X

“Geri döndüm, evimdeyim”: Varılacak yer neresidir, olmamız gereken an hangisidir?

“Vardım, evimdeyim. Buradayım, şimdideyim. Sağlamım, özgürüm. Mükemmeli yaşıyorum.”
Vietnamlı Zen üstadı, yazar, öğretmen, şair ve aktivist Thich Nhat Hạnh

Zamanımızın büyük kısmını bir şeyleri arayarak veya peşinden koşturarak geçiriyoruz. Sürekli yapma halinde geçirdiğimiz için çoğu zaman sanki zaman aleyhimize işliyor. Bazı anlar zaman ne çabuk geçiyor, bazı zamanlar çok yavaş geçiyor diye hayıflanabiliyoruz. Oysa istediğimiz zaman durabilir ve şimdiki anın eşsizliğini yaşayabiliriz. Anda olamadığımız için ya geçmişle ilgili keşkelerde ya da gelecek ile ilgili acabalardayız. Tam “Her şey istediğim gibi oldu” dediğimiz bir gün her şey bir anda tersine dönebiliyor, beklediğimiz şey olamayabiliyor veya beklediğimizin dışında bir şey gerçekleşip tüm planlarımızı alt üst edebiliyor. İşte o an kızıyoruz olana, belki de oldurana. Kızıyoruz, öfkeleniyoruz, çabalıyoruz, zorluyoruz. Yaşamın en kıymetli anlarını belki de bu süreçte kaçırmış da oluyoruz.

Yapmak halinden varolmak haline geçmek kat edilmesi gereken bir yol değil. Şimdi ve burada varolmak bir oluş hali. Sadece hatırlamamız gerekiyor. Zen üstadı Thich Nhat Hạnh’ın ilham veren sözü “Vardım, evimdeyim” burada, şimdide olmayı bize hatırlatan, varoluşumuzu onurlandıran bir söz ve aslında gitmek zorunda olduğumuz bir yerin olmadığını fark ettiriyor.

Son haftalarda yaşadığım olayların etkisinde kendime yaptığım bu hatırlatmayı sizlerle de paylaşmak istedim: “Gerçek evimiz şimdiki an; her ne oluyorsa şimdi ve burada oluyor.” Mart ayından itibaren başlayan pandemi dönemi Haziran ayı ile beraber “eski” düzenimize kavuşma, beklediğimiz ve planladığımız şeyleri hayata geçirebilmemiz demekti. Fakat benim gibi birçoğumuz aslında durumun hiç de bu şekilde olmadığını Ağustos ayına girerken keşfettik. Yoga uzmanı olarak çalıştığım stüdyoların bir çoğu hala kapalı. Açık olanlarda da eskisi gibi bir çalışma düzeni yok. Hala ne olacağı belirsiz bir durumun içindeyiz. Yapma haline geçme niyetlerimizin önüne engel çıkıyor ve yine olma haline zorlanıyoruz gibi geliyor. Alıştığımız hallerden uzaklaştırılmak ise huzursuz ediyor.

Cevaplanmasını beklediğimiz sorular içinde en temeli: “Ne zaman normale döneceğiz?” Çoğu uzmanın belirttiği o normal olma halleri belki de eskisi gibi olmayacak. Yine de bünye bunu kabul etmekte zorlanıyor. Ve tabii stres halleri de peşimizi bırakmıyor. Acabalarla kaybolduğumuz ve ulaştığımızı sandıklarımızın aslında olmadıklarını fark etmek de hayal kırıklıklarımızın arasına ekleniyor. Yapılacak tek şey kalıyor, şu an yapacak bir şeyin olmadığını kabullenmek. Sadece şimdi ve bu anda kalmanın farkındalığını keşfetmek dışında herhangi bir şeyin boşa kürek çekmek olduğunu görmek…

“Gerçek evimiz şimdiki an. Gerçek evimiz ayrımın olmadığı, nefretin olmadığı yer. Gerçek evimiz arayışta olmadığımız, acaba veya keşke demediğimiz yer. Gerçek evimiz geçmiş değil; haykırışlarımız, takıntılarımız, vazgeçemediklerimiz veya olmasaydı dediklerimiz değil. Gerçek evimiz gelecek değil; endişelerimiz, umutlarımız veya korkularımız değil. Gerçek evimiz bu anda. Buddha’nın öğretilerine göre yaşamı pratik edersek kaybolduğumuzu sandığımız her an şimdi ve buraya dönebiliriz. Farkındalık enerjimiz gerçek evimizin bu anda oluşmasına yardımcı olur.”
Thich Nhat Hanh

Durmak da hareket etmek kadar özel bir meziyet. Buddha, ilk okuldan itibaren bizden sürekli beklenen yapma hallerinin dışında bir şeyi öneriyor. Olma halini keşfetmemiz için araç olarak meditasyonu sunuyor. Kendimize, evimize dönebilmek için olma haline geçmemizin yeterli olduğunu anlatıyor. Bu olma halinde ise yaşamla randevumuzdan keyif alabiliyor, huzur ve mutluluk içinde olabiliyoruz.

Yoğun bir günün ardından evinin kapısından içeri girmenin sana hissettirdiği his gibi tüm o keşkeler, acabalar, hayal kırıklıkları, öfkeler, kaoslar, bilinmezler sonrasında kendi evine geri dönmek…

Meditasyona oturduğumda bazı zamanlar zihnimin konuşmaları durmak bilmeyebiliyor. Bedenimde rahatsız edici hisler oluşuveriyor. Gidecek bir yerim olmadığını fark ettiğimde, o düşüncelerin bir sonu olmadığını anladığımda işte o zaman evime dönmenin huzurunu yaşamaya başlıyorum. İşte tüm pratik bundan ibaret.

Bazı zamanlar zihnim yapılacak olanları, planlarımı, gelecekle ilgili endişelerimi bana hatırlatıyor. Ve yine meditasyona oturuyorum ve gülüyorum. Yapma halimden olma halime geçmenin yarattığı huzuru keşfederek artık tepki vermenin bana yarar sağlamadığını keşfediyorum. Bedeninle bağ kurabildiğin her zaman, zihin ve beden hizalandığı her an burada, şimdide, evindesin. Bu linkteki meditasyon ile beden farkındalığı çalışması ile sen de bu deneyimi yaşayabilirsin. Ayrıca Uplifers Instagram sayfasında yaklaşık 2 aydır her çarşamba akşamı sizlerle beraber meditasyona oturuyoruz. Geçmiş meditasyonları ise IGTV sayfasından bulabilirsin. 

İlginizi çekebilir: Zihninizde hiç susmayan biri mi var: İçinizdeki negatif sesi dönüştürmek mümkün

Meltem Fakabasmaz: İstanbul’da doğdum. Anaokulundan lise sona kadar okuduğum FMV Işık Lisesi’ni tamamlayarak Endüstri mühendisliği okumak için rotamı Kıbrıs’a çevirdim. 4 sene sonunda okul ikincisi olarak tamamladığım mühendislik eğitimimi yaşamda uygulama serüvenim başlamadan bitti. Dönemin ekonomik krizi ile kendimi medya alanında buldum. Dergilerle başlayan medya ilişkim Sinema-TV master ile sinema sektörüne doğru kaydı. 5 yıla yakın filmlerle yaşadığım yakın ilişki zamanla televizyon reklam prodüktörlüğüne doğru yöneltti. Gece ve gündüzün birbirine karıştığı, tatil günlerinin sayısının giderek azaldığı bir süreç içinde yogayı keşfettim. Aktif ve düzenli spor yapan biri olmama rağmen çalıştığım işin derin etkisi ile sırt, bel, diz, ve kalça ağrılarına, uykusuz gecelere ve depresif bir ruh haline geçiş yapmıştım. Yoga bir ilaç gibi, başta fibromiyaj defterini kapatmama yardımcı oldu. Yaşadığım tüm olumsuzluklara birebir yardımcı oluşunu keşfettikçe başkaları ile paylaşmak istedim ve 2015’te almaya başladığım yoga eğitimlerim Şimdiye kadar 1000 saate ulaştı. Öğretmek kadar öğrenci ruhumu da korumayı ve keyfini çıkarmayı seviyorum. RYT® 500 Yoga Alliance sertifikamla beraber Yoga Terapi, Nefes ve Meditasyon ile ilgili ayrı uzmanlık sertifikalarım var. İstanbul’da 4 ayrı stüdyoda derslerimle beraber Youtube kanalım ve yogauni sitesinden evde yogasını yapmaya devam edenlerle buluşmaya çalışıyorum. Farkındalık, Sağlıklı Yaş Alma ve Yoga yazılarımın içeriklerinde karşınıza sıklıkla çıkacak olanlar.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale