X

Hayatınızda figüran olmamak için: Özünüzü başkalarına göstermekten korkmayın

Hayatınızdaki kişiler, yaşadığınız olaylar size dönüm noktasını yaşattı mı hiç? Kendinize saklayıp başkalarına göstermekten çekindiğiniz özünüzü ortaya çıkarmanıza yardımcı oldular mı? Aşağıda okuyacağınız hikaye ismi değiştirilip paylaşma onayı alınan bir danışanımın kendisiyle tanışma sürecinde başından geçen bir olay. Bir söz, bir davranış bile gerçek sizi ortaya çıkarmakta o kadar etkilidir ki bunun gerçek olabileceğine bile inanmakta güçlük çekebilirsiniz. Umarım bu yazıyı, özünü çevresindeki insanlarla tanıştırmak için cesaret isteyen birçok kişi okur.

“Merhaba, adım Eylül. 32 yaşındayım. İyi geliri olan bir işim, sevgi dolu bir ailem ve orta üstü standartlarda bir hayatım var. Ailem tarafından her zaman ağırbaşlı, kibar, ulaşılmaz olmam yönünde yetiştirildim. Karakterim bu özellikleri barındırıyor muydu bilmiyordum ama ailem öyle istediği için öyle olmak zorundaydım. Aslında bana göre ben aşırı komik, çok eğlenceli ve çok konuşkan biriydim. Ama yetiştirilme tarzımdan dolayı bu özelliklerimi göstermek bana ayıp gibi geliyordu.

Hiçbir zaman düzenli bir ilişkim olmadı. Her zaman birilerinden hoşlandım, hatta aşık olduğumu düşündüm. Ama karşı tarafın beni sevmeyeceğini, bende sevilecek bir şeyler bulmayacağını, güzel olmadığımı, sıkıcı bir insan olduğumu düşünüp hoşlandığım kişilere açılamadım. Bana biraz ilgi gösterdiklerinde küçük bir çocuk gibi şımarıyordum. Onlar bana bir adım atsa ben elli adım atıyordum. Beni sevsinler diye hem maddi hem manevi bir şeyler gidiyordu hayatımdan.

Temmuz’u tanıdığımda hayatımda yine birileri beni sevsin diye uğraştığım bir dönemdi. Temmuz ile sosyal medya üzerinden, ortak arkadaşlarımız vesilesiyle tanıştım. İlk tanıştığımız gece, sabahın ilk saatlerine kadar konuştuk. Yeni bir heyecan, yeni bir umuttu benim için. Her gün konuşuyor, sürekli yazışıyor ve birbirimize karşılıklı olarak güzel sözler söylüyorduk. Temmuz, sürekli buluşma isteğinden bahsediyordu. Ben ise sürekli kaçıyordum. Çünkü yine kısır döngüye girecektim. Beni sevmeyeceğini düşünerek hareket edecek ve beni sevsin diye her türlü saçmalığı yapacaktım. Nitekim öyle de oldu.

Buluştuktan sonra Temmuz eski ilgisini kaybetti, bense Temmuz’a aşık oldum. Ondan başkasını düşünemiyor, 1 saatliğine de olsa görüşebilmek için tüm işlerimi iptal ediyor, bütün programımı ona göre düzenliyordum. Buna karşın istediğimi hiçbir şekilde alamıyordum. Görüştüğümüz zamanlarda Temmuz yerine çevreyle ilgileniyor, ona aşık olduğumu anlamasını istemediğim için soğuk duruyordum. Çünkü ilk adımı o atmalıydı, bana ilk tanıştığımızdaki gibi ilgi göstermeliydi.

Temmuz bana değer veriyordu, bunu hissediyordum, ancak benim istediğim şekilde değildi. Benimle ilgileniyordu, evet, ama benim istediğim yoğunlukta değildi. Bu şekilde 2,5 seneyi bitirdik. Temmuz’a Temmuz dememin sebebi geçtiğimiz Temmuz ayında Temmuz’un 1 senedir bir başkasıyla birlikte olduğunu öğrenmem. Bunu kendisinden öğrenmemiştim ancak ruhsal acının fiziksel acıya dönüşebileceğini onun sayesinde öğrenmiştim. Temmuz ile yüzleşmeye çalıştığımda ne ‘var’ ne de ‘yok’ demişti. O belirsizlik bile bana umut olmaya başlamıştı. Temmuz’a öfkem çok büyüktü. Çünkü senelerce ben uğraşmıştım beni sevmesi için ama o başkasını tercih etmişti. Bunu kendisine söylediğimde ise tokat gibi bir cevap almıştım: ‘Sen bana aşık bile değildin ki, basit bir şey olduğunu söylüyordun.’ Çok aşıktım ve korkup kaçmasın diye bunu açık açık söylememiştim. Açık ve net olmam gerektiğini öğretmişti bana Temmuz.

Çok kızgındım ama kızgınlığım ondan çok kendimeydi. Kendime biraz güvenseydim, biraz daha açık ve net olsaydım, biraz daha cesur olsaydım, belki bambaşka olaylar yaşayacaktım. Temmuz’a karşı sevgim hala var ama artık sevgiden çok minnettarlık var. Ne olduğumu ve ne olmam gerektiğini bana gösterdiği için artık daha rahat ve mutlu biriyim.”

İlginizi çekebilir: Sağlıklı bir bağ kurabilmek için farkına varın: İlişkinizi kaç kişilik yaşıyorsunuz?

Uzman Psikolog Merve Saraçoğlu: İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Lisans ve Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Bristol Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji Programı’nı tamamlamıştır. 2010 yılında başladığı Bilişsel ve Davranışçı Terapi eğitimini 2013 yılında bitirerek psikoterapist ünvanını almıştır. Eş zamanlı olarak Pozitif Psikoterapi Enstitüsü’nden onaylı Pozitif Psikoterapi eğitimi ve Pozitif Aile Terapisi eğitimi almıştır. 2012 yılında Avrupa Psikodrama Organizasyonu onaylı psikodrama eğitimini tamamlamıştır. Yüksek lisans ve doktora eğitimi sürecinde, davranış bozukluklarında gevşeme teknikleri konusunda eğitim ve süpervizyonlar almıştır. Bu süreçte birçok danışmanlık merkezinde psikoterapist olarak görev yapmıştır. Halen yetişkinler için bireysel danışmanlık yapmakta ve psikoterapi uygulamaları esnasında Bilişsel-Davranışçı Terapi, Pozitif Psikoterapi, Çözüm Odaklı Terapi ve Motivasyonel Görüşme Tekniklerinden yararlanmaktadır. Kendi oluşturduğu ‘’Ofiste Gevşeme’’ programıyla kurumsal şirketlere iletişim ve gevşeme teknikleri eğitimleri vermektedir.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale