X

Hayat her an konuşuyor: Bizi korumakla görevli bilinçaltımız ve bize söyledikleri

Sorularımıza cevap arar, kalbimiz rehberlik etsin isteriz. Umudumuzu fallara bağlar, moral bulmak için güzel sözler söyler, işitiriz. Her an bir arayış var. Özümüze yolculuklarımız var. Her yolculukta yeni deneyimler, farkındalıklar… Bazen bir anda sanki çok sıradan bir konuyu konuşurken hayatımızda iz bırakan bir travmayla yüzleşiriz. Yüzleştikçe, o anı, o hali, o duyguları sarıp sarmalayınca sevgiyle hafifleriz. Bir şeylerin yüzeye çıkması, kendini göstermesi, rahatsız etse de çok iyidir aslında… Farkındalıkla bakarsak, “burada nasıl bir şey oluyor?” diye sakince sorabilirsek… Orada olan ne ise üzerimize etkisini serbest bırakıp rahatlayabiliriz. Bir nevi içsel şifacımız devreye girer.

Hayat bizimle her an konuşurken farkındalıkla bakabilirsek eğer okuruz hikayemizi…

Almanya’dan ressam kuzenim geldi. Bir süredir uykusuzluk yaşadığını anlatıyordu. Hatta kardeşiyle konuştuğunda, kardeşi ona bir uyku ilacı tavsiye etmişti. Uykusuzluk çekmesiyle aslında bir şey görünür olmuştu. Hemen ilaçlara sarılmaya, bedenin anlatmaya çalıştığı bir şeyi susturmaya, ilaçlarla üstünü örtmeye, uyuşturmaya gerek yoktu. Yani ben öncelikle bedendeki hislere “ne anlatıyor?” bilinciyle bakmaya çalışıyorum. Kuzenim, uykusuzluğun iki kızında da baş gösterdiğini söyleyince dedim bu işte başka bir şey var. Çocuklar annelerine yansıtma yapıyor, ayna tutuyor diye…

Annemin lezzetli kekleri, börekleri eşliğinde ailenin bilge kadınları teyzelerim, yengem, annem ve biz genç kuşak buluşunca aynı sofrada sohbet tatlı tatlı akıyordu. Derken uykusuzluk çeken kuzenim bir yanık kokusu almaya başladı. Hakikaten aynalı büfenin ışıklandırma kablosundan bir yanık kokusu geliyordu. Şu an hayat bir şey anlatıyor, bizimle konuşuyor dediğimde; kuzenime sordum “yanık kokusuyla ilgili bir anın var mı?” diye hemen hatırladı. Üç yaşındayken evde soba yanıyormuş. Kuzenimin annesi, yengem de birden anlatmaya başladı: “Kardeşini içerideki odaya uykuya yatırmıştım. Komşum vardı, sohbet ederken ikimiz de birden mayıştık, uykumuz geldi. Hafif uyuklar halde dalmışız. Birden yanımızda uyuyan Gül, gözlerini kocaman açıp da ağlamaya başlayınca onu kucağıma alır almaz balkona çıktım. Kızım sobadan zehirlendi, ölüyor diye panikledim. Aslında sobadan zehirlenmişiz, hepimizin uykusu ondan gelmiş. Gül ağlamasıyla uyandırdı bizi.

Bu esnada kuzenimin bilinçaltı bütün hikayeyi, o anı kendisine birebir yaşatıyordu. O anki duygularını, korkusunu ağlayarak boşaltıyordu. Kendi kendine regresyona girmişti. Kuzenimin bilinçaltı bu olayla birlikte annesinin kucağındayken “çocuğum ölüyor” sözlerini, yanık kokusuyla kayıt etmişti. Kuzenim annesinin hissettiği paniği ve korkuyu tamamen hücre hafızasına da kayıt etmişti. Ortak enerji alanındaydılar. Kısacası; uyursa çocukları ölür kaydından dolayı bilinçaltı korkuyor, kendini ve çocuklarını koruma amaçlı uykusuz bırakıyordu.

Hayat bizimle her an konuşurken farkındalıkla bakabilirsek eğer okuruz hikayemizi!
Bilinçaltı hakkında bilmeniz gereken ilginç noktalar
  • Bilinçaltımız bizi tamamen korumakla görevlidir.
  • Hayalle gerçeği ayırt edemez.
  • Zaman kavramı yoktur.
  • Beş duyuyla algıladığımız duygu ve korkuyla ve hislerle kayıt eder.
  • Olanın üzerini örter, unutturur.

Kısacası, hayat bizimle her an konuşurken farkındalıkla bakabilirsek eğer okuruz hikayemizi! Yanan kablo kokusu bile anlatır uykusuzluğun sebebini… Geçmişin izlerinin bugünkü hayatımıza etkisini… Bu yazım geçmişin üzerimizdeki etkilerinin şifalanmasına dair farkındalık yaratsın. Hayatı okumaya yepyeni bir bakış açısı kazandırsın. Ve de öyledir.

 

İllüstrasyon:
Nicholas Monin-Baroille

 

İlginizi çekebilir: New York’tan Bali’ye uzanan bir aşkı bulma hikayesi: Aşk Ol

Hande Akın: 5 Şubat 1977 İstanbul doğumluyum. Şişli Terakki Lisesi’nde okudum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Sinema Bölümü’nden mezun oldum. 15 yıl reklam sektöründe prodüksiyon ve müşteri ilişkileri yöneticilikleri yaptım. 28 yaşlarında başlayan sorgulama, kendimi keşfetme, tanıma, anlama maceramda 33. yaşım milat oldu. Reklamcılıkla vedalaştım. Aldığım ve almakta olduğum sayısını artık hatırlamadığım pek çok eğitim, seminer oldu. Kişisel gelişim alanında yaşam koçluğu yapmaya başladım yıl 2010... “Ben zamanı”nın kurucusuyum, Bu slogandan hareketle; EFT (Duygulardan Özgürleşme Tekniği), REGRESYON, Ezoterik şifa teknikleriyle harmanladığım kalbimin rehberliğinde özgün bireysel seanslarımın yanı sıra kişisel gelişime dair eğitimler, seminerler veriyorum. Kadın Olmak ve AŞK’a gel özellikle dişil enerji üzerine çalıştığım workshoplarım. İlham veren, motive eden, umudu yeniden yeşerten kitlelere özel konuşmalar yapıyorum. Kitabım “Kadın Olmak” 2014’te çıktı. 2015 ve 2016 yıllarında televizyon programı hazırlayıp, sundum. Akışta kalma deyimini içselleştirerek yapabildiğimce teslimiyetle gelişmek ve geliştirmek bana keyif veriyor. Birbirimizden öğrenerek, birbirimize destek vererek geliştiğimize, hepimizin birbirinden ilham aldığına ve her bireyin kendini şifalandırabileceğine inanıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale