X

Günlük protein alımını artırmanın pratik ve lezzetli yolları

Dengeli ve yeterli beslenme, sağlıklı bir yaşam sürdürmenin temel taşlarından biri ve protein, bu dengenin en önemli yapı taşları arasında. Yetersiz protein alımı, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, vücudun iyileşme süresinin uzamasına, enerji eksikliğine ve kas kaybına kadar pek çok sağlık sorununa neden olabiliyor. Çünkü protein, vücuttaki tüm fonksiyonların verimli bir şekilde çalışması için gereken en kritik besin maddelerinden. Ancak, günümüz beslenme alışkanlıkları günlük protein ihtiyacının karşılanması hususunda yetersiz kalabiliyor. Bu nedenle günlük protein alımını karşılamaya yardımcı olacak pratik ve lezzetli yollara ihtiyaç var. İşte bu yollardan bazıları:

Yulaf ezmesini daha güçlü hale getirin

Kahvaltıda yeterli miktarda protein almak çok önemli, çünkü gün boyunca kan şekeri düzenlemesi için doğru bir kahvaltı oldukça kritik. Ancak, özellikle son yıllarda çokça yaygınlaşan bir kahvaltı alternatifi olan yulaf ezmesi, protein açısından yetersiz kalıyor. Uzmanlar, yulafın nötr bir tadı olduğunu ve bu nedenle her türlü malzeme ile birleşmek için uygun olduğunu söylüyorlar ve yulaf ezmesini protein zengini bir hale getirmek için su yerine süt ile pişirmenin etkili bir yöntem olabileceğini vurguluyorlar. Bir başka opsiyon ise pişirme esnasında yumurta beyazı eklemek. Böylece hem protein zengini hem de çok daha doyurucu bir kahvaltı öğünü elde edebilirsiniz.

Avokado tosta eklemeler yapın

Yulaf ezmesi gibi avokado tost da son zamanların en popüler kahvaltı alternatiflerinden biri. Ancak, lezzetli ve pratik olsa da protein açısından yetersiz kalıyor. Dolayısıyla ufak müdahalelere ihtiyacı var. Avokado tostunuzun protein miktarını artırmak için edamame, fasulye veya yeşil bezelye gibi sebzelerin pürelerini kullanabilirsiniz ya da süzme peynir parçaları ekleyebilirsiniz. Sadece yarım bardak süzme peynir parçası bile ekleseniz 11 gram fazladan protein alabilirsiniz.

Çırpılmış yumurtaya yoğurt ekleyin

Yumurta, tek başına yaklaşık 6 gram protein içeriyor olsa da yeteri kadar doyurucu olmayabilir. Uzmanlar, birkaç ufak ekleme ile hem yumurtayı daha doyurucu bir öğüne hem de protein zengini bir alternatife dönüştürmenin mümkün olduğunu söylüyorlar. Çırpılmış yumurtaların içerisine bir veya birkaç kaşık yoğurt ekleyerek fazladan 1-2 gram daha protein olabilirsiniz. Ayrıca, yumurtalarınız pişerken bu sayede çok daha kabarık bir forma kavuşabilirler.

Protein zengini tohumları elinizin altında bulundurun

Tohumlar, en pratik protein kaynakları arasında yer alıyor. Saklaması kolay, raf ömrü uzun, lezzetli ve de az kaplıyorlar… Bu nedenle hemen hemen her şeye ekleyebilir, yediğinizin yiyeceklerin protein miktarını artırabilirsiniz. Ayrıca, tokluk hissini artırdıkları ve sağlıklı yağlar içerdikleri için de oldukça faydalılar. Özellikle kabak çekirdeği, chia, kenevir gibi tohumları çorbalardan salatalara pek çok lezzetin üzerine ekleyerek hepsini protein zengini hale getirebilirsiniz.

Yumurtayı, mümkün olan her lezzetin üzerine ekleyin

“Her şeyin üzerine yumurta ekleyin” demek pek lezzetli ve mantıklı görünmeyebilir ama mümkün olan her lezzetin üzerine yumurta ekleyerek onu protein zengini hale getirebilirsiniz. Salataları, pilav, makarna gibi hemen hemen yumurta ile uyumlu olabilecek her lezzeti zenginleştirerek protein alımınızı kolayca artırabilirsiniz. Favori salatanızı bir de haşlanmış yumurta ile denemek ya da en sevdiğiniz tostun üzerine poşe yumurta eklemek, oldukça pratik çözümler olabilir.

İçeceklerinizi daha yaratıcı şekillerde yorumlayın

Beslenmenize daha fazla protein eklemenin en kolay yollarından biri de içeceklerinizi yeniden değerlendirmek olabilir. Elbette ki suyun ve su bazlı içeceklerin herhangi bir olumsuz yanı yok, ancak süt, kefir, badem sütü gibi protein içeriği zengin alternatifleri de baz olarak içeceklerinizde tercih edebilir, yaklaşık sekiz-dokuz gram fazladan protein alabilirsiniz. Örneğin, eğer bir smoothie yapıyorsanız ve normalde yulaf sütü ekliyorsanız, bunun yerine daha fazla protein içeren bir bitki bazlı alternatif olan soya sütünü deneyebilirsiniz.

Kıymaya mercimek eklemeyi deneyin

Nourished by Nic diyetisyenlerinden Nicole Addison, kıymanın tadını ve dokusunu taklit ettiği için kıyma içeren tüm tariflere mercimek eklemenin, günlük protein alımını pratik bir şekilde artırmanın en etkili yollarından biri olduğunu söylüyor. Kıymalı harçların içerisine bir bardak kadar mercimek ekleyerek daha fazla protein tüketebilir, daha uzun süre tok kalarak enerji seviyelerinizi koruyabilirsiniz.

Konserve balıklara bir şans verin

Ton balığı gibi konserve balıkların tüketimi konusunda zaman zaman birtakım endişeler gün yüzüne çıksa da  Street Smart Nutrition diyetisyenlerinden Cara Harbstreet, salatalardan makarnaya kadar her şeye daha fazla protein katmak için konserve balıkların eklenebileceğini söylüyor. Danışanlarına daha fazla protein tüketmek için özellikle hareket halindelerse bir konserve ton balığını yanlarına almalarını belirttiğini de ekliyor.

Yemeklerinize daha fazla peynir serpin

Şüphesiz ki peynirin güzelleştiremediği yemek yoktur… Bu nedenle eğer yeterince protein aldığınızdan emin olamıyorsanız ya da daha ilgi çekici veya güçlü bir alternatifiniz yoksa da uzmanlar, yemeklerin üzerine ekstra peynir eklemenin bir ile dört grama kadar fazla protein alımı ile ilişkili olduğuna dikkat çekiyor. Bir dahaki sefere favori makarna tarifinize ekstra parmesan ekleyerek daha fazla protein tüketebilirsiniz.

Dondurucuda önceden pişirilmiş etler bulundurun

Tavuk ve et gibi gıdaları kullanmadan önce bozulmasından endişe ediyorsanız, yalnız değilsiniz. Cara Harbstreet, eğer yaklaşan bir son kullanım tarihleri yoksa hayvansal proteinlere güvenmenin daha kolay olduğunu, ancak böyle bir endişe varsa da dondurulmuş versiyonlarını tercih etmenin daha iyi olduğunu söylüyor. Özellikle önceden pişirilip daha sonra dondurulmuş olan etlerin daha pratik kullanıma sahip olduğuna da belirtiyor. Makarnalara, salatalara veya çorbalara ekstra protein katmanın en kolay olduğunu da ekliyor.

Dondurulmuş bezelyeleri unutmayın

Yarım fincan bezelyenin yaklaşık dört gram protein içerdiğini biliyor muydunuz? Dondurulmuş bezelyeler hem kullanım açısından oldukça pratik hem de pek çok yemek için de ideal. Pilav, makarna veya salatalarınızda ya da sebze yemeklerinizde bezelye kullanarak protein tüketiminizi artırabilirsiniz.

Mayonez yerine yoğurt veya peynir tercih edin

Mayonez, sandviçlere ve salata soslarına ekstra tat ve doku katmanın en sevilen yollarından biri olabilir. Ancak, özellikle hazır kutulanmış mayonezler pek de sağlıklı seçenekler değil. Eğer daha fazla protein tüketmek istiyorsanız mayonez eklediğiniz yiyeceklere yoğurt ve peynir ekleyebilir veya sos olarak bu iki protein zengini alternatifi değerlendirebilirsiniz. Yine de mayonezden vazgeçemiyorsanız o zaman yoğurt veya peynirle karıştırarak tüketmeyi deneyebilirsiniz.

Kurabiyeleri süt veya süt bazlı eşlikçilerle birlikte tüketin

Mis gibi kıtır kıtır ev yapımı kurabiyelerin tadını yanında bir bardak süt ile çıkarmak, muhtemelen pek çoğumuzun çocukken yapmayı en çok sevdiği aktivitelerden biri olabilir. Eğer hala da öyleyse, harika. Fakat bu alışkanlık çok eskilerde kaldıysa onu geri getirmenin tam zamanı. Kurabiyelerin yanında bir bardak süt içerek protein alımınızı artırabilirsiniz. Süt tercih etmiyorsanız da süzme yoğurdu bal veya tarçın ile tatlandırıp harika bir kurabiye sosu hazırlayabilirsiniz.

Klasik tatlıları bitki bazlı proteinlerle hazırlamayı deneyin

Cheesecake, en sevdiğiniz tatlılardan biriyse onu protein zengini bir hale getirmek istemez misiniz? İçeriğindeki süt ürünlerini bitki bazlı protein alternatifleriyle değiştirmeyi deneyebilirsiniz. Bu konuda tofu, en güçlü yardımcınız olabilir.

Ayrıca, tatlıları protein zengini hale getirmek için yalnızca kullandığınız unu değiştirmeyi de deneyebilirsiniz. Badem veya kaju unu gibi bitki bazlı alternatiflerle hazırlayacağınız tatlılar hem çok daha farklı lezzetleri keşfetmenize hem de günlük protein alımını artırmanıza yardımcı olabilir.

Sonuç olarak günlük beslenme rutinlerinize kolayca ekleyebileceğiniz ve adapte edebileceğiniz yöntem var. Birini, birkaçını veya hepsini deneyerek günlük protein tüketiminizi pratik ve lezzetli bir şekilde artırabilirsiniz.

Kaynak: self

İlginizi çekebilir: Şaşırtıcı miktarda protein içeren meyveler ve sebzeler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale