X

Hayatta mutluluk ve anlam arasındaki farklılıklar

Hayatın anlamı ve mutluluğun peşinden koşmak, en önemli iki motivasyon kaynağımızdan biri. Pozitif psikoloji alanında yapılan birçok araştırma da hayatın anlamı ve mutluluğun, iyi hissedebilmek için vazgeçilmez unsurlar olduğunu gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında mutluluk ve anlam sıkı sıkıya birbirine bağlı, hatta bazen birbirini besleyen unsurlar. Hayatın anlamını daha fazla keşfettikçe kendimizi daha mutlu hissediyoruz ve daha fazlasını aramak için daha cesaretli oluyoruz.

Anne-baba olma paradoksuna göre aileler çocuk sahibi oldukları mutlu olduklarını söylerken, anne veya baba olan kişiler genellikle mutluluk ölçümlerinde düşük sonuçlar veriyor.

Ancak bu her zaman bu şekilde çalışmıyor. Son dönemde yapılan birçok araştırma mutluluğu aramayla hayatın anlamını aramak arasında bir çeşit kar-zarar hesabı olduğunu gösteriyor. Bunu anne-baba olma paradoksu gibi düşünebilirsiniz. Aileler çocuk sahibi oldukları için ne kadar mutlu olduklarını söylerken anne veya baba olan kişiler genellikle mutluluk ölçümlerinde düşük sonuçlar verir. Bunu, çocuk büyütmenin mutluluğu azaltırken hayatın anlamını artırması gibi düşünmek mümkün. Ya da hayalini kurdukları siyasi devrim uğruna şiddete ve zorluklara göğüs gerenleri düşünün.

ABD’li psikoloji profesör Roy Baumeister ‘Meanings of Life’ (Hayatın Anlamları) isimli kitabında bu tür örnekler vererek insanların hayatta sadece mutluluk değil anlam peşinde koştuklarını anlatmaya çalışıyor. Avusturyalı tanınmış psikiyatrist Viktor Frankl ise Yahudi Soykırımı sırasında toplama kamplarında yaşayan insanların bile, o acı sırasında bir anlam arayışı içinde olduklarını söylemişti.

İlgili yazı: Hayatta mutluluktan daha önemli bir şey var: Anlamlı bir hayatın peşinden gitmek

Yıllar içinde hayatın anlamı ve mutluluk arayışı arasındaki farklılıkları gösteren birçok araştırma yapıldı. Baumeister ve arkadaşları da başkalarıyla iletişim kurma, üretken hissetme, yalnız olmama gibi duyguların hem mutluluk hem de anlam için geçerli olduğunu tespit etti. Baumeister ve arkadaşlarının mutluluk ve anlam arasında tespit ettikleri farklılıklar ise şunlar:

  • Bir başkasının hayatını kolay veya zor bulmanın mutlulukla ilgisi olabilir, ancak anlamla ilgisi bulunmuyor.
  •  Sağlıklı olmak mutlulukla ilgili olabilir, ancak anlamla ilgili değil.
  •  İyi hissetmek mutlulukla ilgili, ancak anlamla ilgili değil.
  •  Para sıkıntısı yaşamak, hayatın anlamından çok mutluluğu azaltıyor.
  •  Daha anlamlı bir hayata sahip kişiler, ilişkilerin daha önemli olduğunu düşünüyorlar.
  •  İhtiyacı olanlara yardım etmenin anlamla ilgisi var, ancak mutlulukla bir ilgisi yok.
  •  Derin düşünceler beklemenin anlamla pozitif bir ilişkisi var, ancak mutlulukla negatif bir ilişkisi var.
  •  Mutluluk verici değil alıcı olmakla ilişkiliyken hayatın anlamı alıcı değil verici olmakla ilişkili.
  •  İnsanlar yaptıkları şeylerin, hayatın özüyle ve değerleriyle ilgili olduğunu daha çok hissettikçe, bu eylemlerinden daha büyük anlamlar çıkarıyorlar.
  •  Kendini bilgili, yaratıcı ve hatta bazen tedirgin bulmak anlamla ilgili olabilir, ancak mutlulukla hiçbir ilgisi yok.

    Yapılan araştırmalarda mutluluğun daha çok kişinin ihtiyaçlarının karşılanması, istediğini elde etmesi, iyi hissetmesiyle ilişkili olduğu ortaya çıkıyor.

Bu farklılıklara bakıldığında mutluluğun daha çok kişinin ihtiyaçlarının karşılanması, istediğini elde etmesi, iyi hissetmesiyle ilişkili olduğu ortaya çıkıyor. Hayatın anlamı ise daha çok insanların kendini geliştirmesi, ifade etmesi, geçmiş, bugün ve gelecekteki tecrübelerini birleştirmesiyle ilişkili.

Araştırmalar mutluluk ve anlam arasındaki farklılıklara odaklansa da optimal düzeyde gösterilen iyilik hali, her ikisini de kapsıyor. ABD’li psikoloji profesörü ve konuşmacı Todd Kashdan ve arkadaşları “Yıllar boyunca psikolojik iyilik hali üzerine yapılan çalışmalar, insanların genellikle anlamlı şeylerin peşinden gittiklerinde ve erdemli faaliyetlerde bulunduklarında daha mutlu olduklarını gösteriyor” diyor. Buna ek olarak içimizdeki iyiliklerle uyumlu faaliyetlere derinden bağlı olduğumuzda, en yüksek tatmini yaşamış oluyoruz.

Kaynak:
Creativity Post

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale