X

Günümüz ilişkilerinin problemi: Bağlanma korkusu nasıl aşılır?

Siz de kelebeklerin ömrünü 1 gün zannedenlerden misiniz?

Çoğu insanın evet dediğini duyar gibiyim. Kelebekler 1 gün olmasa da 3-6 hafta arası yaşayarak en kısa ömürlü canlılar sıralamasına girmiştir. İnsanoğlunun da yaş ortalaması uzun olsa da her canlının hayat süresi aynı değildir. Peki bu kısa ve özel yaşam nasıl değerlendirilir? Günümüzde bağlanmaktan kaçan, ait olmaktan korkan kadın ve erkeklerin sayısı salgın hastalık gibi yayılarak artıyor. Bu kişilerin temel özellikleri kendilerini kelebek gibi görüp; “tek bir yaşamım var bir kişiye neden adayayım” gibi rasyonalize ettikleri sorunlardır. Dışarıdan yalnız, kibirli ve küçümseyici gibi gözükseler de, hatta sizlere mükemmeliyetçi gibi gelseler de, klinik ortamda incinmiş çocuklar olarak karşımıza çıkıyorlar.

Yaradılış gereği her canlı bağlanma arayışı ve ait olma gayesi içerisindedir. Bu yüzden özgürlük ve anın tadını çıkarmak mottosu popüler yaşamda hakim olmasına rağmen bireyler stabil ilişki kurmanın peşindedirler. Güvenli bağlanma en az su kadar ihtiyacımız olan şeydir. “Bağlanma korkusu” gibi özel terimler ile bunu semptom haline getiren kişiler, çocukluklarında koşulsuz sevginin doyumuna ulaşmamış yetişkinlerdir. Peki nedir bu koşulsuz sevgi?

Her bireyin çocuklukta sahip olduğu güzel bir anıya sığındığı bir dönem, durum olmuştur yetişkin hayatında. Kimileri çocukluk arkadaşı olan ayıcığı saklar, kimileri başucunda bir müzik kutusu bulundurur. Erişkin hayatımızda yaşadığımız üzücü olayları çocukluk anılarımıza sığınarak atlatmaya çalışırız. Peki ya bizim güzel, doyurucu ve besleyici anılarımız yoksa? Ya biz çocuklukta eleştirilen, kabul görmeyen, başarısı kendinden önce gelen, hatalarına tahammülün az olduğu yetişkinlersek?

İşte bu noktada koşulsuz sevginin önemi de devreye giriyor. Her aile çocuğunu sevdiğini, kıyaslamadığını düşünür ve her çocuk hatalar hatta büyük yanlışlar yaparak büyür. Eğer ebeveyn, öğretmen ve diğer bakım verenler çocuklarına her durumda ve her hali ile onu kabul ettiği ve sevdiğini gösterememiş ise bu çocuklar koşulsuz sevgiden payına düşeni almadan büyür ve ancak sevginin bir karşılık sonucu verildiğine inanır. Bu karşılık başarı, ahlak, üzmemek, örnek öğrenci olmak, ailesinin her dediğini yapmak gibi birçok şey olabilir. Bunları yerine getiremeyen çocuklar, kendilerini sevilmeye layık bulmazlar. Sevilmeyi hak ettiklerini düşünmezler. Ne kadar özel olduklarından bihaber büyümüşlerdir. Bu yüzden yaralı çocuğu günümüzde yaşatmaya devam ederler ve olası bir terk, kayıp yaşamamak için veya olası bir karşılık (sevgi alabilmek için) beklenmemesi için bağlanmaktan kaçarlar.

Çevrenizde böyle kişiler varsa onları onlara inat sevin, sarıp sarmalayın ve korktuğu kehanetin gerçekleşmediğini onlara gösterin. Hayatlarındaki sabit duruşunuz onlara çok daha önce alamadıkları koşulsuz sevgiyi, kabulü ve değeri anımsatacaktır. Ancak bu şekilde bu yaralı çocuğa veda edebilirler. Onlar aslında en çok bağlanmak isteyenlerdir. Çocukluk algıları değiştiğinde ise çok iyi bir eş, dost ve ebeveyn olurlar.

İlginizi çekebilir: Ebeveyn olma sanatı: Aileler tarafından doğru bilinen yanlışlar

Nihal Tural: Nihal Tural; Bilkent Üniversitesi Psikoloji Bölümünü ve Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji Bölümü yüksek lisans mezunudur. Öğretim hayatının yanı sıra alanında uzman kişilerden terapi eğitimlerini de tamamlayarak Bilişsel Davranıçı Terapi, Aile ve Çift Terapisi, şema Terapi ve Cinsel Terapi uygulamaya hak kazanmıştır. Mesleğini seven bir terapist olarak kendini geliştirmeye devam etmekle beraber, engelli bireyler ile çalışmalar yapmıştır. İstanbul'da özel danışmanlık merkezinde yetişkin bireyler ile çalıştıktan sonra Ankara'ya taşınarak Özel Arte Cerrahi Hastanesi bünyesinde çocuk, ergen ve yetişkinler ile psikoterapist olarak çalışmaktadır

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale