X

Günah, utanç ve suçluluk: İşe yaramayan döngüden çıkmak

Özellikle son zamanlarda psikoterapi seanslarımda danışanlarımın utanç ve suçluluk döngüsü içinde olduğunu görüyorum. Utanç ve suçluluk aynı olmamakla birlikte, birbirleriyle oldukça ilişkili olan, toplumdan dışlanma tehlikesi içeren durumlarda bireyi koruyan sosyal duygular. Birçok patolojide rol sahibi olan bu duygular bilişle yakın bir ilişkiye sahip. Bu duyguları kronik bir şekilde yaşayan kişiler aynı zamanda ruminasyon dediğimiz bir düşünme döngüsü içinde de oluyorlar. Bu zihinsel meşguliyet o kadar yoğun oluyor ki kişi kendini anksiyete, panik, depresyon ve umutsuzluk içinde sıkışmış buluyor.

İnsan sosyal bir varlık. Bir topluluk, aile veya herhangi bir grup içinde kabul görmek, ait olmak insanın temel psikolojik ihtiyaçları arasında. Ait olma basamağının bir üst basamağı olan saygı basamağında ise kişinin hem başkaları tarafından saygı görmesi hem de kendisine karşı saygı duyması gerekliliği var. Temel olarak kişi bu iki basamaktan birinde problem yaşarsa en üst basamak olan kendini gerçekleştirme ihtiyacına yönelmekte zorluk çekiyor. Toplumun norm ve standartlarına uyamayan kişi kendinin kusurlu olduğunu düşünüyor, kendinden ve görünüşünden utanıp benlik saygısını yitiriyor. Utanma duygusunu bir kere öğrenen kişi toplumda var olabilmek için kendisinin dışında herkesin fikrini aşırı önemser hale geliyor.

Brown’ın (2018) utanç üzerine yaptığı çalışmalarda; utanç ve suçluluktan ötürü sevinci ve neşeyi tüm kalbiyle yaşayamayan kişinin kendisi dışındakileri de memnun edemeyeceğini, sevgi, aidiyet ve neşeye sahip olmayan birinin başkalarına da yardımcı olamayacağını vurguluyor. Kendi duygusal bakımını karşılayamayan bir birey başkasına da duygusal bakım veremiyor. Bununla birlikte kendi acısını küçümsemenin de duygudaşlık yetisini azalttığını söylüyor. Bu verilere göre kendi acısını ve sevincini yaşayan ve kendine empati duyabilen bir kişinin başkalarına da empati duyabileceği vurgulanıyor.

Utanç ve suçluluk arasındaki ilişki üzerine yapılan araştırmalar bu duyguların birlikte görüldüğünü, ancak birbirlerinden farklı olduğunu söylüyor. Suçluluk, bir bireyin hakkının gasp edilmesi ya da bir kuralın ihlalinden kaynaklanan, üst benlik ve vicdan ile ilgili bir durum. İşlenen suçun itirafını motive etmesi, cezalandırılma, alınan hakkın iadesi ve affedilme süreçlerini içerdiği için suçluluk işlevsel bir duygu. Utanç ise çok derinlerde saklanan, sürekli bir şeyleri gizlemeyi ve saklamayı motive eden, parçalanmayı içeren, iadesi olmayan, ancak kabul edildiğinde rahatlama sağlayan bir duygu. Ancak suçlu olan her kişide utanç duygusu olmayabiliyor.

Yapılan bir araştırmaya göre utanç, ruminasyon ve depresyon arasında bir ilişki var. Ruminasyon olumsuz düşünce döngüsü ile kendini gösteren aşırı zihinsel faaliyet olarak tanımlanıyor. Brown’ın yaptığı çalışmalara göre de bireyler utanç gibi duygusal acılarının üzerini alkol, uyuşturucu, yemek, rastgele ilişkiler, iş, kumar, alışveriş, planlama, mükemmeliyetçilik ve sürekli değişim gibi şeylerle kapatabiliyorlar. Fakat Brown’ın çalışmasında asıl vurguladığı şey, kişilerin bu davranışlarla gerginliklerini azaltılırken, bir yandan da neşelerini azaltmaları.

Brown bağımlılığı bireylerin saplantılı ve kronik bir biçimde kendilerini uyuşturması olarak tanımlıyor. Acıyı uyuşturmanın yollarından bir diğerinin de acıyı biriktirmek olduğunu söylüyor. Acıyı biriktirmek ise uyku problemi, anksiyete, yataktan çıkamama, yemek yiyememe veya çok yemek yemeye sebep oluyor (Brown, 2018).

Ranghannadan ve Todorov (2010) tarafından yapılan çalışmada utanç duygusunun kendini bağışlamanın güçlü bir yordayıcısı olduğu vurgulanıyor. Başka bir çalışmada da utanç duygusunun, yaşanılan olayda hissedilen negatif duyguların kişinin benliği üzerindeki etkisine odaklanmasına sebep olarak, karşı tarafa duyulması gereken empatiyi önleyeceği ve bu sebeple kendini bağışlama ile negatif yönlü bir ilişki meydana getireceği vurgulanıyor (Fisher ve Exline, 2006). Bu çalışmalar utanç ve suçluluk duygusunun yargılama ve bağışlama ile doğrudan ilgisi olduğunu gösteriyor.

Yukarıda ruminatif bir şekilde zihinsel meşguliyetin utanç ve suçluluk duygusuna yol açtığını söylemiştim. İşte bu ruminatif döngünün içeriğine baktığımızda genellikle kendine veya dışarıya dönük bir yargılama hikayesinin olduğunu görüyoruz. Yargılayıcı bir zihinsel meşguliyet olan ruminasyonu tanımak, bu duyguların hakimiyetini azaltmak için en gerekli şey.

Ruminasyonu tanıyıp her defasında içinden çıkıldığında, kişi üzerindeki yükü hafifletiyor. Bu yükün hafiflemesi kişinin affedici bir tutum almasını kolaylaştırıyor. Çünkü utanç ve suçluluk duygularının çözümü bağışlanma duygusunda saklı. Örneğin Hristiyanlık inancındaki günah çıkarma işlemi bu mekanizma ile ilgili. Kişi, tanrı ile arasındaki en kuvvetli bağ olan din otoritesine günahlarını çıkardığında, utanç ve suçluluk duygularının patolojisinden kurtuluyor. Dolayısıyla algılanan bağışlanma (kurban veya ilahi güçten gelen) kendini bağışlamaya yardımcı oluyor.

Özetleyecek olursak, olayları kabullenme ve kendini bağışlama yetisinin utanç duygusunun olumsuz sonuçlarını iyileştireceğini söyleyebiliriz. Bunun için de utanç ve suçluluğun adeta mühürlediği ruminatif döngülerden çıkmak, iyileşmenin ilk ve en önemli adımı. Zihnin bu döngülerini fark etmek için bir psikolojik danışman/psikoterapistten destek almak yerinde olacaktır. Süreçle ilgili bilgi edinmek isterseniz ayselkeskin2004@yahoo.com adresine eposta gönderebilirsiniz. Yazımı şu şarkıyla bitiriyor ve sağlıklı günler diliyorum…

Kaynaklar:
Ayseli, C. (2019). Temel Psikolojik İhtiyaçlar ve Kendini Bağışlama: Duygu Düzenleme Güçlüğü, Suçluluk ve Utanç Duygularının Aracılık Rollerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. İstanbul.
Brown, B. (2018). Acımasız Dünyaya Meydan Okumak. (Çev. P. Savaş). 1. Basım, Butik Yayıncılık, İstanbul.
Fisher, M. & Exline, J. J. (2006). Self-forgiveness versus excusing: the roles of remorse, effort, and acceptance of responsibility. Self and Identity, 5 (2), 127-146.
Rangganadhan, A. R., & Todorov, D. N. (2010). Personality and self-forgiveness: the roles of shame, guilt, empathy and conciliatory behavior. Journal of Social and Clinical Psychology, 29 (1), 1-22.
Söylemez S., Koyuncu M., Amado S. (2018). Utanç ve Suçluluk Duygularının Bilişsel Psikoloji Kapsamında Değerlendirilmesi (Evaluation of Shame and Guilt Emotions in the Scope of Cognitive Psychology). Psikoloji Çalışmaları Dergisi. Studies in Psychology Cilt/Volume: 38, Sayı/Issue: 2. DOI: 10.26650/SP2018-0021, İstanbul University Press.
Tetik, B. (2019). Hataya Bağlı Utanç ve Suçluluk Duygusu İle Duygusal Yeme Arasındaki İlişki. Yüksek Lisans Tezi. Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. İstanbul.

İlginizi çekebilir: Gölgesini kabul etmeyen kendini sevemez: Jung, kahramanın yolculuğu ve gölge arketipi

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale