurdu?
Kimsenin ağzından çıkanı dinlemesen, sadece hissetsen?
Bir şeyler için karar vermesen ve sadece bıraksan oluruna, hissettiğin gibi davransan, geldiği gibi… nasıl olurdu?
Ne istiyorsun gibi saçma bir soruya cevap vermesen?
Sadece kendini bıraksan, hayatın çektiği yöne, yere?
Dinlemesen aklında konuşup duran barbarları, kandırıkçı dostları?
Ya halihazırda yaşayıp geçirdiğin şeyleri “ya tekrar ederse ne yaparım” diyenleri anlatırken zihin, zaten geçmiş olandan korkmayı bıraksan!
Hayaletlerden korkmak gibi…
Sonra da korktuğunun başına gelmesinden korkmayı bıraksan!
Suyunun suyunu içmeyi bırakıp, yemeğin kendisine baksan…

Kimse bilemez içimizdekini, kimse yargılayamaz bu yüzden.
Kimse bilemez iç dengemizi, kimse doğrusunu seçemez bizim için tam da bu yüzden.
Kimse hissedemez ilhamımızı, coşkumuzu, kimse eleştiremez bu yüzden.
Kimse ortak olamaz düşümüze, içimizi, varoluş tınımızı bilemediğinden…
Kimse yardım edemez bize, kimse bizden öte olmadığından…
Kimse veremez bize özgürlüğümüzü, prangaya vuran onlar olmadığından
Kimse bize bir şey yapamaz, biz kendimize yapmadığımız zaman…

Apayrıyız. Genellenemez, öngörülemez, sürekli değişip dönüşen, kalıba sığmayan, akışkan, sürekli renk değiştiren…Bu yüzden de aynıyız!
Yan yana olabiliriz, katlanıp büyütebiliriz.
Tamamlanmayız, çünkü eksiksiziz.
İyileştirilecek hiçbir şeyimiz yok, kendimize dair yargılarımızdan sanrılarımızdan gayrı..

Her şeyden sıyrılınca geriye kalanız. Adsız, tanımsız…
Kaybedecek hiçbir şeyin olmasaydı, ne yapardın?
Onu yap, çünkü yok!

 

İlginizi çekebilir: Bir kendini yeniden inşa etme hikayesi: Kantarcı ile pırpır Bir kendini yeniden inşa etme hikayesi: Kantarcı ile pırpır 

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale