X

Gebelikte ayak kaşıntısı neden olur?

Gebelikte şikayet edilen en önemli konulardan bir tanesi olmasa da kaşıntı hayli yaygın bir problemdir. Bazı kadınlarda kaşıntı her yerde olabilirken, bazılarında ise bedenin sadece belli kısımlarında, örneğin ellerde, ayaklarda, karında veya göğüs bölgesinde ortaya çıkabilir. Kaşıntının kendisi genelde rahatsız edicidir fakat daha şiddetli olduğunda uyku problemleri yaratabilir veya çok ciddi tıbbi bir durumun işareti olabilir. Bu nedenle gebelikte ayak kaşıntısının nedenlerine ve çözümlerine biraz göz atmak iyi olacaktır.

Hamilelikte ayak kaşıntısının sebepleri ve belirtileri

Hormonal cilt değişimleri

Muhtemelen fark edebileceğiniz üzere, hormonlarınız ciddi bir değişim içerisinde ve endokrin sistemin tüm bu fazladan işlevleri cildinizin rahatsızlık geçirmesine sebep olabilir. Ayrıca gebelikte bağışıklık sisteminiz de farklı şekilde çalışır. Bazı işlevlerini arttırır veya bastırır, böylece bebeğin mümkün olan en iyi şekilde büyümesini sağlar. Hormonlar ve bağışıklık sistemindeki değişimlerin kombinasyonu, ayaklarda kaşıntıya yol açabilecek bazı gebeliğe has cilt problemlerine yol açabilir.

Şunları fark edebilirsiniz:

  • böcek ısırıkları gibi duran küçük ve kaşıntılı noktalar
  • tahrişe benzer bölgeler
  • egzema gibi görünen kırmızı, kabuklu, kaşıntılı lekeler

Neyse ki bu rahatsızlıklar bebeğinize bir zarar vermezler ve doğumdan sonra ortadan kalkarlar.

Sinir hassasiyeti

Hormonlar bu noktada da etki gösterirler ve bazı gebe kadınlarda sinir uçları normalden daha hassas hale gelirler. Terleme, ısınma, sıkı giyinme, yanlış ayakkabı giyme ve hatta sadece yatakta yatma gibi basit şeyler bile kaşıntılı hissetmenize sebep olabilirler.

Esneme

Gebelikte cildinizin bir esneme içerisinde olduğu da ortadadır. Bedeniniz hızla büyüyen bebeği barındırabilmek için ciddi değişimler içerisine girer ve karın, kalça, popo, göğüs gibi bölgelerde cildin esneyerek genişlemesi görülür. Genlerinize, hormonlarınıza ve kilo alımınıza bağlı olarak esneme çizgilerinin ortaya çıkma ihtimali vardır ve bunlar da kaşıntıya yol açabilirler. Ayaklarınızda esneme çizgilerinin ortaya çıkma ihtimali düşüktür ama bu süreçte onların üzerine de fazladan ağırlık biner ve bağ dokuların esnemesi gerektiğinden bu durum da kaşıntıya yol açabilir.

Sedef

Eğer hamilelikte önce sedefiniz olduysa, hamilelikte tekrar belirtileri ortaya çıkabilir. Bazı kadınlarda ağrılı, kaşıntılı plaklar ortaya çıkabilir ve bunlar ayağı da etkileyebilirler.

İlginizi çekebilir: Hamilelikte stres, bebeği nasıl etkiler?

Kolestaz

Hamilelikte kaşıntıya sebep olabilen nadir ama ciddi bir sebep daha vardır: Kolestaz. Bu karaciğer rahatsızlığı genellikle üçüncü trimesterde ortaya çıkar. Karaciğeriniz normalde safranın sindirim sistemine aktarılmasını sağlar ve bu safra da yağları parçalar.

Hormonal ve sindirim sistemi değişimlerinden ve ayrıca genetik yatkınlıklardan dolayı karaciğer gebelikte olması gerektiği gibi çalışmayabilir ve bu yüzden safra bedende birikir. Bu birikim yoğun kaşıntılara, özellikle de el ve ayak bölgesinde kaşıntılara sebep olur. Kolestaz bebek için tehlikeli olabilir. Erken doğum ve hatta ölü doğum riskine artışa yol açar.

Aşağıdaki belirtileri yaşayacak olursanız hemen doktorunuza danışın:

  • yoğun kaşıntı
  • kaşıntıda artış
  • geceleri daha kötü hale gelen kaşıntı
  • cilt ve gözlerde sararma
  • idrarda koyulaşma
  • dışkının beyaz veya gri olması
  • karnın sağ bölgesinde ağrı
  • bulantı veya mide kalkması

Ayak kaşıntısı için tedavi yöntemleri

Hamilelikte tipik kaşıntı kaynakları için evde deneyebileceğiniz bazı çözümler var. Bazıları şöyle:

  • Yulaf banyosu: Bu doğal ve etkili çözüm evde kolayca uygulanabilir. Ancak banyoya bazı öz yağları eklemeden önce doktorunuza danışın çünkü bazıları gebeliğe uygun değildir ve derinizi daha fazla rahatsız edebilir.
  • Soğuk: Soğuk bir ayak banyosu, soğuk havlular ve hatta havluya sarılmış buz gibi çözümler ayaklarınızdaki kaşıntıyı azaltabilirler. Buzu 15 dakikadan daha uzun süre uygulamayın.
  • Yeni çoraplar: Doğal ve nefes alan kumaşlardan hazırlanmış rahat çoraplar ayaklarınızın terlemesine ve kaşınmalarına engel olur.
  • Masaj: Kendiniz, eşiniz veya bir arkadaşınız tarafından uygulanabilecek bir ayak masajı sinirlerinizi düzene sokabilir ve kaşıntıyı azaltabilir. Ancak nazikçe yapın ve akupunktur noktalarından kaçının ve ayrıca bileklere de dikkat edin, çünkü bazı noktalar rahim kasılmalarını tetikleyebilirler.
  • Nemlendiriciler: Basit ve kokusuz bir nemlendirici ayak kaşıntısına iyi gelebilir. Ancak özellikle losyon kullanımına dikkat edin ve doktorunuza danışın, bazıları gebelikte güvenli olmayabilir.
  • İlaçlar: Eğer ayak kaşıntısı egzama veya sedeften kaynaklanıyorsa, ilaç kullanmadan önce doktorunuza danışın. İlaçların büyük kısmı gebelik için güvenli değildir ve doktor daha güvenli bir alternatif bulabilir. Gebeliğe uygun tedavi yöntemlerinden birisi UVB fototerapidir. Ayak kaşıntısı uyumanıza engel oluyorsa doktorunuz hafif bir uyku ilacı ile size yardımcı olmak isteyebilir.

İlginizi çekebilir: Anne karnındaki bebek, sesleri ne zaman duyar?

Kolestaz durumunda ne yapılır?

Eğer kolestaz belirtiniz olduğunu düşünüyorsanız, hemen doktorunuza ulaşın. Kan testi ile karaciğer işlevleri değerlendirilebilir ve biyofiziksel profil ile bebeğin hareketleri, nefesi, kalp atışı, kan akışı ve sıvı düzeyleri görüntülenebilir. Kolestaz mevcutsa doktor sizi ve bebeği daha sık takip edecektir. Bazı muhtemel tedavi ve testler şöyledir:

  • non stres testi ve biyofiziksel profil
  • karaciğer işlevlerini görmek için kan testi
  • kaşıntılı bölgeleri serin ve ılık suya batırmak
  • safra birikimini azaltmak için ilaçlar
  • erken doğum

Bebeğinizin normalden erken doğumu korkutucu görünebilir ancak doktorunuz erken doğumun risk ve faydalarını dikkatlice değerlendirecektir ve böylece kolestaz durumunda gebeliğin devam edip etmeyeceğine karar verecektir.

Kolestazın risk düzeyi yüksektir ve bu nedenle genelde doğuma başlamak yararlıdır. Özellikle en az 37 haftalık gebe olanlarda bu uygulama daha yaygındır. Bu dönemde doğan bebekler çoğunlukla herhangi bir sorun yaşamazlar.

Sonuç olarak hamilelik mükemmel ve bazen de zorlu bir yolculuktur. Tüm heyecan ve beklentilere ek olarak bazı sıkıntı yaratan noktalar da olabilir ve bunlardan birisi de ayaklarda kaşıntıdır.

Ayak kaşıntısının sebebi hormonlardan veya bağışıklık sisteminden kaynaklanabilir ve gebelikte normaldir. Evde uygulayabileceğiniz pek çok yöntem etkili olduğu gibi doktorunuz da bu konuda yardımcı olabilir. Nadiren de olsa ayak kaşıntısı daha ciddi bir rahatsızlığın belirtisi olabilir. Bu nedenle belirtileriniz konusunda endişeleriniz varsa doktorunuza danışmaktan çekinmeyin. Gerekli tedaviler uygulanacak ve önlemler alınacaktır.

İlginizi çekebilir: Hamilelikte aşırı terleme neden olur?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale