X

Hamile ve emziren annelerin dikkatine: İş yerindeki haklarınızı biliyor musunuz?

Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların ve erkeklerin toplumsal yaşamın her alanına eşit katılımları olarak tanımlanmaktadır. Başka bir anlatımla kadın ve erkeklerin eşit hak ve olanaklara sahip oldukları durumdur. Böyle bir eşitliğin mevcut olması halinde, cinsiyete dayalı herhangi bir ayrımcılık olmayacaktır.

Günümüzde kadınların toplumsal üretimin her alanına ve özellikle ekonomik süreçlere katılması eski dönemlere göre artmış olsa da, hala cinsiyet eşitsizliğini toplumun her alanında görmek mümkündür. Dolayısıyla eşitsizlik en belirgin olan haliyle iş yaşamına da yansımaktadır. İş yerinde toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın ve erkek çalışanlara her durumda eşit muamele edilmesi ve ayrımcılık yapılmaması anlamına gelir.

Cinsiyet eşitliğinin sağlanması öncelikle işverenin sorumluluğudur. Ancak çalışan her kişi toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmakla yükümlüdür. Çalışan kadınlar olarak bize düşen görev de haklarımızı bilmek ve bunların doğru, adaletli bir biçimde uygulanmadığı durumlarda gerekli işlemleri yapabilmektir.

İlk yazımda sizlere “çalışan hamile ve emziren kadınların” haklarından kısaca bahsetmek istiyorum. Öncelikle hamile kadınların bu durumu öğrenince işverenlerine haber vermeleri gerekir. Çünkü hamile kadınların kanunumuz gereği çeşitli hakları bulunmaktadır. Hamile kadınlar gece ve ağır işlerde çalıştırılamadıkları gibi hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın çalışan sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılmalıdır. Bu gibi hallerde işçinin ücretinde bir indirim yapılamaz. İşverenler cinsiyet veya gebelik nedeniyle kadın çalışanlarına doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz, bu yasaktır.

Özellikle hamilelik iş akdinin feshi için işverene geçerli bir sebep sunmaz. Ama ne yazık ki henüz iş görüşmesi aşamasındayken en çok karşılaştığımız sorular “bekar isek evlenmeyi düşünüp düşünmediğimiz, evli isek de çocuk meselesi…” Bu tarz soruların sorulması ve böylece daha başından elenmeye sebebiyet vermesi yurt dışında yasaktır fakat maalesef ki ülkemizde bu konuda bir çalışma bulunmamaktadır.

Kanunen, hamile olan çalışanlara pozitif ayrımcılık yapılarak çalışma hayatları kolaylaştırılmıştır. Hamile çalışanların hakları diğerlerine göre değişiklik gösterir. Hamilelik döneminde çalışma saatleri günde en fazla 7,5 saat olarak düzenlenmiştir. Hamilelik süresince anne adayları periyodik doktor kontrolleri için ücretli izin kullanırlar, bu izinler yıllık izinden bağımsız düşünülmelidir. İşveren doktor kontrolü için bu ücretsiz izinleri anne adayına vermek zorundadır.

İşvereniniz hamile olduğunuzu öğrendikten sonra mobbing yapmaya başlayabilir. Bu çok normal, çünkü yasa tarafından birçok koruma ve izin hakkına sahip olan bir “hamile” çalışan işvereni rahatsız eder. Hamile çalışanların her şeyden önce daha hafif ve sağlıklı bir ortamda çalışmaları, tüm bu süreçte yasanın tanıdığı izin haklarını düzenli olarak kullanabilmeleri gerekir.

İşveren fazla mesai yaptırmak isterse bile kadın işçi bunu kabul etmek zorunda değildir. Sırf bu nedenle işçinin işten çıkarılması kanuna aykırı olur. Kadın işçi tüm yasal haklarını talep edebilir.

Kadın işçilerin doğum öncesi 8 hafta (çoğul gebeliklerde 10 hafta) ve doğum sonrası 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre içinde çalıştırılmamaları esastır. Kadın işçi doğum öncesi iznini doğum sonrasına aktarabilir; kadın işçi sağlık durumu uygun olursa doktorunun da onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışabilir ve kalan 5 haftalık doğum öncesi iznini doğum sonrası kullanabilir. Ayrıca erken doğum sebebiyle doğumdan önce kullanılamayan izinler doğum sonrasına aktarılır.

Son yıllarda hayata geçen düzenlemeler, çalışan kadınların iş hayatında “anne” olarak var olabilmelerini kolaylaştırırken onları pek çok anlamda da destekliyor. Bunlardan biri de annelere verilen emzirme izinleridir. Kadın işçiye bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde 1,5 saat emzirme izni verilir. Emzirme izni saati bölünerek kullanılabilir; emzirme iznini hangi saatler arasında ve kaça bölerek kullanacağını kadın işçi belirler. Emzirme izni kullanılması durumunda işveren işçinin ücretinden kesinti yapamaz. Emzirme izni ücretli olarak kullandırılması gereken bir izindir.

Doğum öncesi ve sonrasında toplamda on altı haftalık izin süresinin tamamlanmasının ardından talep olması halinde 6 aya kadar ücretsiz izin kullanılması mümkündür. Fakat bu süre yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz. Bizler kadın çalışanlar olarak ne kadar haklarımızın farkında olursak ancak o kadar iş hayatında güçlü bireyler olarak yer alabiliriz.

Fotoğraf: CNBC.com

İlginizi çekebilir: Emziren Barbie bebek yaratarak yargıların önüne geçen genç anne

Avukat Gökçe Işık: Burslu olarak girdiğim Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Medeniyet Üniversitesi’nde Tıp Hukuku alanında yüksek lisansımı tamamladım. Baronun Kadın Hakları Komisyonu’nda aktif görevler aldım ve bu alanda çalışmalarıma devam ediyorum. Şimdi geriye dönüp baktığımda olduğum ben ile olmak istediğim ben arasındaki farkın her geçen gün giderek azaldığını fark ediyorum. Avukat, teoriyle pratiği kişiliğinde birleştirendir. Bu hayat felsefesinden yola çıkarak her ne kadar kendimi akademik olarak Tıp Hukuku alanında yetiştirsem de ülkemizde kadınların adalete erişiminde ciddi sıkıntılar olduğunu gözlemlediğim için bu alanda gönüllü çalışmalar yapıyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale