X

Günlük tutmak neden faydalıdır: Yazarak kendinizle tanışın

Çocuklukluk ya da ergenlikle bağdaştırılan günlük tutma eylemi aslında insanın yaşamının her aşamasında fayda sağlayan bir alışkanlıktır. Günlük tutarak kişisel düşünce ve duygularınızı cümlelerle ya da resimlerle ifade edebilirsiniz. Her ne kadar ismine “günlük tutmak” desek de periyodunun her gün olmasından çok, belirli bir rutinde olması ve dışavurumsal bir yazı yazma ya da şekil çizme eylemi içermesi asıl odak noktasıdır. Günlük tutma, psikolojik terapilerde de kullanılır ve derinde yatan düşünceleri ve hisleri su yüzüne çıkarmayı sağlar. Yaşanan zorlu durumun ya da bir travmanın yazıya dökülmesinin, kişinin psikolojik durumunun düzelmesine yardımcı olduğunu belirten araştırmalar bulunmaktadır.

Duygu ve düşüncelerimizi cümlelere ya da şekillere dökmek beynimizin daha kompleks bölgelerinin çalışmasına yardımcı olur. Hissettiğimiz duygulardan limbik sistem sorumludur. Limbik sistem beynimizin ortasında yer alan küçük ama önemli bir bölüm olup, duygu ve davranışların düzenlenmesi, hafıza, açlık, korku gibi yaşam için gerekli temel unsurları destekler. Duygularımız bu merkezden çıkar ancak biz onları kelimelere dönüştürdüğümüzde beynimizin daha karmaşık olan ön kısmı aktif hale gelir. Bu değişim bizi sürekli alarm halinde tutan, normalde bizi ölüm tehlikesinden korumak için biyolojik süreçleri başlatmayı sağlayan amigdalanın üzerindeki yoğunluğu azaltır. Bu da bize hem fiziksel, hem bilişsel hem de psikolojik fayda olarak döner.

Araştırmalar gösteriyor ki, derin duygu ve düşüncelerin kelimelere dökülmesi, tansiyonu düzenler, bağışıklık sistemini destekler, fiziksel olarak zindelik sağlar, hafızayı güçlendirir, uyku kalitesini artırır, analitik düşünceyi güçlendirir. Bu etkilerin yanı sıra hissettiklerimizi ve düşündüklerimizi yazıya dökme eylemi, akıl sağlığı için de büyük önem taşımaktadır. Öncelikle duygularımızı fark edip onları adlandırabilmemiz bile bu iyileşme için büyük bir adımdır. Bunları kelimelere ya da şekillere döktüğümüzde, altında yatan başka duygu ve düşünceler de ortaya çıkabilir. Yazdıkça duygunun dışına çıkıp, kendimizi yargılama ya da eleştirme eğiliminden çok şefkat göstermeye yöneliriz. Derin duygu ve düşünceleri kâğıda aktarmak stres ve kaygıyı azaltır, takıntılı düşüncelere neden olan döngüleri kırar, bakış açısını genişletir, duyguları düzenler ve depresyonun iyileşmesine yardımcı olur. Bu, duygu ve düşünceleri yönetmekte kontrolün bizde olduğunu hatırlatır.

Günlük tutarken olayların detaylarından ya da kişilerden çok, bunların sizde ne gibi duygular ve düşünceler uyandırdığına konsantre olun ve bunları kelimelere dökün. Hangi olayın bu hisleri ortaya çıkardığına bakıp, oradan farklı noktalara gitmeniz ve kişiliğiniz ya da düşünce yapınız ile ilgili yeni bir durumu keşfetmeniz olasıdır.

Aşağıdaki soruları sormak bu konuda size yardımcı olabilir:

  • İrdelemek istediğiniz olay nedir? Ne oldu ve bunun sonucunda siz ne hissettiniz? Aklınızdan neler geçti?
  • Peki, bu düşünceleri tetikleyen olay ya da içinde bulunduğunuz durum neydi?
  • Bu durumdayken siz hangi varsayımlar ile neye inandınız?
  • Bu varsayımlarınız ne kadar doğru? (Bu düşüncelerinizi tarafsız bir gözle sorgulamaya çalışın.)
  • Olay karşısında varsayım ya da tutumunuzu değiştirseydiniz ne yapardınız? Olumsuz duygu ve düşünce döngüsünü kırabileceğinizi bilseydiniz, alternatif inancınız ne olurdu?

Bu tarz bir yazıyı gündelik bir aktiviteye dönüştürebilir, her günün sonunda sadece 10-15 dakikanızı ayırarak rutin haline getirebilirsiniz. Düz yazı şeklinde, diyagram ya da akış şemaları ile çalışabilirsiniz. Bu rutine başlamak için güzel bir defter ve renkli kalemler de motive edici olabildiği gibi, sadece bir kâğıda yazıp o kâğıdı yırtıp yok etmek de size iyi gelebilir. Özellikle yazdıklarınızın okunmasından duyduğunuz küçücük bile bir kaygı varsa bu düşünce ve duygularınızı açık şekilde ifade etmenize ket vurabileceği için, yazıya döktükten sonra okuyup imha etme seçeneğini de göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim.

Yazmak benim için hiçbir zaman kolay olmayan ama her zaman rahatlatan bir aktivite oldu. Bu nedenle rutini korumaya çalışıyorum. Yukarıda bahsettiğim egzersizi yoğun duygu ve düşünceler için daha aralıklı periyotlarda yapsam da gündelik olarak “bullet journal” tutmak akıl sağlığımı korumama destek oluyor. Bununla ilgili detayları “Bugün hangi moddasınız: Ruh halinizi dikkatle gözlemliyor musunuz?” yazımda bulabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: İç sesiniz çok mu acımasız: Bu sesle şefkatli bir ilişki kurmanız için 3 öneri

Ayşe Nazar Çoban: ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünden 2008 yılında mezun olduğumdan beri petrol sektöründe çalışıyorum. 3 yaşında başladığım spor ise hayatımın merkezinde. Bugün hala aktif olarak antrenman yapıyor ve rüzgarı yakaladığım her an büyük bir tutkuyla uçurtma sörfü (kitesurf) yapıyorum. Öğrenmek, kendimi geliştirmek ve öğrendiklerimi çevremdekilerle paylaşmaktan oldukça keyif alıyorum. Peki, Upwind hikayem nasıl başladı? Çalışmakta olduğum şirketin yetenekli kadınlar programına seçildim ve bu programda bir koç ile çalışma fırsatı bulduğum zaman, bu işi profesyonel olarak yapmaya karar verdim. ICF onaylı koçluk, NLP eğitimlerinin yanı sıra Toronto Üniversitesi ve Yale Üniversitesi Psikoloji bölümünden eğitimler aldım. Şu an kurucusu da olduğum Upwind çatısı altında yaşam, kariyer ve nefes koçluğu desteği veriyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale