X

Hayatınızdaki yeni başlangıçlara devam etme sürenizi ölçme yöntemleri

Birçok insan her gün yeni bir şeye başlıyor, yeni bir adım atıyor ancak bu başlangıçların çoğu zaman sürekliliği olmuyor. Sonuç ise hüsran, zaman ve enerji kaybı oluyor. Sürekliliği olmayan bir eylem, zaman kaybından başka bir şey değil.

Peki, bir projeye başlamadan veya bir hedef belirlemeden önce bunu devam ettirebilme kapasitenizi hiç sorguladınız mı? Bir işin devamını getirme kapasitesini önceden ölçmesi pek de kolay değil. Bunu bilmenin tek yolu, bir proje üzerinde çalışıp ne zaman bırakacağınızı bekleyip görmek. Eğer iki yıl sonra pes ediyorsanız, devam etme kapasiteniz iki yıldır.

Yeni bir iş kuruyorsanız, tek bir kuruş bile kazanmadan veya işinizin geleceğine dair tek bir gösterge bile olmadan ne kadar süre bu işe devam edebileceğinizi sorgulayın.

Ancak birçoğumuzun yeni bir projeye başlarken devam kapasitesini ölçmek için boşa harcayacağı yılları yok. Her ne kadar tam bir değer belirlenemese de işte devam edebilme kapasitenizi gerçeğe en yakın şekilde ölçebilmek için birkaç ipucu:

1. Sonsuza kadar çalışmak istiyor musunuz?

Devam edebilme kapasitenizi ölçmek için herhangi bir hedefi alın ve şimdi kendinize, herhangi bir pozitif geri dönüş almadan bu hedef üzerinde ne kadar süreyle çalışmak istediğinizi sorun. Çabalarınızın hiçbir sonucunu görmeden bir proje üstünde ne kadar çalışmak istersiniz?

İşte bu süre, sizin o projeye bağlılığınızın kabaca bir tahmini oluyor. Dikkat ederseniz, burada söz konusu olan bir proje üzerinde ne kadar süreyle çalışmak istediğiniz değil; ilerleme kaydedip kaydetmediğinize dair hiçbir geri dönüş almadan ne kadar süreyle çalışabilecek olmanız.

Eğer vücudunuzun şekle girmesini istiyorsanız, kilonuzda veya ölçülerinizde hiçbir değişiklik olmadan ne kadar süreyle spor salonuna gitmeye devam edersiniz?

Yeni bir iş kuruyorsanız, tek bir kuruş bile kazanmadan veya işinizin geleceğine dair tek bir gösterge bile olmadan ne kadar süre bu işe devam edebileceğinizi sorgulayın.

2. Sonsuza kadar devam etmek budalalıktır

Hiçbir sonuç almadan sonsuza kadar çalışmaya devam ediyorsanız, belli ki bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz. Ya kendinize imkansız bir hedef seçmiş ya da tamamen yanlış bir yaklaşım belirlemiş olabilirsiniz.

Yine de siz hedefiniz için çabalamaya devam ederken, hiçbir pozitif geri dönüş alamadığınız dönemler olabilir, motivasyonunuzu besleyecek hiçbir şey bulamayabilirsiniz. Asıl önemli olan, bu yoklukta ne kadar süre devam edebileceğiniz.

Bir projeye başlamadan veya bir hedef belirlemeden önce bunu devam ettirebilme kapasitenizi hiç sorguladınız mı?

3. Yüksek devamlılık gerektiren projelerden kaçınmak

Yüksek devamlılık nedir? Bu aslında bir projeye ne kadar süreyle devam etme dayanıklılığınıza bağlı ancak doğru yanıt “sonsuza kadar” olabilir. Fakat burada kastedilen sözlük anlamıyla bir sonsuzluk değil, pozitif bir geri dönüş almasanız bile projeye devam etme sürenizin uzunluğudur.

Şunu unutmayın ki hayatta bu kadar yüksek devamlılık gerektiren şeylerin sayısı oldukça az. Eğer yeni bir iş kuruyorsanız ve altı ay içinde olumlu geri dönüş bekliyorsanız, boşuna o işe başlayıp kendinizi mutsuz etmeyin.

Vücudunuzu şekle sokmak için ihtiyacınız olan süre en az bir yıl. Bu hedef başlamadan önce, bunu göz önünde bulundurmanız gerekiyor.

4. Devamlılık motivasyon değildir

Bazı hedefler için “sonsuza kadar” devam etme kapasitesine sahip olmak, motivasyon meselesi değil. Motivasyon daha çok pozitif geri dönüş alma ihtiyacını tanımlıyor. Motivasyon, hiçbir olumlu geri dönüş almadığınız zamanlarda sizin devam etme kabiliyetinizi pekiştiren bir şey değil. Öte yandan devamlılık daha çok sabır ve o projeyi gerçekleştirmek için içeriden gelen isteğin bir harmanı.

Kaynak:
Scott H. Young

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Başarının gerçek anahtarı: İşinize tutkun olmak

Hedeflerimize ulaşırken sabırlı olmayı nasıl öğrenebiliriz?

‘Hayatta ne yapmak istiyorsun’ sorusunun yanıtı, sandığınızdan çok daha farklı olabilir

‘Bilinçli yavaşlık’ aslında hedeflerinize daha hızlı ulaşmanızı sağlıyor

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale