X

Gıda bilimcilerinden “nerdy” ama zekice 8 pişirme ipucu

Gıda bilimcileri, hangi malzemenin birbiriyle nasıl etkileşime girdiğinin arkasındaki fizik ve kimyayı incelerler. Yiyeceklere farklı bir perspektiften bakarlar ve sürecin her adımını sorgularlar.

Aşağıda, sertifikalı gıda bilim insanlarından, yazarlarından ve tutkulu gıda “nerd”lerinden dokuz yararlı pişirme ipucunu sizler için derledik. Mutfaktayken bu ipuçlarını aklınızda tutun ve kısa sürede kendinizi ne kadar geliştirdiğinizi fark edin.

Pişirme sırasında makarnanızı kaynama noktasında tutun.

Çoğu insan makarnanın kaynar suda pişirilmesi gerektiğini bilir, ancak bunun sebebini bilmez. Amerikan Kimya Derneği’nin YouTube kanalında yayınlanan bir video sayesinde artık nedenini biliyoruz. Makarnayı tencereye ekledikten sonra ilk birkaç dakika, makarna hızla nişastayı suya bırakır ve çok yapışkan hale gelir. Su belli bir kaynama noktasında tutulduğunda, makarna parçaları hareket etmeye devam eder ve birbirine yapışmaz. Tüm videoya bu linkten ulaşmanız mümkün:

Mantarlarınızı suda yıkayabilirsiniz.

Çoğu insana mantarların suyu emdiği söylenir, bu nedenle iyice yıkamak yerine, fırçalayarak temizlemeye başvururlar. Ancak, Gıda Laboratuarı: Bilimde Daha İyi Ev Yemekleri yazarı J. Kenji Lopez-Alt, bu efsaneyi bilim ile çürütür. Kenji, “Mantarlar yıkanırken suyu emer, ancak toplam ağırlıklarının yalnızca %2’si kadar” der. Ve bunu değerlendirdiğimizde, bir kilo mantar başına yalnızca 2 çay kaşığı su emilmiş olur, bu yüzden mantarlarınızı yıkamanızda hiçbir sorun yoktur.

Bir tutam kabartma tozu karamelize soğanları daha hızlı pişirir.

J. Kenji Lopez-Alt’ın bir başka dahi ipucu, soğanların daha hızlı karamelize olması için bir tutam kabartma tozu eklemektir. Kenji, “pH ne kadar yüksek olursa, reaksiyon o kadar hızlı gerçekleşir” der. Pişirdiğiniz soğan başına ¼ çay kaşığı kabartma tozu eklemenizi önerir. Ayrıca Kenji, kabartma tozu ile pişirilen soğanların biraz daha yumuşak olduğunu söylemektedir.

Bir tarifte süt haşlanması gerekiyorsa, bunun iyi bir nedeni vardır.

Süt haşlamanın çoğu tarif için gereksiz bir adım olduğunu düşünebilirsiniz, ancak Fine Cooking gıda bilimcisi ve yemek kitabı yazarı Nicole Rees bunun neden böyle olmadığını açıklıyor. Haşlanma, sütte bulunan peynir altı suyu proteinlerini parçalar, aksi takdirde hamurdaki glüteni zayıflatır ve kabarmasını önler. Bu nedenle, tarife bağlı olarak aslında oldukça önemlidir. Reçetenizde sütü haşlamanız gerektiği yazıyorsa, buna zaman ayırmalısınız. Böylece en iyi kalitede hamur elde edersiniz.

Kesmeden önce eti daima dinlendirin.

Gıda eti uzmanı Guy Crosby, Gıda Teknolojisi Uzmanları Enstitüsü’ne verdiği demeçte, “Et pişirdiğinizde kas lifleri ve proteinler nemi çekmeye ve sıkmaya başlıyor. Bir parça eti derhal dilimlerseniz, kas liflerinden sıkılan nem biter” diyor. Crosby’nin çözümü ise, eti kesmeden önce 15 ila 20 dakika dinlendirmek. Bu noktada lifler nemin bir kısmını emmeye başlıyor, bu da daha az nem kaybı anlamına geliyor. Sabırlı olun, zaman tanıyın.

Sebzeleri haşladıktan sonra, sudan çıkar çıkmaz yağ ile kaplayın.

Sebzelerinizin kurumasını ve buruşmasını önlemek için McGee, nemlerini kilitleyecek su geçirmez bir bariyer oluşturmak için hemen yağ veya tereyağına atmanıza önerir.

Çileklerinizin daha uzun süre dayanması için 50 derecelik suya batırın.

McGee’den bir başka dahi ipucu, meyvelerin raf ömrünü uzatmak için bundan önce duymadığınız bir teknik. McGee’ye göre, sıcak su tedavileri meyveler üzerinde küf oluşumunu yavaşlatır ve bu da onları daha uzun ömürlü kılar. Bu nedenle, meyvelerinize bir tencerede sıcak su banyosu yaptırırsanız, raf ömrünü uzatabilirsiniz. Yöntemi çeşitli su sıcaklıkları ve süreleri ile test eden McGee, 50 derecede 30 saniyenin mükemmel bir çözüm olduğuna karar verdi. Bir dahaki sefere marketten geldiğinizde, bu yönteme bir şans vermelisiniz.

Taşıyıcı pişirmenin gücünü hafife almayın.

Carryover pişirme, yani taşıyıcı pişirme, yiyeceklerin ısıyı koruduğu ve ısı kaynağından alındıktan sonra bile pişmeye devam ettiği zamana denir. Proteininiz ısı kaynağından alındıktan sonra sıcaklıktaki artış gerçekten çok önemlidir. “Etinizin 10 ila 15 dakika dinlenmesine izin vermek, iç sıcaklığı yaklaşık beş ila on derece artırma eğilimindedir” diyor gıda bilim insanı ve yazar Jessica Gavin.

Kaynak

https://www.thekitchn.com/food-scientist-cooking-tips-22977257

İlginizi çekebilir: Her gün değişen beslenme akımlarında yerini uzun zamandır koruyan trend: Clean Eating

Hecha: Hecha'nın doğuşu, lezzet kaşifi Yağız İzgül'ün 2006 yılında gittiği bir restoranda dökme demirde pişen etleri tatması ile başladı. Tadına duyduğu hayranlığı baba mesleği olan dökümcülükle birleştirme kararı alan Yağız İzgül, kendi tava markası olan Hecha'yı üretti. Hecha ürünleri %100 dökme demirden imal edilir ve emaye ile kaplanır. Yerli üretimde bir dünya markası olma yolunda ilerleyen Hecha, sizlere Uplifers aracılığı ile sizlerle buluşuyor olmaktan çok mutlu!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale