X

Kasım ayı ‘ertelenen işler’ challenge: Her gün 20 dakikanızı ayırarak ertelediğiniz tüm işleri bitirin

Yılın sonuna yaklaştığımızın, yılbaşı ruhunun, kış mevsiminin habercisi; sonbahar mevsiminin son ayı: Kasım. Hoş geldin! Yeni ay, birçoğumuz için yeni haberler, yeni gelişmeler, yeni başlangıçlar, yepyeni umutlar demek. Biz de Uplifers olarak yeni aya yakışacak bomba bir liste hazırladık: Ertelenen işler takvimi! Evet, yeni yıla ertelenmiş hiçbir iş bırakmamak için bu ayı harika bir şekilde değerlendirebiliriz. Hepimizin çoğu zaman yapmak istediği ama bir türlü vakit ayıramadığı ya da üşenip ertelediği ufak tefek küçük işler mutlaka vardır. Ama biz erteledikçe o küçük işler gözümüzde iyice büyür ve ürkütücü bir hal alabilir. Oysa ki 20 dakika kuralı, her birinin üstesinden kolayca gelmemize yardımcı olabilir. Psikoloji alanında önemli bir yer tutan 20 dakika kuralı, her gün sadece 20 dakikamızı ayırarak herhangi bir işi kolayca, kendimize yüklenmeden ve sıkılmadan yapabileceğimizi vurgulayan bir çeşit iyi yaşam taktiği.

İşler dağ gibi biriktikçe başlamak çok zor görünebilir ama parça parça ufak adımlarla koca bir yığın iş bitebilir. Siz de yeni ayın başlamasını fırsat bilerek hem yaşamınızın farklı alanlarına çekin düzen vermek hem de uzun zamandır ertelediğiniz işleri tamamlayarak zihninizi rahatlatmak isterseniz her güne bir iş koyarak hazırladığımız takvimimizden faydalanabilirsiniz. Çoğu yaklaşık 20 dakika içerisinde tamamlanabilecek işler olsa da bir kısmını yapmak muhtemelen 20 dakikanızı bile almayacak, daha kısa sürecektir. Biz ilk günden 30.güne kadar aylık bir plan oluşturmak için sıraladık ama siz dilediğiniz işten başlayabilirsiniz:

1. gün

Yiyeceklerin son kullanma tarihlerini kontrol edin: Paketli tüm ürünlerin son kullanma tarihlerine bakın, tarihi geçmiş olanları atın, tarihleri yaklaşanları bir an önce tüketmek için ayrı bir yere alın.

2. gün

Kavanozlardaki bakliyatları kontrol edin: Mercimek, fasulye, nohut ve benzeri kuru bakliyatları paketlerinden çıkarıp kavanozlara koyduğumuzda son kullanma tarihlerini göz ardı edebiliyoruz ve uzun zaman geçtikten sonra içerisinde küf, güve gibi oluşumlar meydana gelebiliyor. Tazeliklerinden emin olmak için tüm kavanozlarınızı gözden geçirin.

3. gün

Buzdolabının raflarını silin: Sürekli yeni bir şeyler eklendikçe hiç boş kalmayan buzdolabını temizlemek için içini boşaltmak şart. Tüm ürünleri çıkarın ve rafları, sürgülü kapakları silin. Enerji kaybını ve gıdaların ısınmasını önlemek için hızlı hareket etmeyi unutmayın.

4.gün

Fırın, ocak ve davlumbazı temizleyin: Yemek yaparken, özellikle de yağlı ve kızartmalı öğünlerden sonra fırın, ocak ve davlumbaz üçlüsü fazlasıyla kirlenir ve yağlar yapış yapış bir hal alabilir. Temizlenmediklerinde ise çıkarması daha da zorlaşır. Bu nedenle hepsini pırıl pırıl yapmakta fayda var.

5.gün

Mutfak dolaplarının içini silin: Tabaklar, bardaklar, tencereler ve daha nicesi her gün en az bir bazen daha da sık kullandığımız mutfak eşyaları arasında. Mutfak dolaplarını açıp kapattıkça dolapların içerisine toz girişini kolaylaştırabiliyoruz. Bu nedenle ara sıra tüm dolapları boşaltıp güzelce silmek hem sürdürülebilir temizliğe hem de mutfak düzenine yardımcı olabilir.

6.gün

Kahve makinesini temizleyin: Tam anlamıyla bir kahve sever iseniz hemen hemen her gün farklı tür kahveler hazırlıyor olabilirsiniz. Türk kahvesi, espresso ya da filtre kahve gibi lezzetli kahveleri elektronik bir makine ile yapıyorsanız daha uzun ömürlü ve sağlıklı olmaları için düzenli olarak temizlemekte fayda var. Filtre ya da karaf temizliği, kahvenin neden olduğu renk değişimleri ya da kireç birikmesi gibi etkenleri ortadan kaldırarak hem daha sağlıklı hem de lezzetli kahveler hazırlayabilirsiniz.

7. gün

Süpürgenin parçalarını temizleyin: Evi her süpürdüğünüzde elektrik süpürgesinin tüm parçalarını söküp temizlemeniz gereksiz olsa da ara sıra yapmanız hem süpürgenizin performansını hem de evinizin hijyenini artırmanıza yardımcı olabilir. Tüm parçalarını söküp tozlardan arındırabilir, yıkanmaya uygun parçaları sudan geçirebilirsiniz.

8. gün

Kitapların tozunu alın ve sınıflandırın: Toz alırken genellikle rafları silsek de tek tek kitapları kaldırmayı atlayabiliyoruz. Ancak, kitap araları tozların en sevdiği yerler arasında. Kitaplarınızın tek tek tozunu alabilir, bu esnada da aradığınızı kolayca bulmak için renklerine ya da türlerine göre sınıflandırabilirsiniz.

9. gün

Ivır zıvır çekmecesini düzenleyin: Şüphesiz ki her evin bir ıvır zıvır çekmecesi vardır. Kopuk düğmeler, bitmiş piller ya da işe yaramayan ama atılmaya da kıyamayan tam olarak ‘ıvır zıvır’ olarak tanımladığımız eşyalar, aslında çoğu zaman hiç kullanılmaz. Eğer sizin de böyle bir çekmeceniz varsa elden geçirmenin tam zamanı olabilir.

10. gün

Evdeki tüm perdeleri yıkayın: Genellikle toz alırken ya da iç-dış tüm camları, pervazları silerken atladığımız yer perdelerdir. Ancak, perde ve tüller de en az camlar kadar toz biriktirir. Eğer tülleriniz makinede yıkamaya uygunsa hemen yıkayabilir, değilse kuru temizlemede yıkatabilir ve evinizin havasını tazeleyebilirsiniz.

11. gün

Çekmeceleri boşaltın, silin ve yeniden yerleştirin: Çekmeceler, şüphesiz ki en hızlı karışan ve kalabalıklaşan yerlerdir. Çünkü genelde elimize ne geçerse ortadan kalksın diye çekmecelerin içine atarız. Öyleyse, tüm çekmeceleri elden geçirmek, temizlemek ve düzenlemek için yeni ay güzel bir fırsat olabilir.

12. gün

Normalde uzanamadığınız dolap üstleri, raf vb. yerleri silin: Gardırop üstleri, avizeler ya da yüksekteki çerçeveler, panolar genellikle pratik temizliklerde atlanır ve bu nedenle buralarda çokça toz birikebilir. Hızlıca bir merdivenden destek alarak ya da uzun bir temizlik sopasının üzerine nemli bez geçirerek buraların tozunu alabilirsiniz.

13. gün

Giymediğiniz veya üzerinize olmayan kıyafetleri ayırın: Gardırobunuzda size zaman ve enerji kazandırması için giymediğiniz tüm parçaları eleyin. İster satın ister bağışlayın ama kullanmıyorsanız boşuna dolabınızda tutmayın.

14. gün

Gereksiz fiş, makbuz, fatura vb. kağıtları eleyin: Özellikle bankadan, marketten, alışverişten geldikten sonra elimizde kalan fiş, fatura gibi kağıtları daha sonra unutabiliyoruz ve evde gereksiz dağınıklık oluşabiliyor. İşinize yaramayan makbuz ve benzeri kağıt parçalarını bir araya toplayıp inceleyin ve gereksizleri atın ya da uygunsa geri dönüştürün.

15. gün

Ayakkabılarınızı temizleyin ve havalandırın: Hem ayak hijyenini sağlamak hem de ayakkabılarınızın bakımını yapmak için giymediğiniz bir gün havalandırın ve materyaline uygun bir temizleyici ya da hafif ıslak bir bezle temizleyin.

16. gün

Ekran görüntülerini gereksizse silin: Özellikle sosyal medyada zaman geçirirken beğendiğimiz içerikleri (film, kitap ismi, söz, şarkı ve benzeri) kaydetmek için hızlıca ekran görüntülerini alıp daha sonra unutabiliyoruz. Eğer sizin de telefonunuzda birikmiş birçok ekran görüntüsü varsa işinize artık yaramayanları silerek hem telefonunuzun hafızasını rahatlatabilir hem de dijital temizlik yapabilirsiniz.

17. gün

Saç ve makyaj fırçalarını temizleyin: Hemen hemen her gün kullandığımız saç ve makyaj fırçaları bakteri oluşumu için uygun yerler olduğu için gözümüzle baktığımızda kir, leke ve benzeri bir şey görmüyor olsak da düzenli temizlenmeleri şart. Ilık su, uygun bir temizleyici veya nemli bir bezle hepsini steril hale getirmek mümkün.

18. gün

Telefondaki fotoğraf ve videoları yedekleyin: Aradığınızı bulmak, anılarınızın kaybolmasını engellemek için düzenli olarak fotoğraf ve videolarınızı yedeklemenizde fayda var. Hard disk veya yüksek kapasiteli birkaç flash bellek ile telefonunuzdaki her şeyi yedekleyebilir, üstelik bu esnada gereksiz dosya, fotoğraf ve benzeri içeriklerden de kurtulabilirsiniz.

19. gün

Notları temize çekin: İş, okul, proje, toplantı veya herhangi bir eğitim sırasında tuttuğunuz notları ‘sonra hallederim’ deyip bir kenarda biriktiriyorsanız gelin zihninizde yer edinen bir işten daha kurtulun ve hepsini düzenleyerek temize çekin.

20. gün

Makyaj malzemelerinizi elden geçirin: Nasıl ki yiyeceklerin son kullanma tarihleri var, makyaj malzemelerinin öyle… Rujlar, farlar, bazlar… Hepsini elden geçirin ve tarihi geçmiş olanları atın, eğer üzerinde son kullanma tarihi göremiyorsanız dokuları bozulduysa ya da alalı 2 yıldan fazla olduysa vadesi dolmuş demektir. Cildinizin bakımı için zamanı geçmiş ürünleri kullanmayın.

21. gün

Biten pilleri değiştirin: Kumanda, çalar saat, radyo ve benzeri elektronik aletlerin biten pilleri hep unutulur; ‘sonra değiştiririm’ deyip bir kenara atılır. Hazır her şeyi elden geçiriyorken pilli tüm cihazlarınızı kontrol edip biten pillerini değiştirebilirsiniz. Daha tasarruflu ve çevre dostu bir kullanım için şarj edilebilir pilleri tercih edebilirsiniz.

22. gün

Terzi işlerinizi halledin: Paçası kısaltılacak pantolonlar, daraltılacak ceketler ya da kopmuş düğmeler… Muhtemelen hepimizin evlerinde en fazla ertelenen işler arasında olabilir. Haydi o zaman dikilecek, sökülecek ne varsa toplayın ve kendiniz yapabildiklerini evde halledin, yapamadıklarınızı ise terziye götürün.

23. gün

Doktor randevularınızı ayarlayın ve check up yaptırın: Sağlık, en önem vermemiz gereken konu olduğu halde en fazla ihmal ettiğimiz alanlardan biri. İlk başta diş kontrolü olmak üzere (çünkü, muhtemelen hepimizin en çok korktuğu ya da ertelediği alan olabilir), tüm ihtiyaç duyduğunuz bölümlerden doktor randevularınızı alarak detaylı bir taramadan geçin.

24. gün

Öz geçmişinizi güncelleyin: Genellikle iş başvuru süreçlerinde apar topar veya alel acele hazırlanmaya çalışılan özgeçmişlerin pek de verimli olmadığını söylemek mümkün. Hazır bir ayın her gününü ertelenmiş işlere ayırmışken CV’nizi de detaylı bir gözden geçirin ve uygun ekleme, düzenlemeleri yapın.

25. gün

Uzun zamandır konuşmadığınız birini arayın: Hepimizin zaman zaman aklına gelen ama bir türlü aramaya fırsat bulamadığı ya da hep unuttuğu eski bir arkadaşı vardır. Sizin de aramayı uzun zamandır ertelediğiniz bir sevdiğiniz varsa hal hatır sormak için iyi bir zaman olabilir.

26. gün

Çalışmayan elektronik alet, kablo, usb vb. eşyaları ayırın: Teknoloji geliştikçe eskiden kullandığımız birçok elektronik alet ve aksesuar gereksiz hale gelebiliyor. Çalışmayan kablolar, kullanılmayan bilgisayarlar evde boşu boşuna yer işgal ediyor. Oysa ki hepsini değerlendirmenin bir yolu var. İsterseniz geri dönüşüme götürebilir dilerseniz de https://tegv.org/atma-bagisla ‘ya bağışlayarak sosyal sorumluluğunuzu yerine getirebilirsiniz.

27. gün

Bitkilerin topraklarını değiştirin: Eğer evinizde çokça yeşil canlı varsa sadece düzenli sulamanın onların bakımı için yeterli olmadığını bilmelisiniz. Düzenli olarak toprak ve eğer büyümeye başladılarsa saksı değişimi yapmak da şart. Bir gününüzü yeşil dostlarınıza ayırarak tüm bakımlarını yapabilirsiniz.

28. gün

Bilgisayar veya tabletinizdeki gereksiz dosya ve uygulamaları silin: Sadece evdeki ya da gardıroptaki eşyaları düzenlemek, ayırmak yetmez, kullandığımız teknolojik aletlerin de hafiflemesi şart. Bilgisayar veya tabletinizdeki işinize yaramayan, eskiden kullandığınız ama artık ihtiyaç duymadığınız dosya, program, video ve benzeri tüm içerikleri temizleyerek dijital kalabalıktan kurtulabilirsiniz.

29. gün

Şarkılarınızı seçin ve çalma listelerinizi düzenleyin: Müzik, ruhun gıdası. Ve şüphesiz ki hepimiz sevdiğimiz şarkıları dinlemekten keyif alıyoruz. Ancak, bazen hangi ruh halimizde ne tür şarkı dinleyebileceğimiz karışabiliyor. Sevdiğiniz şarkıları kategorilere ayırarak ve çalma listelerinizi düzenleyerek müzik zevkinizi ikiye katlayabilirsiniz.

30. gün

Bonus: Uplifers’ın kaçırdığınız içeriklerini okuyun! Her gün iyi hissettiren, kişisel gelişime, bütüncül sağlığa, iyi oluşa katkı sağlayan birçok içeriği siz Uplifers okuyucularıyla buluşturduğumuz web sitemiz ve Instagram hesabımızdan kaçırdığınız her şeyi yakalamak için bu ay harika bir fırsat olabilir!

Siz de Kasım ayını değerlendirmek için ertelenen işlere bir yerden başlamayı kafanıza koyduysanız aklınıza gelen ve varsa bizim unuttuğumuz işleri de bizimle yorumlarda paylaşabilirsiniz!

Güzel bir Kasım ayı olsun…

İlginizi çekebilir: Bahar temizliği zamanı: Evinizi temizlemek ve düzenlemek için pratik ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale