X

Güvenli yaşamın teminatları: Kadın Hakları Merkezleri nedir?

İnsanlık, tarih boyunca güç savaşlarına sahnedir. Güçlü olan zayıf olanı kuşatıp alt ettiği anda iktidara geçmiş, ta ki başka bir güç unsuru kendi yerini alana değin. Tarihsel aşamalarda ise güçlü sayılmak için çeşitli değişikler baş göstermiştir; mağara döneminde en sivri silahı yapan, sonrasında krallıklarını genişleten, daha sonra sanayi devrimini yapan ve alet edevatı kullanabilen güçlü olarak anılmaya başlamıştır. Ve böylece de her devir kendi zayıfını doğurmuştur. Feodalite devrinde köylüler, sanayi devriminde ise işçiler korunması gereken sınıflar olarak var olmuşlardır.

Büyük balığın küçük balığı avladığı düzende hukuk bu sebeple hayatın içinde kalıp zayıfın da çıkarlarının korunması için savaşlar verdi ve veriyor. Anayasalar ve kanunların gelişim süreci toplumsal adımlar ile tam da bu yüzden paralellik gösterir. Bir de bir sınıf var ki, ne kadar korumaya çalışsak da, ne kadar pozitif ayrımcılık yapmaya çalışsak da toplumu hep üç adım geriden izlemektedir.

Kadınlar, hayatta kalmanın yerini kas gücü yerine beyin gücünün aldığı dönemden beri kendine toplumsal yaşamda tırnaklarıyla kazıyarak yer edinmeye çalışıyor. Yasal metinlerde isimlerimizin var olması için yüzyıllar geçti ama kazanımlar kendine yer edindi. Artık cinsiyet eşitliği doğal bir insan hakkı olarak en sonunda kabul gördü ve devletler bunu sağlamakla mükellef. Her değişim karşısında bir direniş duvarı bulur. Kadınların da var olma çabasının karşısına maalesef kadın cinayetleri ve eşit olmayan çalışma koşulları girmektedir.

Toplumsal alanda bu durumun önüne geçilememesi sonucunda İstanbul Sözleşmesi imzalanmış ve her ilde kadınların tehlikeler karşısında kendini yalnız hissetmemesi için barolar tarafından Kadın Hakları Merkezleri kurulmuştur. İstanbul Sözleşmesi, kadınların cinsiyet ayrımcılığı sebebi ile gördüğü şiddet nedeniyle devlet organlarının anlık ve hızlı adımlar atması için imzacısı olan taraf devlete bir takım sorumluluklar yüklemekte.

İstanbul Sözleşmesi eşitliğin bir türlü sağlanamadığı ve her devrin zayıfı olarak görülen kadınların sesini duyurabilmesi için basit ama etkili adımlardan bir tanesi. İstanbul Sözleşmesi’nin etkin uygulanabilmesi için, hayatın içinde hakkın yerini bulması için uğraş veren barolar da bu paralelde davranmaya başladı. Kadın Hakları Merkezleri yıllardır önce illerin baroları içinde avukatların oluşturduğu kadın hakları komisyonu olarak ortaya çıkmış ve kadına karşı şiddet konusunda uzmanlaşan avukatların mağdurlar için ücretsiz şekilde hukuki yardım vermesi olarak süregelmiştir.

Zamanla azalacağına artmaya başlayan kadın cinayetleri karşısında ise bütün illerdeki komisyonlar merkezleşmiş ve kadın hakları konusunda uzman avukatların oluşturduğu Kadın Hakları Merkezleri çalışmalar göstermiştir. Merkezlerde şiddet mağduru kadınlar için her daim hazır bulunan avukatlar onları dinlemekte ve hukuki yardım konusunda yol göstererek süregelen davalarında ücretsiz vekilliklerini yapmaktadır. İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Hatay ve daha bir sürü ilde varlık gösteren Kadın Hakları Merkezleri kadınların şiddet karşısında yalnız kalmaması için seslerine ses olmaya devam etmektedirler.

Ben bu yazıyı 1 Ağustos’da yazıyorum. Ve ben bu yazıyı yazmadan evvel son 21 saatte 10 kadın öldürüldü. Vahşice katledilen Pınar Gültekin’in cansız bedenine ulaşıldığında anıt sayaçtaki sayı 108 idi, şimdi ise 177. Yazı bitmeden bu sayı artacak ve yayımlandığında ise çok daha fazla olacak. Birer sayı olarak görmek istediklerimizin birer yaşam olduğunu, birilerinin arkadaşı, kardeşi, annesi olduğunu ve belki de bizler artık soykırıma dönüşen sistematik erkek şiddetine karşı yeterince sesimizi çıkarsaydık şimdi hayatta olacağını düşünmemiz gerekiyor.

Çevremizde hemen her zaman şiddetin her şekline maruz kalan kadınlarla yollarımız kesişiyor, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek ve seslerine ses olacağımızı söylemenin ne kadar önemli olduğunu iliklerimizde hissettiğimiz bu dönemde kadınların hukuki desteğe de kolaylıkla ulaşacaklarını bilmeleri yüzyıllardır kanayan yaramıza bir nebze de olsa su dökecektir. Böylece kadın kadının yurdu olmaya devam edecek.

İlginizi çekebilir: Ayrımcılık tazminatı: Kadın istihdamındaki cinsiyetçi yaklaşıma karşı yasal hakkımız

Sena Akparlak: 2012 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okumaya başlayarak Adana - İstanbul arasında sürecek maceralarıma başladım. Hukuk benim adalet dağıtma ve eşitlik idealimdi, edebiyat ise her zaman hobiden öteye taşımayı hayal ettiğim ikinci kimliğim. Günlerimi okuyarak ve yeni şeyler keşfederek geçirdiğim öğrencilik hayatıma bir dergide yazarlık ve daha sonra yayın kurulu üyeliği yapmayı sığdırdım. Kadın hakları ve sosyal hayatta kadının var olabilme mücadelesinde hem psikolojik hem de hukuksal açıdan verilmesi gereken savaşın bir tarafı olarak, şu anda Adana - İstanbul arasında faaliyet gösterdiğim avukatlık ofisimde çalışıyor bir yandan da kadın hakları araştırmaları, edebiyat ve sosyolojik yazılar yazıyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale