X

Hayatın her anında yogadayız

Bu ay Uplifers okuyucuları ile ne paylaşsam diye düşünürken aklıma geçenlerde müzisyen arkadaşlarımla yaptığımız bir sohbet geldi. Uzun süredir görmediğim arkadaşlarımla bir araya geldiğimizde konu haliyle yogaya geldi. Yoga nedir, nasıl yapılır, yoga yapmak için illa ki stüdyoya mı gitmek gerekir derken kendimi tutamayıp başladım anlatmaya. Ben anlattıkça ilgileri arttı ve masaya bir derinlik, yogada “satvik” diye adlandırdığımız bir saflık hakim oldu. Neler mi konuştuk? Gelin şimdi birlikte o masaya gidip sohbete dahil olalım.

Yoga nedir?
Yoga felsefi bir sistemdir

Bana göre öncelikle bilinmesi gereken yoganın belki de en çok tasavvuf ile benzerlik gösteren felsefi bir sistem olduğudur. Yoga tasavvuf felsefesinde tanımlanan “insanı kamil” olma haline yani daha basit bir dille “insanın en iyi versiyonuna ve en yüksek potansiyeline” erişmesi için meraklısına yol gösteren, yıllarca uygulayıcıları tarafından denenmiş ve etkisi görülmüş temel öğretileri olan bir sistemdir. Yine tasavvufta da olduğu gibi yoganın da nihai amacı en sonunda “hiçbir şeye bağımlı olmayan sürekli ve sonsuz mutluluk hali, birlik” olarak basitçe tanımlanabilecek aydınlanma hali yani erme haline ulaşmaktır.

Yoga yazılı ve görsel medyada göründüğü gibi sadece yoga pozlarından oluşmaz. Hatta yoga pozları sadece dört yoga akımından birinin bir alt basamağı, uygulama adımlarından biridir. Bu adım diğer tavsiye edilen yoga adımlarını uygulamakta zorlananlar için bir alternatif olarak ve de meditasyon gibi diğer uygulamalara hazırlık olarak tavsiye edilir.

Peki, bu dört yoga akımı ve bahsettiğin diğer uygulamalar nedir?

Aslında her an yogadayız, yani yaşamın kendisi yogadır. Dört yoga akımından ilki kişinin erdemleri, çevresi ile ilişkileri ve kendi ile ilişkisini düzenleyen yoga akımıdır. Bu akım kişinin günlük hayatında başına dert açan, huzur ve sakinlikten uzaklaşmasına bazen de kronikleşirse hastalık yaratmaya kadar götürebilecek aklın kontrolü ile ilgilenir. Günlük hayatımızda bu akımın akıl ve duyu kontrol yöntemleri ile her an ve her yerde yoga yapabiliriz.

Söz ve fiil düzeyinde “yalan söylemeyerek, doğruluktan uzaklaşmayarak, hiçbir varlığa zarar vermeyerek, bize ait olmayanı almayarak, nefsimize hakim olarak, istifçilik yapmayarak, bedensel ve zihinsel olarak temiz kalarak, halinden memnun olarak, tek noktaya odaklı kararlılıkla çaba göstererek, okuma ve iç gözlem ile kendini eğiterek ve mutlak ve kutsal olan kendimizden daha üstün bir varlığın olduğunu algılayarak” her an yoga yapabiliriz.

Diğer bir yoga akımı ise Adanma, yani Sevgi yolu yogasıdır. Bu akım kabaca önce bir varlığa sevgi geliştirmek sonra bu sevgiyi taşırarak tüm varlığa ve evrene doğru genişletmek, taşırmaktır. Başka bir uygulama ise eylemlerimizi bizden daha üstün olan bir varlık seçerek ona adamaktır. Bu kısım sıkça söylediğimiz “Yaratılanı severim yaratandan ötürü” ye benzetilebilir. Bunu sanırım en kolay anne, baba ve kardeşlerimiz yapabiliyor. Örneğin bir anne çocuk sahibi olduğunda tüm çocuklar kendi çocuğu gibi hisseder ve sever, onların acılarını kalbinde hisseder. Ya da aşık olduğumuzda aşık olduğumuz kişiye duyduğumuz sevgiyi ailemize, işimize her şeye doğru genişletiriz. Bu ruh halinde olduğumuzun göstergesi de çevremizden bolca duyduğumuz “Aşık mısın?” sorusu olur. Tevazu ve alçakgönüllülük geliştirmek de bu akımda tavsiye edilir. Sevgi yolu yogasının en ünlü uygulayıcılarından biri Hindistan’ın Mevlana’sı olarak görülen Ramakrishna’dır.

Yaşamın kendisi de yogadır

Geldik üçüncü yoga akımına. Bu akım benim en sevdiğim; Fiil yolu yogası. Yani yaptığımız fiillerde, diğer bir deyişle eylemlerde mükemmelleşerek yogadaki nihai birliğe aydınlanma seviyesine erişmek. Bunun anlamı yaptığımız eylemleri doğuracakları sonuçlara olan bağımlılığımızı bırakarak yapmaktır. Örneğin; iyilik yaparken karşılık beklememek, yani beklentilerimizi terk etmek. Eylemlerimizdeki meyve (menfaat, ödül) kazanma ya da sonuçları için endişe etmeyi bırakmak.

Bununla ilgili temel yoga metinlerinden biri olan Bhagavad Gita’ da çok güzel bir vecize var: “Fiilin meyvesine duyduğu bağımlılıktan kurtulmuş, her zaman halinden hoşnut olan, hiçbir şeye bağımlı olmayan kişi fiilde bulunduğu halde hiçbir şey yapmaz.” (4. bölüm 20.vecize)

Bu vecizeyi yaşamımıza dahil etmek için şöyle açıklayabiliriz. Diyelim ki aktif bir iş hayatınız var. Yapmanız gereken de bir dolu iş. Sadece yapmanız gerekenleri dürüst ve elinizden gelenin en iyisi olacak şekilde yapın. Sonra arkanıza yaslanın ve iyi ya da kötü sonuçları için endişelenmeyin. Bırakın. Bir sonraki işinize geçin. Bunu yaptığınızda nasıl rahatladığınızı ve aslında vecizede bahsedildiği gibi fiilde (eylemde) bulunurken bile fiilde bulunur gibi hissetmediğinizi sadece görevinizi yaptığınızı ve huzurlu olduğunuzu göreceksiniz.

Son yoga akımı filozofların yolu olarak tarif edilen Bilgi Yolu yogasıdır. Bu akımda kişinin zihinsel analiz ve sorgulama yöntemiyle gerçek bilgiye ve gerçek benliğine erişmesi tavsiye edilir. Kim olduğuna ve mutluluğun ne olduğuna dair yanlış tanımların ise bizi huzursuzluğa iteceği ve bunun da yani gerçek doğamızı ve gerçek mutluluğu bilmemenin de cehalet olduğu söylenir. Gerçek bilgiye ve mutluluğa entelektüel düzeyde analizler, sorgulamalar, okumalar, uygulamalar yaparak ulaşabileceğimiz ve aklı bir kez ikna edip gerçek bilgiye ulaştığımızda artık aydınlanabileceğimiz söylenir. Kulağa biraz zor geliyor ama tam da bu nedenle filozofların yolu deniyor.

Bu uygulamayı günlük hayatımızda aklımızı ikna etmek için temel metinleri okuyarak (yogik metinler, ya da örneğin mevlana’nın eşsiz eseri mesnevi, vb.) uygulayabiliriz. Mutluluk analizi yapabiliriz. Yani gerçek mutluluk nedir diye sorabilir üzerinde tefekküre dalabiliriz. Akıl, ruh, evren hakkında farkındalığımızı geliştirebilir ve her şeyden farklı olduğumuz ve egoya neden olan yanılsamalarımızdan kurtulabiliriz.

Tabii ki dört akımda tavsiye edilen öğretiler ve uygulamalar yukarıda yazdığım adımlarla sınırlı değil. Derya deniz bir sistem bu ve çok bilgi var. Ancak şimdilik uygulayabileceğiniz bu önerilerle konuyu bir sonraki yazılarımda daha detaylı açıklamak üzere burada bırakalım ve şöyle bitirelim:
Gerçek bir YOGİ günlük hayatındaki tüm tepkilerini bu akımlara göre verebilen ve tüm eylemlerini bu akımlara göre yönetebilendir.

Kimler yoga yapıyormuş el kaldırsın.

Namaste!

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Bir yoga eğitmenine en çok sorulan sorular ve cevapları

Yoganın bedene sağladığı 5 muhteşem fayda

Kış sporları ve yoga: Snowboard ve kayakçılar için 10 yoga pozu

Rana Korkunç: Yoga Eğitmeni & Terapisti, Enerjist, İK Uzmanı // Çevre Mühendisi lisansının üzerine İTÜ’de MBA yaparken sosyal ve sayısal becerilerini birleştirebileceği İnsan Kaynakları alanına hayran oldu. Yaklaşık 10 yıl boyunca dünyanın önde gelen şirketlerinde İnsan Kaynaklarının nerdeyse tüm alanlarında çalıştı. Her zaman bir doğa, müzik, dans ve spor aşığıydı. Çeşitli grup ve derneklerde müzisyen ve dansçı olarak çalıştı. Yurtdışı festival ve konserlerde görev aldı. Şu anda tüm beceri ve eğitimlerini harmanlayarak dünya ile paylaşmaya çalışıyor. Kendini dünyalı ve sürekli bir hayat öğrencisi olarak tanımlıyor. Boş zamanlarında Windsurf, Tai Chi, Chi Ghong ve Dağcılık yaparak kendini tanımaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale