X

Geleceğiniz için en büyük yatırım: Bugün harekete geçin!

Bütün gün masa başında çalışmaktan bedeninizin katılaştığını hissediyor, bel ve boyun ağrıları yaşıyor hatta bundan dolayı zaman zaman kendinizi suçlu hissediyor ancak harekete geçecek motivasyonu bulamıyor musunuz?

Artık bu sorunu aşmak istiyorsanız, aradığınız çözümü bu yazımda bulacaksınız. Üstelik sandığınız kadar zor değil. Yazının sonunda size bir de sürprizim var.

Hareketsizliğin, sağlığımız üzerinde çok sayıda olumsuz etkisi var….

Bilimsel araştırmalar, uzun saatler masa başında oturmanın sağlığımız üzerinde çok sayıda olumsuz etkileri olduğunu söylüyor. Bitmeyen boyun ve sırt ağrıları, şeker ve kalp hastalıkları, kaygı bozuklukları, depresyonlar… Hepsi hareketsizlikten doğuyor. Aslında, çoğumuz da bu etkilerin farkındayız. Hatta, düzenli hareket edemediğimiz için kendimizi suçlu bile hissediyoruz. Yine de harekete geçmekte zorlanıyor veya başlasak da bir süre sonra devam ettiremeyip bırakıyoruz.

Halbuki, harekete geçmek, suçluluk duygusu ve ağrılarla yaşamaktan çok daha kolaydır. Çoğumuz hareket etmenin zor olduğunu düşünür. Asıl problem harekete geçmekte zorlanmaktır.

Harekete geçmek neden zordur?

Genç yaşlarda bedenimiz güçlü olduğu için hareketsizliğin nispeten hafif olan olumsuz etkilerini görmezden gelmek daha kolaydır. İşin özü, o yıllarda bedenimizin hep sağlıklı, genç ve canlı olacağını düşünürüz. Ancak, beden zamanla esnekliğini ve canlılığını yitirir. İlerleyen yaşlarda, sağlıklı ve zinde kalmak için desteğimize ihtiyaç duyar.

Bir diğer başlıca sebep de nereden başlanacağının bilinmiyor olmasıdır. Dans derslerinden, yoga pratiklerine, koşu gruplarına kadar çok sayıda farklı hareket seçeneği var. Hatalı bir seçim yapmak istemediğiniz için, ya da bir çok farklı alternatifi denemek için yeterli zaman ve kaynağımız olmadığından başlamayı çok istesek de sürekli öteleriz. Arkadaşlarımız ve en yakınımızdaki kişilerin hareketsiz olması da hareket etme ihtiyacımızı ertelememizi kolaylaştırır.

Bazen de ana sebep, sizin için doğru eğitmen ile henüz karşılaşmamış olmanızdır.

Fotoğraf: Ömer Sedat Yenidoğan

Bugün kazanacağınız hareket disiplini, bedeninizin sağlığı için yapacağınız en büyük yatırım olacaktır.

İlerleyen yaşlarda ortaya çıkan rahatsızlıkların önemli nedenlerinden biri gençlik dönemindeki hareketsizliktir. Rahatsızlık, bedenin doğasında ortaya çıkan bir değişimdir ve hiç bir değişim 1 günde gerçekleşmez. Zaman içinde yavaş yavaş oluşur. Harekete geçmek için mecbur kalacağınız noktaya kadar beklemeyin. Bugünlerde edineceğiniz hareket disiplini bedeninizin sağlığı için yapacağınız en büyük yatırım olacaktır.

Her gün kendiniz ve aileniz için daha güzel bir gelecek yaratmak için çalışıyorsunuz. O gün geldiğinde tadını çıkartmak için zinde ve sağlıklı olmak isteyeceksiniz! Bunun için bir an önce düzenli hareket alışkanlığı kazanmalısınız.

Hareket, ayrıca bedeninizin canlılığının tadını çıkartmak demektir. Kendinizi bu zevkten mahrum bırakmayın.

Üstelik sandığınız kadar zor da değil…

Düzenli hareket etmek için aşmanız gereken en büyük zorluğu alışkanlık kazanma döneminde yaşarsınız. Yeni bir şeye başlamak ve sürdürmek emek, sabır ve ilgi ister. Bu süreçte, tek başınıza olduğunuzda herhangi bir şeyi alışkanlığa dönüştürmek daha zor gelir. Halbuki, sizinle benzer hedeflerde keyifli bir grupla birlikte hareket ettiğinizde hiç de sandığınız gibi zor olmadığını fark edeceksiniz. Alışkanlık kazanmanın en kolay ve etkili yollarından biri ortak ilgi grubunuzla sosyalleşirken öğrenmektir.

Nereden başlamalıyım?

Dans derslerinden, pilates sınıflarına, yoga pratiklerine, koşu gruplarına kadar çok sayıda farklı hareket seçeneği var. Bu kadar seçenek içinde nereden başlayacağınızı bilememekte öyle haklısınız ki… Tüm bu hareket disiplinleri farklı farklı ihtiyaçlardan doğmuştur. Dans dersleri, Feldenkrais gibi yöntemler bedeninizin uzaydaki yerini kavramanıza yardımcı olurken; yin yoga, yoga terapi gibi bazı özel yoga uygulamaları iç dünyanızı keşfetmenizde etkilidir.

Önerim, başlamak için öncelikle doğru eğitmeni seçmeniz olacaktır. Doğru eğitmen, bildiklerini aktaran değil size kendinizi keşif alanı yaratan kişidir.

Hemen şimdi başlamak ister misiniz?

Size güzel bir haberim var! Tam da bu ihtiyaçtan yola çıkarak yeni başlayanlar için 4 haftalık çok keyifli bir program hazırladım. Detayları aşağıda bulabilirsiniz. Katılmak isterseniz sorularınız ve kayıt için bana giricidigdem@gmail.com adresimden ulaşabilirsiniz.

Fotoğraf: Ömer Sedat Yenidoğan

Yeni Başlayanlar için Yoga: 4 Haftalık Program

Yoga, fiziksel bir egzersizden çok fazlasıdır. Bir yoga dersi, doğru duruş, nefes teknikleri, derin gevşeme ve meditasyon unsurlarını birlikte barındırır. Bilimsel araştırmalar, bu unsurların sağlık üzerinde muazzam olumlu etkileri olduğunu söylüyor.

Hareket etmeye başlamak ve hareketi yaşamınızda sürdürülebilir bir hale getirmek için ihtiyacınız olan her şeyi bu programda bulacaksınız.

Üstelik sadece bilgi veren bir çalışma da değil… yogayı birlikte sohbet ederek tanıyacak, temel yoga hareketlerini analiz ederek öğreneceksiniz. Ayrıca, yaşamınızı kolaylaştıracak bilgi ve araçlarla tanışacak ve yeni arkadaşlar edineceksiniz. Bütün bunların yanında bol bol gülecek ve birlikte pratik yapmanın keyfini çıkaracağız!

Bütün gün sizin için durmadan çalışan güzel bedeniniz sizce de biraz şımartılmayı hak etmiyor mu?

Bir de hediyem var… Hemen kayıt olan ilk 5 kişiye %20 indirim. (Program ücreti zaten çok makul ama heyecanımı hissedip bana ortak olan birkaç arkadaşıma özel bir hediye vermek istedim.)

3 Ekim’de başlıyoruz!

Program Takvimi

(Toplam 4 hafta, her buluşma pratikle birlikte 2,5 saat)

1.Hafta: Yoganın Temelleri
Yoga nedir? Neden yoga yapmalıyız?
Yoga nasıl yapılır? Faydaları nelerdir?
12 Temel yoga hareketi nedir? Nasıl yapılır?
Güneşe selam akışı nasıl yapılır?
Birlikte pratik (Canlı) (Yoga, nefes ve meditasyon)

2.Hafta: Herkes Meditasyon Yapabilir!
Meditasyon nedir? Ne değildir?
Konsantrasyonunuzu meditasyonla nasıl arttırırsınız?
Uygulamalı meditasyon pratiği
Birlikte pratik (Canlı) (Yoga, nefes ve meditasyon)

3.Hafta: Nefes Hayattır
Nefesinizle tanışıyor musunuz?
Nefes pratiği nedir? Neden önemlidir?
Stres nedir? Stresle nasıl başa çıkarsınız?
Uygulamalı nefes çalışması
Birlikte pratik (Canlı) (Yoga, nefes ve meditasyon)

4.Hafta: Rutinlerin Gücü!
Pratiği nasıl alışkanlığa dönüştürürsünüz?
Rutinlerin önemi: Gerçekten etkin ve sürdürülebilir bir rutin nasıl oluşturulur?
Yaşam kalitenizi iyileştirecek 5 faydalı alışkanlık
Sabah ve akşam rutininin faydaları nedir? Nasıl oluşturulur?
Kendi rutinlerimizi oluşturuyoruz
Birlikte pratik (Canlı) (Yoga, nefes ve meditasyon)

Fotoğraf: Ömer Sedat Yenidoğan

Hakkımda daha detaylı bilgi için: www.digdemgirici.com

Programa katılmak, sorularınız varsa sormak ve kayıt için lütfen giricidigdem@gmail.com adresime e-mail atın. 

Sizden Gelenler:

“Yoga, bedenimi ve bedenimin sınırlarını tanımamı sağlamakta birlikte zihnimde de yeni alanlar açmamı sağlıyor; yogayı pratik ettikçe, nefes çalışmaları ve meditasyon ile beraber kendi manevi gelişimime katkı sağladığını ve şifa verici bir unsur olduğunu hissediyorum. Her zaman aklımın bir köşesinde olan, bana fayda sağlayacağını düşündüğüm yoga pratiğine Diğdem ile sıfırdan başladım; öyle ki kendisine başlamadan önce sorduğum ilk soru “ayakkabılarımızla mı yapıyoruz” olmuştu. Diğdem’le çalışırken bana kendimi olduğum gibi hissettirmesi ve bu rahatlıkta pratik yapmam benim için en önemli unsurlardan bir tanesi. Diğdem’in eğitmenliğindeki pozitif tavrı, kişinin özgüvenini pekiştirmesinde yardımcı olan tutumu, derslerin başında günün konusu ile başlayan, yapılacak bir sonraki pratiğe merak uyandıran yaratıcılığı, bilgisi ve sabrı benim ilgimi çeken, bana katkı sağlayan ögelerden. Yogayı kendini tanıma yolunda adımlar atmak isteyen herkese öneririm. Eğitmen olarak Diğdem ile birlikte çalışmanızı kesinlikle öneririm.”

Can – Mimar (Online Yoga Dersi Katılımcısı, 2020)

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale