X

Hayatımızın geri kalanında vazgeçmemiz gereken yanlışlar

Hepimiz kafamızın içinde kendimize bazı hikayeler anlatıyoruz. Üstelik bunu her zaman yapıyoruz, hatta bu satırları okurken bile… Bu hikayeler genellikle bizi biz yapan inandığımız şeylerden oluşuyor. Aslında hayatta attığınız veya atmadığınız her adımın temelinde, bu inandığınız şeyler yatıyor. Bir süre her şey yolunda gitse de 30’larınızda, 40’larınızda hayattaki gerçeklerin, kendinize anlattığınız bu hikayeyle uyuşmadığını görüyorsunuz ve tokat yemiş gibi oluyorsunuz. Yaşadığınız acı ve şaşkınlıkla mücadele ederken, yeni yeni gerçekler ortaya çıkmaya devam ediyor. Bu yaşadığınız acı tecrübenin temelinde, kendinize anlattığınız hikaye olduğunu fark edene kadar bu böyle devam ediyor.

İlgili yazı: ‘Hayat seçimlerden ibaret’ diyoruz, peki gerçekten uyguluyor muyuz?

Hayatta kendinize anlattığınız hikayeler ve bu hikayeleri oluşturan inandığınız şeyler yanlış olabilir. Bunu kabul etmek kolay olmayabilir. Ancak kendi kendinize kalıp, bunun üzerine düşünüp, gerçekleri kabullenmelisiniz. Bu aslında sizin geç kalan uyanışınız, hayata yeniden doğuşunuz olabilir. Başlangıçta biraz canınızı acıtsa da doğru yolda olduğunuzu unutmayın.

Peki buna nereden başlayacağınızı bilemiyor musunuz? İşte size hepimizin sık sık düştüğü yanlış inanışlar:

1. Yarınlara inanmak

Hepimiz hayatın kısalığını, ölümün bir gün hepimizi bulacağını biliyoruz ancak çoğu zaman bunu düşünmeden yaşıyoruz. Merdivenleri hesapsızca tırmanıyoruz ve her seferinde bir basamak daha olacağını umut ediyoruz. Oysa bir basamak sonrası dev bir boşluk olabilir. İşin doğrusu, bir gün gelecek ve yarın diye bir şey olmayacak ve hiçbirimiz o günün gelip gelmediğini önceden bilemeyeceğiz. Bu gerçek ne kadar acı ev sert olsa da, sürekli aklınızın bir köşesinde bulundurmanız gereken bir şey. Yarınlara inanmak yerine bugüne, yaşadığınız ana inanın.

İlgili yazı: Hayatımızdaki en muhteşem inancımız: “Ben layık değilim” üzerine

2. Aradığınız motivasyonu dışarıda bulacağınıza inanmak

Motivasyonla ilgili en önemli sorun, “Motivasyon arıyorum” dediğinizde, bunun bir ağacın arkasında veya bir kayanın altında saklanmış olduğunu düşünmekten kaynaklanıyor. Oysa motivasyon doğru şeyleri yaptığınız sürece sizin içinizden gelir. Gösterdiğiniz çabaların bir anlamı varsa, sizi bir sonraki adım için motive eder. Şunu düşünün: Yapmak zorunda olduğunuzu düşündüğünüz şeyleri bir kenara bıraktığınızda, gün sonunda yaratmak istediğiniz değişiklik ve değer nedir?

İlgili yazı: Neden hayatı kendi kendimize zorlaştırıyoruz?

3. Başkalarının sizin için neyin iyi olduğunu bildiğine inanmak

İç sesinizi, ruhunuzu dinlemek için kendinize alan tanıyın. Birçok insan dünyanın gürültüsünü dinleyip bu kalabalığın içinde kayboluyor. Oysa siz başka türlüsünü seçebilirsiniz. Çok fazla televizyon izlemeyin, her moda blogunu okumayın, çok fazla ana akım medya haberi tüketmeyin. Zamanınızı daha anlamlı deneyimlerle geçirecek gücü bulun. Hayatınızı pazarlama ve medya hilelerine vermeyin. Bu sadece sizi gerçek ve güzel olandan uzaklaştırır. Oysa hayatta gerçek ve güzel olan şey siz, aileniz, arkadaşlarınız, sevdikleriniz, umutlarınız, hayallerinizden ibaret. Kalbinizin size söylediği şeyi dinleyin. Bir şekilde ona ulaşacaksınız.

4. Tek başına bilginin yeterli olduğuna inanmak

Yeni şeyler öğrenmek, kısa vadede yapabileceğiniz harika şeylerden birdir ancak uzun vadede hayatınızda pozitif değişiklikler üzerine planlar yapmıyorsanız öğrenmenin tek başına bir anlamı yok. Bilgi edinmek, kendinizi geliştirdiğiniz anlamına gelmez. Kendini geliştirmek, yaşadığınız hayatı nasıl değiştireceğinizi bildiğinizde olur. Aslında hepimiz bir noktada bunu öğreniyoruz ancak bazılarımız zor yoldan, bazılarımız daha kolay yoldan öğreniyoruz.

İlgili yazı: Günlük hayatta hissettiğiniz ama ismini bilmediğiniz duygular

5. Daha hızlı olanın daha iyi olduğuna inanmak

Gençken hızlı olan daha iyi gibi gelebilir ancak zaman geçtikçe yavaş ve istikrarlı olanın gücünü keşfedeceksiniz. Sevgisiz, nezaketsiz ve sabırsız bir şey ne kadar hızlı veya yavaş olursa olsun kıymetsizdir. Bir tohumu ekersiz ve ondan bir ağaç olur. Biriyle bir şey paylaşırsınız ve onun yüzünü güldürürsünüz. Siz de hayatta bazı şeyleri değiştirebilecek güce sahipsiniz. Ancak bunu bir günde yapamazsınız. Bir seferinde 1 ton yükü taşıyamazsınız. Ancak bin seferde 1 ton yükü taşımış olursunuz. Ufak ama düzenli çabayla, ulaşmak istediğiniz şeye ulaşırsınız.

İlgili yazı: En sık kullandığınız kelimeleri değiştirin, hayatınız değişsin

6. Evrenin merkezinde olduğuna inanmak

Gençken hepimiz her şeyin merkezinde olduğumuzu düşünüyoruz. Ancak insan büyüdükçe ve kendi alanını genişlettikçe, bu ben-merkezci düşüncelerin de çok fazla yük getirdiğini, odak noktasını bir başka tarafa çevirdiğinde bu yükün hafiflediğini fark ediyor. İşte belki de hayatın en büyük paradokslarından biri de bu: Başkalarına yardım ettikçe, kendimiz bundan fayda sağlıyoruz. Kendinizi sıkışmış ve çaresiz hissettiğinizde, odak noktanızı kendi koşullarınızdan çıkarıp başkalarının koşullarına yöneltin. “Benimle ilgili yanlış olan ne” diye sormak yerine “Sana nasıl yardımcı olabilirim” diye sormayı deneyin.

7. Herkesin kibar ve nazik olduğuna inanmak

Başkaları için yaptığınız güzel şeylerin karşılığını bulamayabilirsiniz çünkü herkesin kalbi aynı değil. Bu kabul etmeniz gereken gerçeklerden biri. İnsanların size daha farklı davranmasını bekledikçe, hayal kırıklıklarının hiçbir zaman bitmeyeceğini fark etmelisiniz. Bu yüzden insanlara karşı kibar ve sevgi dolu davranırken, bunu beklentileriniz için değil kendiniz için yapın. Bir süre sonra hayatınızdaki hangi insanların bu değeri hak ettiğini, hangilerinin hak etmediğini anlayacaksınız.

Kaynaklar:
Lifehack
Marc&angel

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale