X

Hayatı dolu dolu yaşa: 2019 yılının en heyecan verici festival ve etkinlikleri

Dönemi, yapıldığı çevre, katılanların sayısı ve niteliği önceden hazırlanan programlarla belirlenen ve özel bir öneme sahip gösteri ve etkinlikler olarak tanımlanan “festival” kelimesi; son yıllarda özellikle eğlence, tatil ve aktivite konulu sohbetlerde en çok kullanılan kelimelerden biri. Her ne kadar sosyal medya kanalları ile pek çok festivale gitmiş kadar olsak da, festivalleri yerinde deneyimlemenin keyfi bir başka. 

Örneğin özellikle freelance çalışanların festivallere katılmak için zaman ayırabilecek olmaları, önümüzdeki festival dönemini onlar için daha heyecan verici kılıyor. Engel tanımayan, macera ruhlu ve her yerden bilgisayarına erişmek isteyenler için tasarlanan HP Spectre x360 hayal gücü ve performansı buluşturan uyumu sayesinde hayatınızın her alanında sizinle.

Teknoloji festivalleri

Çağımız dijital çağ olunca, teknoloji festivalleri ve etkinlikleri her yıl çok sayıda katılımcı ağırlıyor.

SXSW

Tam adı South by Southwest Conference & Festivals olan SXSW, 1987 yılından bu yana düzenleniyor.

Nerede: Austin, Teksas – Amerika
Ne zaman: 8-17 Mart 2019
Neden katılmalısınız:

  • Teknolojinin yanı sıra İnteraktif Festival, Film Festivali, Müzik Festivali ve Komedi Festivali başlıkları altında farklı keşifler için,
  • Dünyanın farklı yerlerinden benzer ilgi alanlarına sahip teknoloji meraklılarıyla tanışmak için,
  • Konferanslar, sergiler ve ödül törenleri ile dopdolu bir 10 gün geçirmek için.
Think

IBM’in daha önce düzenlemiş olduğu farklı konferansları tek bir çatı altında topladığı Think, 2019 yılında yeniden düzenlenecek.

Nerede: San Francisco – Amerika
Ne zaman: 12-15 Şubat 2019
Neden katılmalısınız:

  • Son teknolojileri deneyimleme fırsatı bulmak için,
  • Dünyanın önde gelen profesyonelleri ve kanaat önderlerinin de yer aldığı bir toplulukla zaman geçirmek için,
  • CEO’lardan bilim insanlarına uzanan geniş bir çerçevede, yalnızca teknoloji değil yaşam dersleri de dinlemek için.
Disrupt

Startup rüyalarının başladığı yerde, TechCrunch tarafından düzenlenen Disrupt, 2019 yılının en çok dikkat çeken teknoloji etkinliklerinden biri olacak.

Nerede: San Fransisko, Amerika
Ne zaman: 2-4 Ekim 2019
Neden katılmalısınız:

  • Teknolojinin gelişimini, teknolojinin kurallarını değiştiren isimden dinlemek için,
  • Bir startup olarak yolun neresinde olursanız olun, hayallerine giden yolda büyük adımlar atmak için,
  • Seminerler ve atölyelerin yanı sıra networking etkinlikleriyle, heyecan verici bağlantılar kurmak için.

Film festivalleri

Dünyanın en dikkat çeken festivalleri, özellikle ünlülerin de katılımıyla renklenen film festivalleri.

Cannes Film Festivali

Dünyanın en prestijli film festivallerinden le Festival de Cannes, Altın Palmiye ödülünün yanı sıra kırmızı halısıyla da dikkat çekiyor.

Nerede: Cannes, Fransa
Ne zaman: 14 – 25 Mayıs 2019
Neden katılmalısınız: Her ne kadar festivale katılmak için sinema endüstrisinde çalışıyor, davet edilmiş ya da Cannes Cinephile topluluğu arasında girmeyi başarmış olmaya ihtiyacınız olsa da, Cannes’ı takip etmek için filmlerin dışında da pek çok neden var.

  • Avrupa sinemasının en önemli örneklerini bir arada görmek için,
  • Dünyanın en ünlü kırmızı halılarından birinde şıklık yarışını izlemek için,
  • 1946’dan bu yana düzenlenen festivalin tadını, güney Fransa’nın en güzel kasabalarından birinde çıkarmak için.
Sundance Film Festivali

1978 yılından beri Amerikan bağımsız sinemasının en önemli destekçisi olan Sundance Film Festivali, aktör Robert Refdord’un 1981 yılında kurduğu Sundance Institute‘ta düzenleniyor. 

Nerede: Sundance Enstitüsü, Utah – Amerika
Ne zaman: 24 Ocak – 3 Şubat 2019
Neden katılmalısınız: 

  • Amerikan bağımsız sinemasının en önemli örneklerini ilk izleyenlerden olmak için,
  • Farklı bakış açıları ve orijinal hikayelerle renklenen filmleri keşfetmek için, 
  • Yalnızca bağımsız sinemayı değil, sinemanın tüm alanında sesini duyurmaya çalışanları destekleyen Sundance Enstitüsü’nü de desteklemek için.

Müzik, sanat ve daha fazlası

Günümüzde pek çok festival, yalnızca müzik ya da dans gibi bir konsepte odaklanmakla kalmıyor; teknoloji, performans sanatları, wellness, kamp, ortak yaşam ve müziği bir yaşam tarzı olarak başarılı bir şekilde harmanlayarak festival deneyiminden çok daha fazlasını sunuyor. 

Aşağıda tek bir kategoriye koyamadığımız, mutlaka deneyimlemeniz gereken festivalleri bulabilirsiniz. Bu yıl olmasa da herhangi bir yıl!

Glastonbury Festival

Kısaca Glasto olarak anılan ve tam adı Glastonbury Çağdaş Performans Sanatları Festivali olan bu festival, dünyanın en büyük açık hava festivali olma özelliğini taşıyor. 

Nerede: Pilton, Glastonbury – İngiltere
Ne zaman: 26-30 Haziran 2019
Neden katılmalısınız:

  • Dünyaca ünlü Pyramid Stage’de alternatif ve indie tarzın yanı sıra, etnik, rock, reggae ve elektronik müziğin de en etkileyici isimlerini dinlemek için,
  • Müzik etkinliklerinin yanı sıra dans, sirk, kabare ve tiyatro gibi diğer performans sanatlarını da görmek için,
  • Hippi akımlarıyla başlayan özgürlük hareketini damarlarınızda hissetmek için.
Sónar

Müzik, yaratıcılık ve teknolojinin en etkileyici birleşmesi Sonar, her yıl festivalseverleri bir araya getirmeyi başarıyor.

Nerede: Barselona, İspanya
Ne zaman: 18-20 Temmuz 2019
Neden katılmalısınız:

  • 2019 programı henüz açıklanmamış olsa da, geçmişte Roisin Murphy, Björk, Dave Clark gibi isimlere ev sahipliği yaptığı için,
  • 25. yılında 150’den fazla canlı performansla 126.000 kişinin kendinden geçtiği festivalin 26. yılını deneyimlemek için,
  • 2019’da yalnızca Barselona’da değil, Buenos Aires, Bogotá, İstanbul, Hong Kong  veya Reykjavik’te de festival keyfini yaşayabileceğiniz için.
Sziget

Reklam aktiviteleri için tek bir kuruş bile harcamazken biletleri çıkar çıkmaz sold-out olan Sziget, festival denildiğinde akla ilk gelen etkinliklerden. 

Nerede: Obudai Adası, Budapeşte – Macaristan
Ne zaman: 7-13 Ağustos 2019
Neden katılmalısınız:

  • Festival alanı Tuna Nehri’nin ortasındaki bir adada, ormanın içinde kurulu olduğu için,
  • 9 ayrı sahnede, farklı müzik türlerinden performanslara ev sahipliği yaptığı için,
  • Pek çok kişinin ölmeden önce yapılacaklar listesine girmeyi başarmış, etkileyici bir festival olduğu için.
Coachella

1999’da kurulan Coachella Valley Music and Arts Festival, sahne olduğu renkli görüntülerle de sosyal medyada sık sık karşımıza çıkıyor.

Nerede: Indio, Kaliforniya – Amerika
Ne zaman: 12-14 ve 19-21 Nisan 2019
Neden katılmalısınız:

  • Rock, indie, hiphop ve EDM tarzlarındaki performansları iliklerinize kadar hissetmek için,
  • Kıyafetlerin, kendini ifade etmenin en etkili yollarından biri olduğunu görmek ve kendiniz olmanın tadını çıkarmak için,
  • Sevdiğiniz ve hayranı olduğunuz isimlerin yanı sıra, müzik endüstrisinin yeni ve yetenekli isimlerini de keşfetmek için.
Burning Man

İlk kez 1986 yılında düzenlenen Burning Man, aslında bir festivalden çok daha fazlası!

Nerede: Nevada, Amerika
Ne zaman: 25 Ağustos – 2 Eylül 2019
Neden katılmalısınız:

  • Yalnızca müziğin, kültürün ya da sanatın değil, bir topluluk olmanın ve aidiyet hissinin de tadını çıkarmak için,
  • Paranın olmadığı, günlük hayatın stresinden ve tüm kurallarından uzak, farklı bir yaşam tarzını deneyimlemek için,
  • Dünyanın en büyük festivallerinden birini, yılın yalnızca 10 günü var olan bir şehirde deneyimlemek için.
Envision

Dünyanın en kapsamlı yaşam festivallerinden biri olan Envision da, hayatta en az 1 kez deneyimlemeniz gereken festivaller arasında. 

Nerede: Uvita, Kosta Rika
Ne zaman: 28 Şubat – 3 Mart 2019
Neden katılmalısınız:

  • Doğanın harmonisi içerisinde kendi yaşam amacınızı bulmak için,
  • Permakültür, kampçılık ve eko yaşamın yanı sıra sanat ve müzik alanında da kolektif keşifler ve üretimler için,
  • Hareket, spiritüellik, müzik, kabulleniş, komünite, permakültür, sağlık ve sanat olarak sıralanan, Envision’ın 8 ayağıyla bütünleşmek için.

Hayatı dolu dolu yaşa, beklentileri yeniden tanımla!

Eski alışkanlıklarınızdan kurtulun. Olanakları yeniden tanımlayın. Gerçek karakterinizi gösterin. Siz hangisisiniz, sizin festivaliniz hangisi?

 

2019 yılının en heyecan verici festival ve etkinliklerine yer verdiğimiz bu yazı HP katkılarıyla hazırlanmıştır.

HP: HP hayatı her yerde ve herkes için kolaylaştıracak teknolojiler yaratır. Yazıcı, PC, mobil cihazlar, çözüm ve hizmetlerden oluşan portföyümüz ile hayrete düşüren deneyimleri tasarlıyoruz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale