X

Kendimizi keşfetmemizin önündeki engeller: Hayatımızın anlamını ararken nerede kayboluyoruz?

Hayatımızın Anlamını Aramak

Uplifers okuyucuları için bu zamana kadar bir çok kez, hayatta hedefleri belirlemenin önemine dair yazılar yayınladık.

Hedefler belirlemek çoğu zaman belli bir döngü içinde algılanıyor: kariyer yapmak, belli bir refah seviyesine ulaşmak, hayatta güçlü olup girilen yarışları kazanmak.

Fakat, Dr. Shelley Prevost’a göre hayatta hedefler belirlemek, bu döngü içinde hayatınızı kazanmak için yaptığınız işlerle ilgili değildir. Hayat amacı veya anlamı dediğimiz şey, birey olarak varoluş amacımıza işaret eder. Bu da kişinin, mesleki anlamda işi ne olursa olsun, kendi hayatını ve kendini keşfetme sürecini özgürce yaşayabilmesi anlamına gelir.

Kişinin kendini keşfetmesi, her durumda doğal olması, herkese karşı kendini ifade edebilmesi ise çoğunlukla o kadar kolay değildir.

Neden mi?

1. Ne istediğimizi düşünmeden bir yaşam döngüsüne giriyoruz.

Toplumumuzda bireyden beklenen belli yapılacaklar listesi bulunuyor; okulunu bitirmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak, bir kariyer çizgisi tutturmak ve emekli maaşını beklemek…

Oysa ki bu döngü, bireyi özgürleştirmekten çok tek tipleştiriyor.  Kişi hayatla ilgili kendi bir karar almak yerine, toplumun ona sunduğu bu döngü içine yerleştiriyor kendini.

Hayatın anlamını bulmak kendi iç sesimizi dinlemekten geçiyor. ¨Hayatın bize yapmamız gerekeni söylemesi gerekirken, biz hayatımıza olması gerektiği şekli dikte ediyoruz¨ diyor ¨Let your life speak¨ kitabının yazarı Parker Palmer.

İçimizden gelen çağrılar, içimizdeki temel tutkuların ve dürtülerin de sözcüsüdür. Çoğu zaman içimizdeki en büyük korkuları da ifade eden bu çağrılar, başa çıkması güç dürtülerdir. Bu yüzden, çoğunlukla içimizden gelen çağrıları dinlemek yerine önümüze çizilen yolda ilerlemeyi tercih ediyoruz.

2. Sessizlikten rahatsız oluyoruz.

Yaşadığımız toplum, sükûneti değil eylemi yüceleştiriyor.

Fakat kişinin kendini dinleyebilecek bir sükûnete sahip olmaması son derece tehlikelidir. Sürekli dış seslerle beslenen birey, bir müddet sonra yalnızca egosundan oluşur. Egonun bu kadar güç kazandığı bir ortamda ise, hayatın anlamını çözmek güçleşir. Ego benliği ele geçirir.

Sessizlik; kişinin kendini dinlemesine, yaşadıklarını sindirmesine, olayları analiz etmesine ve kendi özgün düşüncelerine erişebilmesine imkan sağlar.  Yaşananların hayat dersi olarak yer almasına imkan verir.

Günümüz toplumunda her ne kadar zor olsa da, sessizliğe gereken yeri ayırmak gerekiyor.

Hayatımızın Anlamını Aramak

 3. Karanlık yüzümüzden korkuyoruz.

Karakterimizin belden aşağısı, ya da psikanalist Carl Jung’un da dediği ¨gölge¨lerdir karanlık yüzümüz. Zaaflarımız, başarısızlıklarımız, bencil isteklerimizdir kimsenin görmesini istemediğimiz.

Oysa ki karanlık yüzümüzün de bizlere vermek istediği bir mesaj var. Genellikle bu ilkel dürtülerdir bizim hayatımızın anlamını belirleyen. Zayıflıklarımızdır en çok gelişmek için can atan.  Özellikle de, kendimizi tanımada en büyük rolü oynar karanlık yüzümüz ve gelişim için gerekli ipuçlarını yine onlar verir.

Ama çoğumuz, bu karanlık tarafıyla yüzleşmek yerine, onu saklamaya çalışır. Dışarıya göstermek istediği kişiliği benimseyen kişilerle yaşamını sürdürür ve bir maske ile yoluna devam eder.

Eda Günay: Eda Günay, Paris IV Celsa Sorbonne ve Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldı. Ecole Normale Superieur de Lyon'da psikoloji dergilerinin sosyal temsili üzerine iletişim ve medya araştırmaları yükseklisansını tamamladıktan sonra Türkiye'ye dönüp Uplifers projesini hayata geçirdi. Uzak Doğu dövüş sanatları, yoga, extreme sporlar, kediler, köpekler ve doğayla iç içe olmak favorileri arasında. Sağlığın ve hayatın kıymetini genç yaşta öğrenmiş olup doya doya yaşıyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale