X

Hafta Sonu Gezisi Milano’ya

İtalya’nın Roma’yı takip eden ikinci en kalabalık şehri olan Milano, birçoğumuzun aklına öncelikli olarak moda kelimesini getirse de, bir o kadar mimari olarak etkileyici bir şehir olduğu aşikar. Hatta, burasının bir moda şehri olduğu düşüncesi ertesi gün meşhur moda sokağı Montenapoleone Caddesi’ne gittiğimde aklıma geldi diyebilirim. Otomotiv olarak gelişmişliğine de gidince bizzat şahit oldum diyebilirim.

Milano’daki otomobiller

Gezilecek yerler, yapılacaklar olarak “ben gittim, yaptım, tavsiye ederim” listesi için ise kısa kısa giriyorum hemen:

Milano Katedrali “Duomo di Milano”

Duomo di Milano

“Adamlar hakkaten üşenmemiş abi” cümlesini ilk kurduğum yerlerdendir. Nakış gibi, dantel gibi işlenmiş cephesinden içeri girdiğimde, yüksek tavanlı Gotik mimarisi ayrı büyülemişti beni. Üstelik 1306 yılından bu yana varoluşunu sürdürüyor! Belki siz de aşka gelir, bir mum yakarken bulursunuz kendinizi benim gibi.

Aslında Avrupa’da yola çıktıktan sonra her katedral birbirinin bir değişiği olarak görünmeye başlıyor gözünüze. Ama bu şekilde görmeye başlayacaksanız da, emsallerinizden birisi burası olmalı diye düşünüyorum. Ayrıca paraya kıyıp çatı katına çıkın ve meydanı Piazza Del Duomo’ya kuşbakışı bakın derim. Meydanı olmasa bile bu ince ince işlenmiş cepheyi yakından ve geniş açıdan incelemenizi, biraz göz banyosu yapmanızı şiddetle öneriyorum.

Çatı katından manzara

PS. Meydanda göreceğiniz zenci abilerden kaçın. Bizim Romen teyzelerden farksız olarak o bilekliği ne ara alıp konulunuza taktığınızı ve yedeği için de ekstra parayı ne ara verdiğinizi hiçbir zaman anlamayacaksınız yoksa.

Galleria Vittorrio Emanuele

Galleria Vittorrio Emanuele

Meydana gelmişken o görkemli girişinden Galleria Vittorio Emanuele çarşısına dalabilir “Ne zenginler var şu hayatta!” zılgıtlarına düşebilirsiniz.

“Parco Sempione” ve “Castello Sforzesco”

Brandenburg Kapısı
Meydandan devam ederek, Dante Caddesi’ni mütakiben varacağınız Sempione Parkı’nda, yine bir “bizim bir şöyle şehir parklarımız yok!” nağmelerine kol kanat gereceksiniz. Devam ettiğinizde Berlin’deki meşhur Brandenburg Kapısı’nın benzerini görecek, biraz ilerisinde ise yeşilin içine hakimiyet kurmuş Sforzesco Kalesi’ni göreceksiniz. Kalenin içerisini hızlı bir turla bitirebilmeniz mümkün. Çıkışta park üzerinde bulunan tezgahlardan turistik alışveriş yapabilirsiniz böylelikle.

Navigli

Milano’dan ayrılmadan Venedik havasını yakalayabileceğiniz bir yer

Milano’dan ayrılmadan Venedik havasını yakalayabileceğiniz bir yer. Leonardo Da Vinci’nin zamanında malzeme almak için açtığı kanallar, şimdilerde İtalya’nın meşhur “aperativo” kültüründen yararlanılabilecek, canlı müzik dinlenebilecek kafeler mekanına çevrilmiş. “Aperativo” kültürünün ne olduğunu hemen açıklayayım. Akşam kısıtlı saatler arasında yalnızca içkiye para vererek restoranın açık büfesinden sınırsız yararlanabiliyorsunuz. Bir çeşit “happy hours” da denilebilir. =) Gece olunca seyyar satıcılar sizinle sıkı pazarlık işine girişmek üzere tezgahlarını da yol üzerine yerleştirmekteler. Sevgili turistler, gösterin marifetlerinizi.

Corso di Porta Ticinese

İnternette birisi Asmalı Mescit’e benzetmiş burasını. Ben de genel olarak Beyoğlu havası olduğunu düşündüm aslında. Biraz salaş, biraz şık, biraz gençlik, biraz üst tabaka. Kafelerden, restoranlardan ilerlerdikten sonra, akşam gençlerin içkisini alarak toplandığı sütunların olduğu bölgeye gitmek isteyebilirsiniz özgür ruhlardansanız. Benim derdim bu kısımlardan ziyade o meşhur dondurmacılarından gözüme kestirdiğime yetişebilmek olmuştu.

Genel olarak gezerken gözünüze her an başka bir detay, ertesi gün kurulan başka bir yapıt görebilirsiniz. Dikkat kesmekte fayda var. 

Nerede kalacağız?” diye düşünürseniz şehir merkezine yakın sayılacak iki uzun sokak boyunca kurulmuş villa görünümlü otellerin orayı sorun öğrenin olur mu? Ben hatırlayamıyorum çünkü şimdi. Ama güne evinizde uyanmışlık hissiyle başlayabilir, gece konuk sever otel sahiplerinin odalar için özel ayırdığı İtalyan Şaraplarıyla keyifli uyuyabilirsiniz.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Dünyanın çeşitli yerlerindeki ilginç oteller

Çin’e gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken 9 muhteşem yer

Daha ucuza daha çok gezebilirsiniz

Gökçen Gökyer: Gökçen Gökyer - Gündüzleri bir Yüksek Şehir Plancısı, geceleri ise bir blogger, bir köşe yazarı. İYTE'de lisans, ODTÜ'de master, HafenCity Universitat'da Erasmus yaptı. Birçok ülke, birden fazla kıta gördü. Hayatta tat alınması gereken her şeyi itinayla araştırır, bulur, bulduğunu da duyurur; yazar.. Network kurmak ise temel hayat duruşudur. Senin de gelmen o yüzden önemlidir, beklerim: gokcengokyer.blogspot.com ;)

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale