X

Geç kalmış değiliz: İklim değişikliği ve acilen alınması gereken önlemler

İklim değişikliği hepimizi ilgilendiren hayati bir konu. Özellikle sanayi sonrası dönemde artan sera gazı salınımı, değişen tüketim alışkanlıkları, nüfus artışı, ulaşım ve teknolojide yaşanan değişimler bugün küresel ısınmanın ve buna bağlı olarak iklim değişikliğinin en temel nedenleri olarak biliniyor. İnsanlık olarak üzerinde yaşadığımız gezegene şimdiye kadar verdiğimiz zararın boyutu tartışılamaz. Ancak bunu değiştirmek de yine biz güçlü insanların elinde. Amerikalı çevreci, yazar ve aktivist Paul Hawken bugün gerekli adımlar atıldığında iklim değişikliğini tersine çevirebilmemizin mümkün olduğunu söylüyor. Üstelik 30 yıl gibi kısa bir süre içinde.

Gezegenimize verdiğimiz zararı telafi edecek yine biziz…
Drawdown Projesi

Bu proje, Paul Hawken’in aralarında sanatçılar, yazarlar, biyologlar, mühendisler, bilim insanları ve din adamları gibi pek çok farklı meslekten insanların olduğu bir grupla bir araya geldiği bir platform olma özelliği taşıyor. Alanında uzman kişilerin hep birlikte iklim değişikliği üzerinde düşünüp bu soruna çözümler aradığı projenin çıktısı ise ‘İklim değişikliğini tersine çevirmek için alınması gereken 100 kapsamlı önlem’ olmuş. İklim değişikliğiyle ilgili ne yazık ki daha önce hiç böyle bir çalışma yapılmadığını belirten Hawken sözlerine şu ifadelerle devam ediyor:

“40 yıldan fazla bir süredir, iklim değişikliği insanların korkusu olmuş durumda. Ancak ilginçtir ki; iklim değişikliğini engellemek için alınacak önlemler ile ilgili daha önce kapsamlı bir araştırma hiç yapılmadı. Bizim hazırladığımız 100 maddelik liste ise, bu konuda yapılan bir ilk. Daha önce 10 maddelik bir liste bile yapılmış değil. Öte yandan bu hepimizin sorunu ve sade vatandaşlar olarak iklim değişikliğiyle ilgili neler yapabileceğimizi merak edip arama motorlarına girdiğimizde karşımıza çıkan sonuçlar fosil yakıtları kullanmama, daha az tüketme, işe daha yakın bir yere taşınma, çamaşırları soğuk suda yıkama gibi basit çözümler oluyor. Ancak kabul edelim ki bunlar yeterli değil ve sadece bunları yaparak hiçbir yere varamayız.”

İnsanlık olarak üzerinde yaşadığımız gezegene şimdiye kadar verdiğimiz zararın boyutu tartışılamaz. Ancak bunu değiştirmek de yine biz güçlü insanların elinde.

Daha kalıcı ve kesin çözümlere ihtiyacımızın olduğunu vurgulayan Hawken, iklim değişikliğiyle ilgili asla geç kalmış olmadığımızı şu çarpıcı örnekle anlatıyor:

“Sunduğumuz çözümlerden biri okyanus ve denizlerde permakültür (kalıcı tarım) yapılması. Bugün geldiğimiz noktada su altı yaşamı ne yazık ki ölüyor. Okyanuslar her geçen gün biraz daha çölleşiyor. Ancak yakın zamanda bazı kesimlerde yapılan permakültür çalışmalarıyla okyanus yaşamını sadece haftalar içinde tekrar canlandırmak mümkün oldu. Çok kısa bir sürede planktonların ve sonra diğer canlıların bu bölgelerde yaşamaya başladığını fark ettik. Ve bu sadece bir örnek. Ekosisteme şimdiye kadar çok fazla zarar vermiş, onu zehirlemiş, öldürmüş olabiliriz; ancak onu iyileştirmek için attığımız hiçbir adım boşa gitmiyor. Gezegen bizim iyi niyetimize karşılık vermeyi asla bırakmıyor. Bu yüzden geç kalmış değiliz.

İlginizi çekebilir: İnsanları iklim değişikliği uğruna çaba sarf etmeleri için nasıl ikna edebilirsiniz?

İklim değişikliğiyle savaşmak değil, onu dönüştürmek gerekiyor

Hawken’e göre; dışarıdan gelen uyaranlara yanıt vermeyen bütün sistemler çökmeye mahkum. Bu durumda iklim değişikliği, gezegenimizin bize verdiği bir yanıt ve bu yanıtla savaşmak yerine onu iyi anlayıp dönüştürmeyi bilmemiz gerekiyor. Hawken bize bu amaç doğrultusunda ağaçlandırma, geri dönüşüm, permakültür, bitki ağırlıklı beslenme, rüzgar ve güneş enerjisi kullanımı, hayvan sayısının çoğaltılması, kız çocuklarının eğitimi, ışıklandırmaların düzenlenmesi ve binaların ahşap malzemeden yapılması gibi oldukça geniş bir yelpazede önlemler listesi sunuyor. Köklü değişiklikler gerektiren bu çözüm önerileri ve Drawdown Projesi ile ilgili daha fazlasını aşağıdaki videoda bulabilirsiniz:

Videoyu izlemek için tıklayın.

İlginizi çekebilir: İklim değişikliği ile ilgili dünyanın her yerinden 10 ‘çılgın’ projeİklim değişikliği ile ilgili dünyanın her yerinden 10 ‘

Kaynak:
mindbodygreen.com
drawdown.org

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale