X

Hamilelik ve doğum korkusu tokofobi hakkında tüm merak edilenler

Hamilelik ve doğum korkusu tokofobi hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Hamilelik ve doğum, birçok kadının hayatındaki önemli olaylar. Hamilelik bazılarımız için sevinçli bir haber olurken aynı zamanda bir stres ve endişe kaynağı da olabiliyor. Kadınlar genellikle doğum sancısı ve bir şeylerin ters gitme olasılığı konusunda endişe yaşayabiliyorlar.(*) Bunların tamamı, neredeyse tüm hamilelerin belirli ölçüde yaşadığı, son derece normal endişeler olarak biliniyor. Bir çocuğu dünyaya getirmeye eşlik eden normal kaygılar, genellikle tıbbi yardım, eğitim, sosyal destek ve kendi kendine yardım stratejileri kullanılarak atlatılabiliyor. Ama bazen bu korku patolojik hale gelebilir ve o kadar şiddetli olabilir ki, kadınlar hamile kalmaktan veya doğum yapmaktan tamamen kaçınabilirler.(*) Hamilelik ve doğum korkusu tokofobi hakkında tüm merak ettiklerinizi yazımızda bulabilirsiniz. İşte tokofobi nedir, tokofobi belirtileri, doğum korkusu nasıl yenilir gibi aklınıza takılan soruların yanıtları.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Hamilelik ve doğum korkusu tokofobi nedir?

Tokofobi, yukarıda da belirttiğimiz gibi aşırı doğum korkusu olarak tanımlanıyor. Bu, çoğunlukla normal bir doğum düşüncesiyle ilgili sıradan bir endişe veya isteksizlikten farklı bir durum olarak gözlemleniyor. Tıpkı yükseklik veya örümcek korkusu gibi, tokofobi de yaşam kalitenizi etkileyecek kadar şiddetli hale gelebiliyor. Bazı durumlarda, tokofobi hamilelik korkusuyla da sonuçlanabiliyor veya kişilerin -çocuk sahibi olmak isteseler bile- hamile kalmaktan kaçınmalarına neden olabiliyor.(*) Industrial Psychiatry Journal’da yayınlanan 2012 tarihli bir tokofobi vaka raporu(*) Industrial Psychiatry Journal’, hamile olmayan kadınların %13’ünün hamile kalmaktan kaçınmak için yeterince güçlü bir doğum korkusu yaşadığını tahmin ediyor.

Tokofobi belirtileri

Tokofobi nedir açıkladık. Peki tokofobi belirtileri nelerdir? Tokofobi belirtileri arasında uyku bozuklukları, panik ataklar, kabuslar ve kaçınma davranışları sayılabilir.(*) Diğer belirtiler ise şunları içerebilir:

  • Yorgunluk, mantıksız endişe veya baş ağrısı gibi anksiyete semptomlarında artış,
  • Olumsuz ruh hali,
  • Yorgunluk, vücut ağrısı, iştah veya libido azalması, favori aktivitelere ilgi kaybı gibi depresyon belirtileri,
  • Uykusuzluk veya kabus görme,
  • Cinsel ilişkiden kaçınma,
  • Hamile kalmaktan kaçınmak için çok çaba sarf etme (doğum kontrol yöntemlerini ikiye veya üçe katlamak gibi),
  • Anne ya da çocuk ölümü gibi doğum sırasında nelerin “yanlış gidebileceği” üzerine kafa yorma,
  • Çocuk sahibi olmak istenmesine rağmen hamileliği geciktirmek veya önlemek,
  • Tıbbi sebepler olmaksızın sezaryen doğum (sezaryen) isteme.

Yukarıda da açıkladığımız gibi kadınlar bazen hamile kalma korkusuyla herhangi bir cinsel aktiviteden de kaçınabiliyorlar. Hamile kalanların seçmeli bir sezaryen isteme olasılığı daha yüksek olabilir, doğumla ilgili daha büyük bir travma hissedebilir ve hatta bebeğiyle bağ kurmakta zorluk çekebilir.(*)

Hamilelik korkusu nedenleri: Tokofobi neden olur?

Araştırmacıların hamilelik ve doğum korkusu tokofobinin olası nedenlerini açıklamak konusunda çeşitli tahminleri bulunuyor. Bunlardan bazıları, diğer kadınlardan doğum deneyimlerinin travmatize edici açıklamalarını duymak, yetersiz ağrı yönetimi korkusu, anksiyete ve depresyon gibi önceden var olan psikiyatrik durumlar olarak sayılabilir.

Bununla birlikte iki farklı tokofobi türü yaygın olarak görülüyor:

  • Birincil tokofobi: Genelde hiç doğum yapmamış kadınlarda görülür. Ergenlik döneminde başlayabilir, ancak bir kadın hamile kaldıktan sonra da ortaya çıkabilir. Cinsel saldırıya veya tecavüze uğramış kişilerde de görülebilir. Hamilelik ve doğum sırasındaki tıbbi muayeneler de orijinal travmanın geri gelmesini ve birincil tokofobi oluşmasını tetikleyebilir.
  • İkincil tokofobi: Daha önce hamile kalmış ve doğum yapmış kadınlarda görülür. Genellikle travmatik doğum deneyimleri sonucu ortaya çıkabilir. Ayrıca normal, travmatik olmayan doğumlar yapan kadınlarda olduğu kadar; düşük, ölü doğum, gebeliğin sonlandırılması veya doğurganlık tedavilerinin başarısız olduğu kadınlarda da ortaya çıkabilir.

Peki, hamilelik ve doğum korkusu tokofobi neden olur? İşte hamilelik ve doğum korkusuna katkıda bulunabilecek faktörlerden bazıları:

  • Bebeğin yaşamı için korku veya tıp pratisyenlerine güven eksikliği,
  • Preeklampsi ve ölüm gibi doğumla ilgili komplikasyonlardan korkma, (*)
  • Acı korkusu,
  • Bilinmeyenden korkma, kontrol kaybı ve mahremiyet,
  • Anksiyete, depresyon veya çocuklukta cinsel istismar öyküsü olması, (*)
  • Arkadaşlardan veya sosyal medyadan travmatik doğum hikayeleri duymak,
  • Kaygıyı yönetmeyi zorlaştıran hormonal değişiklikler,
  • Genç yaşta hamile kalma, yoksullaşma veya sosyal destek eksikliği gibi psikososyal faktörler,
  • Doğum ve doğum süreciyle ilgili belirsizlik.

Hamilelik ve doğum korkusu tokofobi nasıl yenilir?

Hamilelik ve doğumla ilgili korku ve endişelerin olması genelde normaldir. Belirli bir seviyede korkuya sahip olmak, kadınları bu endişelerle başa çıkmak için daha fazla bakıma ve özene teşvik ettiğinden, bazı yönlerden faydalı bile olabilir.

Doğum korkusu aslında oldukça yaygındır; araştırmalar hamile kadınların %80’inin doğum sırasında ağrı, sağlık ve güvenlik gibi konularda bir dereceye kadar endişe duyduğunu gösteriyor. Bu tür endişeler normal olsa da, kadınların çoğu doğum ve doğum süreci hakkında daha fazla bilgi edinerek, diğer kadınlarla konuşarak ve hamilelik bakım sağlayıcılarına danışarak bu endişelerle başa çıkabiliyor.

Bununla birlikte, bazı durumlarda, bu korku o kadar şiddetli ve güçten düşürücü hale gelebilir ki, kişiye tokofobi teşhisi konabilir. Tokofobinin ne kadar yaygın olduğu kesin olarak bilinmiyor. Bazı araştırmalar bunun %2-15 arasında değiştiğini söylüyor.

Tokofobi tedavisi

Doğum korkusu yaşayanlar veya normal doğumdan korkanlar tokofobi nasıl tedavi edilir sorusunun cevabını doğal olarak merak ediyor. Hem annenin hem de çocuğun sağlıklı olması için tokofobisi olan kadınların uygun tedaviyi görmesi son derece önemli. Bu tedavi, genelde bir psikolog veya psikiyatrist ile koordineli olarak kadının doğum uzmanından destek almayı içerebiliyor. Bir ruh sağlığı uzmanı, önceden var olan depresyon veya anksiyete koşulları da dahil olmak üzere, bozukluğun altında yatan bazı nedenleri ele almaya yardımcı olabiliyor. Anne sağlığı hizmeti sağlayıcıları, kadınların doğum sürecini çevreleyen korkularını ve yeterince ele alındığını hissetmeleri için güvence, eğitim ve uygun sağlık hizmeti sunabiliyor.

  • Destek: Doğum korkusu yaşayanların sosyal destek kaynakları bulması oldukça önemli. Birçoğu için onlara yardım edecek insanların olduğunu bilmek bile rahatlatıcı olabilir. Bu tür bir destek, kadınların öz yeterlilik duygusunu güçlendirebilir ve hatta seçmeli sezaryen sayısını azaltabilir (*)
  • Araştırmalar, ciddi bir hamilelik ve doğum korkusu olan hamile kadınlara destek sunmanın, semptomları en aza indirmek için etkili bir strateji olabileceğini gösteriyor.
  • Terapi: Bilişsel davranışçı terapi ve psikoterapi de tokofobi tedavisinde etkili olabilir.

Tokofobi tedavisi hem psikolojik hem de obstetrik (doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenen tıbbi uzmanlık alanı) desteği içeren multidisipliner bir yaklaşım gerektiriyor.

Doğum korkusunu yenmenin yolları

Eğer hamilelik ve doğum korkusu tokofobi yaşadığınızı; bunun hayatınızı etkilediğini düşünüyorsanız, ihtiyacınız olan yardımı almak için atabileceğiniz adımlar olduğunu unutmayın. İşte doğum korkusunu yenmenin yolları olarak da açıklanabilecek bazı adımlar:

  • Duygularınızı tartışın: Hamilelik ve doğum konusunda biraz endişe etmek son derece normal ve doktorunuz veya ebeniz size bu konuda daha fazla güvence ve yardım sağlayabilir. Hatta güvenilir arkadaşlarla veya sevdiklerinizle konuşmak da yardımcı olabilir. Korkularınızı anlayan ve destek sunmak için orada olan insanlar olduğunu bilmek kaygıyı azaltmanın en etkili yolları arasında yer alıyor.
  • Doğum planı oluşturmaya başlayın: Ağrı yönetimi ve doğum yapma seçenekleriniz de dahil olmak üzere, istekleriniz ve ihtiyaçlarınız hakkında doktorunuzla konuşun. Bir plana sahip olmak, kendinizi daha güçlü ve kontrol altında hissetmenize yardımcı olabilir.
  • Korkutucu doğum hikayelerinden kaçının: Bu tür hikayeleri duymak, tokofobinizi şiddetlendirebilir. Bunun yerine, iyi tıbbi bilgiler arayın ve doğumla ilgili olumlu deneyimlere odaklanın.
  • Doğum öncesi destek dersi alın: Doğum sırasında neler olduğunu ve doğum sancısını yönetmek için neler yapabileceğinizi öğrenmek, doğum konusunda daha yeterli ve hazır hissetmenize yardımcı olabilir.
  • Bir akıl sağlığı uzmanıyla konuşun: Korkunuz hayatınızı olumsuz etkiliyorsa, doktorunuzdan sizi bir psikiyatriste, psikologa, psikolojik danışmana veya ihtiyacınıza uygun yardım sunabilecek başka bir akıl sağlığı uzmanına yönlendirmesini isteyin.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

İlginizi çekebilir: Hamilelikte ağrıları hafifleten ve doğumu kolaylaştıran 4 egzersiz

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale