X

Harvard Üniversitesi araştırmasına göre günde 5 fincana kadar kahve içmek çok yararlı

Belki ömrünüze ömür katmayabilir ancak günde 5 fincana kadar kahve içmek sağlık açısından çok yararlı.

Harvard Üniversitesi tarafından 30 yıl boyunca yapılan bir araştırma kapsamında 208 bin kadın ve erkek incelendi. Araştırmanın sonunda kahve içmeyenlerle, her gün ortalama seviyede (3-5 fincan) kahve içenlerin sonuçları karşılaştırıldı. Buna göre her gün ortalama seviyede kahve içen kişilerin tip-2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, Parkinson gibi nörolojik hastalıklar ve intihar nedeniyle ölüm oranlarının daha düşük olduğu tespit edildi.

Araştırmanın başındaki isimlerden biri olan Dr. Ding, bu araştırmadan herkesin her gün bir termos kahve içmeye başlamaması gerektiği sonucunun çıkarılmaması gerektiğini söylüyor. Ancak günde ortalama seviyede kahve içen kişilerin, bu alışkanlıklarını devam ettirmeleri ve bu konuda endişe duymamaları gerektiğinin altını çiziyor.

İlginizi çekebilir: Kahvenin beyin üzerindeki mükemmel etkilerini keşfedin

Peki kahvenin bu nimetlerini duyduktan sonra sizin de canınız güzel bir kahve çekti mi? İşte size güzel kahve demlemenin sırları:

1. Taze kahve alın

En güzel kahve, kavrulduktan sonra birkaç gün içinde tüketilen kahvedir. Bu yüzden yerel bir kahveciden, en taze kavrulmuş kahveyi alabilirsiniz ya da evde kendiniz kavurabilirsiniz. Şeffaf kaplarda tutulan kahve çekirdeklerinden alırken de dikkatli olun çünkü kahvenin aromasını bozan iki şey oksijen ve ışıktır. Buna önem vermeyen satıcılara gittiğinizde, kahve saklanan şeffaf kutuların iç yüzünün kahve yağıyla renk değiştirdiğini fark edersiniz. İşte bu renk değişimi sırasında kahvenin aroması da kaybolur. Kahve çekirdeklerinin güçlü ve vakumlanmış, ışık geçirmeyen paketlerde satılması gerekir.

2. Kahve çekirdeklerini taze tutmaya özen gösterin

Satın aldığınız kahve çekirdeğinin ağzını açtıktan sonra hava geçirmez bir kapta saklayın. Cam kavanozlar veya seramik saklama kapları bunun için uygun olabilir. Kahveyi kesinlikle buzdolabına koymayın. İdeal olan bir seferinde bir hafta yetecek kadar kahve almak ve kahvenizi bir hafta evde sakladıktan sonra tekrar satın almaktır.

3. İyi kahve seçin

İnanır mısınız kahve sevenler ve kahveden anlayanlar da en az şarap sevenler kadar burnundan kıl aldırmayan insanlar olabiliyor. Kahve tadımı yapmak da kendine has kuralları olan, engin bir dünya. İyi bir kahve seçmek için yüzde 100 Arabika olan kahve çekirdeklerinden seçmelisiniz. Genellikle piyasada Arabika kahvesinin daha ucuz bir türü olan Robusta çekirdekleri satılır. Robusta, yüksek kafein oranı ve sert içimiyle uzmanlar tarafından kolayca ayırt edilir.

İlginizi çekebilir: Nedir bu 3. dalga kahveciler? Nereden, nasıl türediler?

4. Kendi kahvenizi kendiniz öğütün

Kahve, kalitesini öğütme işlemiyle kaybetmeye başlar. En iyi kahve, yapılmadan hemen önce öğütülen kahveden çıkar. Kahvenizi evde öğütmek için illa pahalı seçeneklere mecbur değilsiniz, elektrikli daha ucuz kahve öğütücülerden de edinebilirsiniz.

5. İyi su kullanın

Bir kahveyi mahvedecek şey, klor dolu ve tüm aromasını yok edecek musluk suyudur herhalde. İyi bir kahve istiyorsanız, doğal kaynak suyu veya arıtılmış su kullanmalısınız. Yumuşatılmış veya distile edilmiş su, kahvenizi mahvedebilir.

İlginizi çekebilir: Kahve keyfini ciddiye alanların mutlaka deneyimlemesi gereken 5 özel kahve makinesi

6. Kötü filtreler kullanmayın

Kötü kağıt filtreler kahvenizi mahvedebilir. Oksijenle beyazlatışmış veya dioksin içermeyen kağıt filtreler kullanın. Buna alternatif olarak uzun süre kullanabileceğiniz altın kaplamalı filtreler de kullanabilirsiniz. Bu tür uzun süreli filtreler, kahvenizin aromasını maksimum düzeyde verir.

7. Kahve koyarken cimrilik etmeyin

Standart ölçü, 180 ml’lik bir fincan kahve için 2 yemek kaşığı kahvedir. Daha fazla fincan kahve demlemek için kahveden kısıp daha sıcak su koyma gibi yöntemler, sadece kahvenizin tadının acı olmasına neden olur.

8. Suyun sıcaklığını iyi ayarlayın

Çok sıcak su, kahvenizin tadını acılaştırır. Kahve demlemek için ideal sıcaklık 94 santigrat derecedir. Ya da daha pratik bir çözüm olarak su tamamen kaynadıktan sonra 45 dakika bekleyip yaklaşık bu sıcaklığa ulaşıp kahvenizi öyle demleyebilirsiniz. Kahvenizi demledikten sonra mükemmel tadını uzun süre korumasını beklemeyin. Bu yüzden kahvenizi yeniden ısıtmayın, sıcak bir yüzeyde bekletmeyin. Bunun yerine kısa süre içinde tüketin ve tadını çıkarın.

Kaynaklar:
The Kitchen
Eating Well

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale