X

Arkadaşlarınız ne zaman öleceğiniz dahil olmak üzere hayatınız hakkında sizden daha fazla şey biliyor

Ailelerimiz hiç şüphesiz hayatımızda önemli bir yere sahip. Yaşam denilen yolda attığımız adımlarda varlıkları, verdikleri destek, gösterdikleri şefkat yadsınamaz. Pekiyi ya arkadaşlarımız? Çoğu zaman bir kardeşten de ötedirler. İlk aşkların sırdaşı, dizdeki yaranın, aileden gizli bir derdin ortağı olurlar. Arkadaşlarımızın hayatımıza katabileceği renkleri ve hayatımızdaki büyük dönemeçlerde vereceğimiz kararlarda üstlendikleri önemli rolü merak ettik ve Uplifers okuyucuları için derledik.

Arkadaşların yaşamlarımız üzerindeki etkileri konusunda ne yazık ki çok fazla çalışma mevcut değil. Ancak, mutlu bir yaşam sürmek için onların hayatımıza katacağı renkler konusunda şüpheye yer yok. Arkadaşlarınıza değer vermeniz için sayısız neden var. Arkadaşlar hayati yaşam becerileri kazandırmakla kalmıyor, önceliklerinizi belirlemenizde öncü bir rol üstleniyor. Yazar Carlin Flora’ya göre ilk gençlik yıllarında edindiğiniz dostluklar ileride romantik bağlarınızı da şekillendiriyor. Belki de en önemlisi hayatınızın adeta bir denetçisi olup, gerçekleri sizden daha iyi görebiliyorlar.

Arkadaşlık hakkında bilimsel araştırmalar

Hayatımızın dönüm noktası diye adlandırabileceğimiz büyük kararlar verirken de, çoğu zaman kendi iç sesimize değil de bir arkadaşımızın, hatta bir yabancının görüşlerine kulak veririz. Kimle evleneceğimizden tutun da, nerede yaşamamız, ne tür bir iş yapmamız gerektiğine kadar her türlü konuda karar verme aşamasında kendi fikirlerimizi yetersiz bulabiliriz.

Psychological Science’ta yayımlanan bir araştırmaya göre, ne zaman öleceğinizi tahmin etmek isterseniz, arkadaşlarınıza danışmamanız daha da kötü sonuçlara ulaştırabilir sizi. Elbette, kimse sizden, onlara kesin bir tarih sormanızı beklemiyor. Ancak, onların sizin hakkınızda olası en iyi tahminde bulunması adına bir temel sağlayacaktır.

Buradaki mantık ne mi dersiniz? Belli kişilik özelliklerinin uzun bir yaşamla bağlantılı olduğunu uzunca bir süredir biliyoruz. Örneğin, bilinçli insanlar sağlıklı besinler tüketir, düzenli spor yapar. Arkadaşlarınız da bu tür alışkanlıklara ne denli sahip olduğunuz konusunda sizi kendinizden daha iyi yargılayacaktır. Yani, sizin ne kadar uzun bir hayat süreceğinizi sizden daha iyi tahmin edeceklerdir!

Bu noktada rakamların gücünü de göz ardı etmemek gerek. Tek bir kişiye akıl danışmaktansa, çoğu zaman olabildiğince çok kişiye bir konuda danışırız.

Ancak kendimiz hakkında ne denli az şey bildiğimizin ya da en iyi kararın ne olacağının ölçütü bu saydıklarımızla sınırlı olamaz. Bu konuda yapılan bir araştırma da hızlı flört (speed dating) üzerine. Yapılan araştırmada; bir gruptaki kadınlara flörtleri hakkında önceden bilgi verilirken, diğer gruptaki kadınlara ise sadece bir yabancı erkekle tanıştığında 1 ila 100 arasında değerlendirme puanı verildi. Biyografik bilginin aksine başkalarının görüşleri olası bir flört aşamasında ezberleri bozdu. Bir kişiyi sevip sevmeyeceğinizin en iyi yolu, onunla ilgili olabildiğince bilgi edinip bunları kendinizle karşılaştırmaktansa, kendinize benzer birini bulup, o an bir şeyden hoşlanıp hoşlanmadığını sormak.

Ciddi bir karar verirken kendinizi parçalayıp, tüm yükü kendi omuzlarınıza yüklemenize gerek yok. Benzer aşamalardan geçmiş bir dostunuzu bulup, onun engin deneyiminden faydalanmak akıllıca bir yol olacaktır.

Elbette kendi iç sesinizi yok sayıp, başkalarının kumandası altında yaşamanız anlamına kesinlikle gelmemeli bu durum. Ancak beyninizin içindekileri tüm ayrıntılarıyla yalnızca sizin okuyabilmeniz kimi durumlarda bir yarardan çok bir engel olarak karşınıza çıkabilir. Hükümlerinizde, aşırı güven duygusu duymakla kalmaz, garip gerçeklerle yüzleşirken duygusal olarak karşı koyabilir ve kendinizi gereğinden fazla önemseyebilirsiniz. Bu nedenle, ciddi adımlar atarken kendinizi bir üçüncü kişinin yerine koyup kendinize onun gözünden bakmaya çalışın. “İstediğim iş bu mu?” diye sormaktansa, “A kişisinin istediği iş bu mu?” diye bir sorun.

Benzer bir durumda arkadaşınız size ne önerirdi bir düşünün. Emin olun, onlar sizi kendinizden daha iyi tanıyor. Aynı şekilde, siz de onları… “Bana dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” sözü boş yere sarf edilmemiş olsa gerek.

Kaynak

The Guardian

Psychology Today

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale