X

Hafızayı geliştirmenin yolları

Gelişen teknolojinin hayatı kolaylaştırmak için sunduğu sonsuz fırsat var. Günlük hayatımızda sıkça kullandığımız uygulamaların çoğu; takvimler, not programları, yapılacaklar listeleri gibi, hafızamızı yormamak ve önemli şeyleri hatırlamak için kullandığımız uygulamalar. Peki beynimiz, gerçekten bunların hepsine ihtiyaç duyuyor mu? Ya da tüm bunlar hafızamızı nasıl etkiliyor? Bu önemli soruların cevabını bulabilmek için, Lifehacker yazarlarından Thorin Klosowski, kendini bir dizi deneye tabi tutarak hafızayı geliştirmenin yolları üzerine birtakım çıkarımlar yapmış. Biz de bu deneyin etkileyici sonuçlarını sizlerle paylaşmak istedik:

Not alma alışkanlığı

Konu, bir şeyleri hatırlamak için alınan notlara geldiğinde; en az düşünmek için ayırdığımız zaman kadar, notlarımızı düzenlemek, tekrar yazmak veya üstlerinden geçmek için de zaman harcıyoruz. Durum böyle olunca, hatırlatıcı işlevlerinin yanında, notlar zaman kaybı da olabiliyor.

Not almanın pratik özelliği; fikirlerinizi ve yapacaklarınızı kağıda aktardıktan sonra, kafanızdan atma şansınızın olması. Ancak bu durumda, fikirlerin bir araya gelerek yeni fikirler oluşturabilmesi şansını da ortadan kaldırmış oluyorsunuz.

Coding Horror adlı blogun sahibi Jake Atwood, bu konuya şöyle değinmiş; “Eğer sabah kalktığınızda, herhangi bir hatırlatıcıya ihtiyaç duymadan, gün içerisinde yapmanız gereken en önemli 3 şeyi hatırlayamıyorsanız; burada bir problem var demektir. Sizin için önemli olan ve sizi motive eden şeyleri belirleyip, onların üzerinden yola çıkarak her gün yapmanız gerekenleri hatırlamaya çalışmalısınız.”

Klosowski, Jake Atwood’un bu yaklaşımından yola çıkarak kendisi için bir aylık bir deney planlamış. Deneyini ve motivasyonunu şöyle özetliyor; “Son bir ay içerisinde hiçbir şeyi not almadım. Gideceğim yerleri bulabilmek için Google Maps kullanmadım ya da aklıma gelen yeni fikirleri hemen bir yerlere not etmedim. Alışveriş listesi ya da yapılacaklar listesi gibi listelerden uzak durdum. İhtiyaç duyduğum şeyleri hatırlayabilmek için kendimi ne kadar zorlayabileceğimi gözlemledim. Ayın sonunda sandığımdan çok daha fazlasını hatırlıyor olabildiğimi gördüm.” Klosowski’nin uyguladığı yöntemlere gelince:

Başlangıç aşaması

Eğer bu deney size ilham verdiyse ve hafızanızı test etmeye karar verdiyseniz; deneyin ilk günleri sizi biraz zorlayabilir. Her zaman yanınızda bulundurduğunuz akıllı telefonları ya da cep bilgisayarlarını, not almak, fikirlerinizi kaydetmek ya da programınızı hatırlamak için ne kadar çok kullandığınızı fark etmek sizi şaşırtabilir.

Başlarken atacağınız ilk adım; telefonunuzdan ve bilgisayarınızdan, hafızanız yerine geçen notlar, listeler gibi tüm uygulamaları silmek olsun. Ancak tüm programları, kağıt kalemleri yok edemeyeceğiniz için, kendinizi şartlandırmanız da en önemli koşullardan.

Listeleri akılda tutabilmek

Yapılacaklar, alışveriş listeleri ya da günlük planlar, gün içerisinde not etmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyler. Beyniniz herhangi ekstra efor sarf etmeden hatırlamayı sağladığı için de, not almak oldukça pratik bir yöntem.

Not alma alışkanlığından kurtulabilmek için uygulayabileceğiniz, etkili ve bir o kadar da eğlenceli yöntemlerden biri; listelerinizi hikayelere çevirmek. Mesela alışveriş listesi yapmak yerine; kafanızda markete gidip, alışverişinizi yaptığınızı, dolaştığınız bölümleri ve aldıklarınızı bir hikaye şekline dönüştürebilirsiniz. “Deterjan reyonundan, içeceklere doğru ilerlerken; fırın reyonuna uğrayarak iki ekmek aldım…”gibi. Bu yöntemle tekrar etmeyen şeyleri hatırlamak için fazladan enerji harcamanız gerekse de, siz hatırlamak için çaba gösterdikçe, hafızanız güçlenecek ve hatırlama beceriniz de artacaktır.

Tekniğin çalışma prensibi basit; bir dizi birbirinden bağımsız ve ilgisiz şeyi aklınızda tutmaya çalışmak yerine, bir araya gelerek mantıklı bir forma giren tek bir şeyi aklınızda tutmanız gerekiyor. Aklınızda tutmanız gereken şeyleri birbirine bağladıkça, hatırlama ihtimaliniz de artıyor.

Bir başka yöntem de, kendi hafıza sarayınızı kurma yöntemi. Uygulanışı  şu şekilde; hatırlamanız gereken her bilgiyi, kurduğunuz sarayın bir bölümüne, ilginç detaylarla beraber yerleştiriyorsunuz. “Salonda, kafasında muzlar olan bir maymunla, elinde kivi tutan bir kedi; armut yiyen bir köpeğe sataşıyorlar.” gibi. 20-30 maddeden daha uzun olan listeleri hatırlamak sizi zorlayabilir, ancak yine de listeler olmadan da başarılı olmak sizi mutlu edecektir.

Tarihler ve adresler

Tabii ki aklımızda tutmamız gereken tek şey, listeler değil. Tarihler, bir takım bilgiler, okuduğunuz yeni şeyler de, çoğu zaman aklımızda tutmamız gereken ve teknolojik hatırlatmalara ihtiyaç duyduğumuz şeyler arasında.

Bu tarz bilgileri hatırlayabilmek için kullanabileceğiniz yöntemlerden biri; kafanızda, bilginin parçalarını ayrı ayrı içeren bir görsel canlandırmak. Mesela evlilik yıl dönümü 24 Ağustos olan arkadaşlarınız varsa, “Ağustos’un 24 saat boyunca pasta yediği” bir görsel, işinize yarayabilir. Önemli olan ihtiyacınız olan tüm bilgileri ya da hatırlatıcılarını içermesi; bu örnek için, 24, pasta ve Ağustos.

Adresleri hatırlamak, diğer birçok şeyden daha kolay. Yapmanız gereken tek şey, sokak ve cadde tabelalarını incelemek için biraz zaman ayırmak. Çünkü görsel hafızanız, umduğunuzdan çok daha fazlasını yapabilecek durumda. Eğer bir adresi ararken, birkaç sokağı birbiriyle karıştırıyorsanız, başlangıç noktasından ya da doğruluğundan emin olduğunuz bir yerden tekrar başlamak, size bu konuda yardımcı olacaktır. Yani, kaybolmak, aslında doğru adresi öğrenebilmeniz için faydalı bir yöntem.

Fikirlerinizi hatırlamak

Hatırlamak için dış kaynaklar kullanmayı bıraktığınızda, karşılaşabileceğiniz en büyük zorluk; aklınıza bir anda gelen, yaratıcı fikirlerinizi hatırlamak olacaktır. Özellikle, her fikrinizi hemen not almayı seviyorsanız.

Fikirlerinizi aklınızda tutabilmek için uygulayacağınız yöntemlerden biri, yukarıda da bahsettiğimiz “görselleştirme” tekniği. Özellikle not alamayacak durumda olduğunuzda işe yarayacak, pratik bir yöntem.

Diğeri ise, daha çok vakit alacak bir yöntem olmasına rağmen, kesinlikle işe yarayacak; “harekete geçmek”.  Daha sonra devam edebileceğiniz bir aktivite esnasında aklınıza yeni bir fikir geldiğinde, hemen fikriniz için çalışmalara başlayın. Eğer gerekli kaynaklarınız ya da zamanınız yoksa, en azından kafanızda organize etmeyi deneyebilirsiniz. Henüz başlamadığınız şeyleri ertelemek kolaydır, ancak yarım kalan şeyleri bitirme isteğiniz daha ağır basacaktır. “Daha sonra ilgilenirim.” ya da “Notlarımın arasına ekliyorum.” gibi erteleme taktikleri kullanmak yerine, zamanınızı fikrinizi gerçeğe dönüştürmek için kullanın.

Hayatınıza taşımak

Bir anda teknolojinin tüm nimetlerinden vazgeçmek ya da yukarıda bahsedilen yöntemlerin hepsini bir arada uygulamaya çalışmak, başlangıçta en doğru tercih olmayabilir. Hiç bilmediğiniz bir yere gitmeniz gerektiğinde, hafızanıza güvenmek çok akıllıca olmayacaktır. Ya da, alışverişe çıkarken listedeki bir şeyleri unuttuğunuzda, markete tekrar gitmeyi göze almanız gerekiyor.

Bir şeyleri hatırlayabilmek için tüm uygulamalardan uzak durmak, hafızanızı direk olarak geliştirmeyebilir. Ancak kendinize hatırlamayı öğretmenize yardımcı olacaktır. Sonuç olarak, beyin de bir kas ve kaslarınız kullandıkça gelişir. Ayrıca, kaç tane listeye yazarsanız yazın, sizin için çok önemli olmayan şeyleri atlama ya da sürekli ihmal etme durumunuz da mevcut.

Kaynak: Lifehacker

İlginizi çekebilir: Hafızanızı güçlendirmek için ne yapabilirsiniz: Beslenme, takviyeler ve yaşam pratikleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale