X

Hayatınızdan çıkarmanız gereken toksik insan tipleri

Hepimizin hayatında, bize destek olmak yerine köstek olan, hayatımızı kısıtlayan, eleştiri bombardımanına tutan insanlar vardır. Bu kişiler, biz fark etmesek de yavaş yavaş yaşam enerjimizi emerler. İşte bu yüzden bize zarar veren bu insanları zaman kaybetmeden hayatımızdan çıkarmamız gerekir. Hayatınızdan çıkarmanız gereken toksik insan tipleri dendiğinde aklınızda hemen birkaç isim canlanıyorsa, daha fazla vakit kaybetmeden harekete geçmenizde fayda var. Beraber vakit geçirdiğiniz insanlar sizin kim olduğunuzu gösterir; Uplifers olarak hazırladığımız hayatınızdan çıkarmanız gereken toksik insan tipleri listesine bir göz atın ve yanlış insanlarla vakit kaybetmeyin.

1. İhmal eden arkadaşlar

Aramalarınıza geri dönmeyen, özel günlerinizi sürekli unutan ya da planlarınızı son anda iptal eden bir arkadaşınız varsa; ilişkinizi tekrar gözden geçirmenizin zamanı gelmiş olabilir. Sizi sürekli ihmal eden, size yeterince zaman ayırmayan bir arkadaş yerine, zamanınıza ve beraber geçireceğiniz anlara saygı duyan arkadaşlar edinin.

2. Arada bırakan sevgili

Sizinle vakit geçirmekten hoşlandığını her fırsatta dile getirmesine rağmen, sizi arkadaşlarından gizleyen, dengesiz davranan ya da bir türlü aranızdaki ilişkinin adını koymayan bir sevgili, kendinize olan güveninizin azalmasına ve kötü hissetmenize neden olabileceği için onu hayatınızdan çıkararak kendinize büyük bir iyilik yapabilirsiniz. Depresif düşüncelere kapılmamak ve gerçek aşkı bulabilmek adına, sizi arada bırakan sevgiliden uzaklaşarak hayatınıza size gerçekten değerli olduğunuzu hissettirecek, duygularını saklamayan birini alabilirsiniz.

3. Sizi değiştirmeye çalışanlar

Herkesin çevresinde hayatına sürekli müdahale etmeye, bir şeyleri değiştirmeye çalışan birileri olabilir. İyi niyetli olsalar da bu kişiler kendi hayatınızı özgürce yaşamanızı engelleyebilirler. Sürekli eleştirel bir tutumla yaşamınızda olup biten her şeyi değerlendiren, aldığınız her karardan tereddüt etmenize neden olan bu tip insanlarla aranıza mesafe koymanız şart. Kendi hayatınızda kendi kararlarınızı alarak yaşamak istiyorsanız sizi sürekli değiştirmeye çalışan kişilerden uzak durmalısınız.

4. Ofis dedikoducuları

İş temposu içerisinde bazen kimin neler yaptığını, nereye gittiğini ya da ne giydiğini konuşmak kısa bir ara vermenize ve nefes almanıza yardımcı oluyor gibi görünebilir. Ancak sizi işinizden alıkoyuyor olduğunu ve dedikodunun çok da faydalı bir şey olmadığını aklınızdan çıkarmamakta fayda var. Sizi sürekli ofis dedikodularına çekmeye çalışan kişiyi/kişileri hayatınızdan çıkardığınızda kendi değerinizin farkına vararak içinde bulunduğunuz ortamı dışarıdan izlemek yerine onun bir parçası olabilirsiniz.

5. Yalnızca cinsellik için arayan eski sevgili

Cinsel ihtiyaçlarınız söz konusu olduğunda, her an ulaşabileceğiniz güvenilir birinin olduğunu bilmek sizi rahatlatıyor olabilir. Ancak bu kişi eski sevgiliniz olduğunda, ilişkinizi bitirmenize neden olan sıkıntılar yeniden gündeme gelebilir. Eski sevgilinizin sadece cinsel ilişki için hayatınıza girmesi, daha büyük mutlulukları kaçırmanıza neden olabilir. Bunun yerine kalbinizde ve hayatınızda yeni deneyimlere, taze mutluluklara yer açmak kendinizi çok daha iyi hissetmenizi sağlayabilir.

6. Fazla sulu gözlüler

Bazen birileriyle, çok hoşlanmasanız da, sadece suçluluk ya da acıma duygusu yüzünden arkadaş olur ve arkadaşlığınızı bitiremezsiniz. Aslında bu tür bir arkadaşlığın ne size ne de onlara faydası vardır. Bu kişiler, bulundukları ortama negatif duygular getirerek, ortamdaki herkesin yaşam enerjisini düşürebilirler. Olur olmaz her şeye ağlayan, aşırı duygusal, hassas ve sulu gözlü insanları hayatınızdan çıkararak her zaman enerjisini yüksek tutmayı başarabilen insanlara yaşamanızda yer açabilirsiniz.

7. “Eski” arkadaş

İlkokul ya da çocukluk arkadaşlarınızla konuşabildiğiniz tek şey geçmiş zamansa, bu arkadaşlık zaman geçtikçe can sıkıcı olabilir. Sizi bir arada tutan şey yeni paylaşımlarınız değil de, “eski” arkadaşlar olmanızsa, yerinizde sayıyorsunuz demektir. Geçmişi geride bırakıp şu ana odaklanmalı ve birlikte yeni şeyler yaşayıp paylaşacağınız kişilere yaşamınızda daha çok alan açmalısınız.

8. Kötü örnek

Bazen hayatınızda sizden daha çılgın ve iddialı bir hayatı olan birinin olması eğlenceli olabilir, ancak bu kişi sizi kötü etkiliyorsa, arkadaşlığınızı gözden geçirmenizin iyi bir fikir olacağını söyleyebiliriz. Sadece sağlıksız alışkanlıklarınızı paylaştığınız bir arkadaşınız varsa, zaman kaybediyor olabileceğinizi hatırlamanızda fayda var.

9. Arkanızdan iş çevirenler

Bir şekilde canınızı sıkmayı başaran, ortamda siz yokken hakkınızda konuşmaktan çekinmeyen, işine gelen bilgileri sizden alıp sonra ortadan kaybolan kişiler varsa hiç zaman kaybetmeden uzaklaşın. Pasif agresif tavırların hüküm sürdüğü bu arkadaşlıkların sizi zor duruma sokması ya da yarı yolda bırakması an meselesidir.

10. Kıskançlar ve rakip olarak görenler

Sürekli geçirdiği tatilin sizinkinden daha iyi olduğunu anlatan ya da daha iyi bir işi ya da maaşı olduğunu gözünüze sokmaya çalışanlar, sizi kıskanan ve kendilerine rakip olarak gören kişiler olabilirler. Bu kişiler arkadaşlığınızı sadece kendilerini daha iyi hissetmek için bile kullanıyor olabilirler. Onlar yerine, sizin mutluluğunuzu paylaşan ve daha iyi hissetmenize yardımcı olacak kişilerle vakit geçirmeyi deneyebilirsiniz.

11. Tanımadığınız sosyal medya arkadaşlarınız

Bütün vaktinizi bilgisayar başında geçiriyorsanız, gerçekten yaşamanız gereken hayatı kaçırıyor olabilirsiniz. Sosyal mecralar üzerinden arkadaş olduğunuz ve pek tanımadığınız kişilerle mesajlaşmak yerine, sizinle gerçekten arkadaş olan ve zor zamanlarınızda yanınızda olacak olan arkadaşlarınıza hayatınızda alan açın, zaman yaratın.

12. Sürekli borç isteyenler

Sizden sürekli borç isteyen ve geri ödemeyen arkadaşlarınız veya hayatıyla ilgili hiç sorumluluk almayıp sürekli sizden maddi destek bekleyen akrabalarınız varsa, onlara bir banka olmadığınızı hatırlatmanızın zamanı çoktan gelmiş olabilir. Herkesin maddi zorluklarla karşılaştığı dönemler vardır, ancak ödenmeyen borçların stresini azaltmak ve ilişkinizden maddiyatın etkisini çıkarmak istiyorsanız, arkadaşlığınızı yeniden gözden geçirmenizde fayda var.

İlginizi çekebilir: Arkadaş sandığınız kişiler acaba sizin gerçekten arkadaşınız mı?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.





Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.





İlgili Makale