X

“Hangry” kavramıyla tanışın: Açken yanınıza kimse yaklaşamıyor mu?

Siz de “Açken ben, ben değilim.” diyenlerden misiniz? Yok, ben öyle değilim diyorsanız da açken yanına yaklaşılmayan birini mutlaka tanıyorsunuzdur. Açlık hali şüphesiz ki birçok insan için sinirlilik halini de beraberinde getiriyor. Literatürde git gide kullanım alanı artan bu açken sinirli olma durumu ise “hangry” kavramıyla açıklanıyor. İngilizce hungry (aç) ve anrgy (sinirli) kelimelerinin birleşiminden oluşan bu kavramın ardında derin bulgular yatıyor.

Hangry: Açlık ve sinirlilik hali

Birçoğumuzun bildiği üzere yemek yemediğimizde kan şekeri yani glikoz seviyesi düşmeye başlar. Kan şekeri düştükçe de stres hormonu olarak bilinen kortizol ve kaç/savaş görevini üstlenen adrenalin tetiklenir. Bu hormonlar, kan şekerini dengelemek için salınmaya başlar ve kana karışarak tüm sistemi ele geçirip yemek yeme zamanının geldiğinin sinyallerini verir.

Aç kalınan süre boyunca artan kortizol ve adrenalin (epinefrin) seviyeleri, limbik sistemi yani beyindeki hipotalamus, amigdala, talamus ve hipokampus olmak üzere dört ana bölgeyi etkiler. Limbik sistem ayrıca sürüngen beyni (reptile brain) olarak da bilinir. Bunun sebebi, beynin bu bölgesinin açlık, öfke, kaygı gibi ilkel dürtüleri kontrol etmesidir. Kan şekerindeki düşüşle beraber beyinde meydana gelen değişimler, yüksek düzeydeki işlevlerin bozulmasına ve limbik sistemin kontrolü ele almasına neden olur. Burada otomatik tepkiler üretilir; yani yüksek beyin tarafından filtrelenmeden olaylara, durumlara karşılık verilir. Aç bir kişinin birden sinirlenmesi, saldırgan tavırlar sergilemesi, kızması ya da kırıcı konuşması bu kontrolsüz tepkilerden kaynaklanır. Öte yandan, beynin bu bölgelerinde meydana gelen değişimler bir tür dalgalanma etkisiyle komşu nöronları da etkiler ve beyin tamamen saldırganlık, sinirlilik gibi tepkileri dışa vurmaya odaklanır.

Bu konuyu ele alan bir araştırmada çiftler 21 gün boyunca düzenli olarak kan şekerlerinin ölçülmesi ve tepkilerinin kontrol edilmesi için gözlemleniyor. Çiftlere, eşlerini temsilen vudu bebek (iğne batırmak için kullanılan bez bebek) ve 51 tane iğne veriliyor. Her gece yatmadan önce çiftlerden eşleriyle ilgili konularda o gün ne kadar üzgün hissediyorlarsa bebeğe o kadar iğne batırmaları isteniyor.

3 haftanın sonunda katılımcının kan şekeri ne kadar düşükse vudu bebeğine o kadar iğne batırdığı bulunuyor. Ve çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Brad Bushman, elde edilen bu bulgunun açlık ve sinir, kızgınlık arasındaki ilişkiyi göstermenin yanı sıra aile içi şiddeti azaltmak için de kullanılabileceğini söylüyor. Ve ekliyor: “Partnerinizle hoş olmayan bir konuşma yapacaksanız, etrafta atıştırmalık bir şeyler bulundurmanız olumsuz duygu ve davranışların önlenmesinde etkili olabilir.”

Aynı araştırmada, açlık ve sinirlilik bağlantısını açığa çıkarmak için katılımcılara bir de yüksek ses çıkarabilen kulaklıklar veriliyor ve çiftlerin partnerlerinin kulaklarına istedikleri kadar yüksek ses gönderebilecekleri söyleniyor. Kan şekeri daha düşük olan katılımcıların, yani vudu bebeğe daha fazla iğne batıranların, aynı zamanda partnerlerini daha yüksek sese maruz bıraktıkları da bulunuyor. Yani, kan şekeri daha düşük, dolayısıyla aç olan katılımcılar adeta partnerlerinden öc alırcasına içlerindeki öfkeyi yüksek sesle dışa vuruyor. Bu gerginliğin sebebi ise anlaşılacağı üzere açlık.

Peki, düşük kan şekeri yani açlık durumu sadece kızgınlığa, öfkeye mi neden oluyor? Ne yazık ki hayır. Çoğu insanda bu şekilde kendini gösteren açlık, aynı zamanda farklı olumsuz sonuçlara da neden olabilir. Ünlü Gastroenterolog Christine Lee, çalışmalarından ve deneyimlerinden yola çıkarak “Açlık sizi sinirlendirmiyorsa, bunun yerine şu tepkilerden birine neden olabilir: Tükenmişlik, uyku hali, konsantrasyon zorluğu, zayıf koordinasyon, hata yapmaya yatkınlık…” Benzer bir şekilde yapılan daha başka birçok araştırma da açlığın tüm sistemi ele geçirip duyguların, davranışların, tepkilerin kontrolünü ele aldığını gösteriyor.

Özetlemek gerekirse, açlık durumunda kan şekerinin düşmesine bağlı olarak vücudu strese sokan hormonların salınımını artıyor ve ilkel dürtüleri kontrol eden limbik sistemin devreye girmesiyle saldırganlık, sinirlilik, öfke gibi olumsuz davranışlar ortaya çıkıyor. Benzer durumlar sizin de açlık halinde başınıza geliyorsa hem kendiniz için hem de karşınızdaki kişilerle olan ilişkilerinizin sağlıkla ilerlemesi açısından kan şekerinizi dengelemeye yardımcı bir şeyler atıştırmanız en iyisi.

Açlıktan kaçınmak için düzenli bir yemek rutinine sahip olmak önemli. Her gün öğünlerinizi planlayarak ve vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri tüketerek kan şekerinizi düzenleyebilir, ani glikoz düşüşlerini önleyebilir, böylece duygularınızı ve tepkilerinizi kontrol altında tutabilirsiniz. Yiyeceklerinizi seçerken besin değerlerini göz önünde bulundurmayı; kan şekerinizi birden yükseltip daha sonra aniden düşürecek yüksek şeker içerikli gıdalardan kaçınmaya özen göstermelisiniz. Öğünlerinizde protein ağırlıklı beslenerek, atıştırmalıklarınızda ise kuruyemişler gibi sağlık alternatifleri tüketebilirsiniz.

Bir dahaki sefere her zamankinden daha fazla huysuzlaştığınızı fark ettiğinizde, bir dakikanızı ayırın ve aç olup olmadığınızı düşünün; muhtemelen biraz atıştırmaya ihtiyacınız olabilir.

İlginizi çekebilir: Kan şekeri nasıl dengelenir: Kan şekerini düzenlemeye yardımcı iyi yaşam alışkanlıkları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale