X

Hareketsizlikten kurtulun: Aktif bir yaşam için ne yapmalıyız?

Günümüzün en büyük problemlerinden biri sedanter yaşam. Özellikle iş hayatında çoğumuz hareketsiz masa başı çalışıyoruz. Gün içerisinde 4-6 saat sürekli oturan kişilerde birçok sağlık problemleriyle karşılaşabiliyoruz. Bunların başında obezite, kalp hastalıkları ve diyabet geliyor. Peki, sürekli oturduğumuz zaman vücudumuzda neler oluyor?

Gün içerisinde 4-6 saat sürekli oturan kişilerde birçok sağlık problemi çıkabiliyor.

İyi kolesterol olarak bildiğimiz HDL değeri düşer, kötü kolesterol diye adlandırdığımız LDL değeri ise yükselir. Kan basıncı ve kolesterol değerleri yükselir. Bu da kalp hastalıklarının görülme riskini arttırır. Bunun yanı sıra zamanla çalışmayan kaslar güçsüzleşmeye başlar. Hani şu “insanın oturdukça oturası geliyor” durumu var ya, işte bu kasların zamanla güçsüzleşmesiyle alakalı bir durum.

Dakika başına harcadığınız enerjinin azalmasıyla birlikte bazal metabolizma hızı da düşer. Bu durum zamanla kilo artışına neden olur. Beslenme alışkanlığınız değişmese dahi alınan enerji ve harcanan enerji dengesi bozulduğundan dolayı vücut ağırlığınız artar. Vücut ağırlığı arttıkça kişi daha zor hareket etmeye başlar. Dolayısıyla git gide daha sedanter olur ve kilo artışının hızla devam ettiği bir kısır döngüye girer. Bunun sonucunda bütün dünyada çok yaygın ve ciddi bir hastalık olan obeziteyle karşı karşıya kalabiliriz.

Sedanter kişilerde vücudun insüline tepkisi azalır. Bu nedenle vücut daha çok insülin üretmeye başlar. Kişide kan şekerleri dengesizleşmeye başlar ve önüne geçilmediği takdirde insülin direnci, diyabet gibi rahatsızlıkların görülme ihtimali artar. Sürekli oturmak aynı zamanda duruş bozukluğuna neden olur ve zamanla bel boyun rahatsızlıkları görülebilir.

Aktif bir yaşama geçmek için ne yapmalıyız?

Şu an bu yazıyı okurken oturuyorsunuz değil mi? Toplu taşımadaysanız inip yürüyün, yatıyorsanız kalkın ve hareket edin, masa başında oturuyorsanız hemen bir tur atın. Günlük yarım saat yapılan yürüyüşlerin vücudumuza ve ruhumuza etkisi göz ardı edilemeyecek kadar fazla! Başka neler mi yapabilirsiniz? 

Sağlıklı beslenmeyi ve düzenli egzersizi yaşam tarzı haline getirin.
  • Kendinize yarım saat süre verin. Her yarım saatte bir kalkmaya çalışın.
  • Başta zor gelse bile otururken dik oturmaya gayret edin. Bir süre sonra vücudunuz alışacaktır ve bu size zor gelmeyecektir.
  • Araba kullanıyorsanız toplu taşıma kullanmaya çalışın. Hatta mümkünse işe yürüyerek gitmeye çalışın.
  • Sağlıklı beslenmeyi ve düzenli egzersizi yaşam tarzı haline getirin. Hastalığı tedavi etmektense, oluşmadan engellemenin daha kolay olduğunu unutmayın!  

Hareketsiz bir yaşamın bu denli etkisi olduğunu düşünmezdiniz değil mi? Çoğumuz spor ve beslenmeyi nasıl göründüğümüzü endişe ettiğimiz için hayatımıza katıyoruz. Ama bunu bilinçli yapmadığımız ve yaşam tarzı haline getirmediğimiz için bir süre sonra pes edip bırakıyoruz. Neden yaptığınızın bilincine varmalı ve bu yolda ilerlemesiniz.

Örneğin, diyetinizi kilo vermek için değil, sporu zayıflamak için değil, her ikisini de gerçekten sağlıklı bir yaşam sürdürmek adına yaptığınızda farkı göreceksiniz. Hareketsizliğin önüne geçmenin vakti gelmedi mi sizce de? Gelin sedanter yaşama karşı kendi savaşınızı başlatın!

 

İlginizi çekebilir: Farklı beden tiplerine göre bölgesel yağlanma ve dikkat edilmesi gereken noktalar

Uzm. Dyt. Seba Sarıtepe: Uzman diyetisyen. İngiltere’de Chester Üniversitesi’nde yüksek lisans okuyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi mezunu. Bebek Lisya Beauty'de beslenme danışmanlığı yapıyor. Yeni tarifler denemeyi ve bunları farklı tarzda sunumlarıyla sosyal medya üzerinden paylaşmayı ve sağlıklı beslenme adına kişileri motive etmeyi çok seviyor. Hastalıklarda beslenme, kilo alma, kilo verme, anne-çocuk beslenmesi gibi birçok konuda yapılan araştırmaları takip etmekte ve bunlar üzerine beslenme danışmanlığı yapmakta. Pozitif ve güleryüzlü olmayı kendine ilke edinen Seba Sarıtepe, “sağlıklı beslenmenin mutlulukla bir ilgisi olmalı” diyenlerden. Dans etmek, film izlemek ve bolca seyahat etmek en sevdiği hobileri arasında yer alıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale