X

Garantici davranıp tatsız bir hayat yaşamak mı, risk alıp canlı hissetmek mi?

Hayat uzun ve gerçekten yaşadığımızı hissetmek belki de sanıldığı gibi basit değil. Peki, gerçekten kendimizi canlı ve yaşıyormuş gibi hissedebiliyor muyuz? Yoksa günlük rutin ve koşturma içerisinde oradan oraya savrulurken, sorumluluk adını verdiğimiz yüklerimizi ağırlığında zamana mı oynuyoruz?

Ailemizin beklentileri ya da ebeveynlik rollerimiz, çalışma şartlarımızın ekonomik durumumuza etkisi derken gerçekte hiç istemediğimiz bir hale dönüşebiliyor yaşantımız. Ya da hiç sorgulamadan başkasının hayallerini yaşatıyoruz kendi hayatımızda. Şimdi şöyle dediğinizi duyar gibiyim: “Ülke şartları malum… Nasıl ulaşabiliriz ki istediklerimize?”

Hiç kolay değil, en baştan kabul edelim, dış koşullar nedeni ile hiç gerçek olmama ihtimali var hep. Ancak risk almadan, denemeden, hayal kırıklıklarını göğüsleme cesaretini göstermeden yaşadığımız hayat bir süre sonra anlamsız ve içi boş gelmeye mahkumdur. 

Kierkegaard’a göre riske girmek anksiyeteye yol açar ama riske girmemek kişinin benliğini kaybetmesi demektir. O halde ben de ilk olarak şu soruyu sormak isterim: Kaçımız hala hayal kurabiliyor? İnsanlar hayal kurmaktan vazgeçmiş gibi. 

Sanki hayaller sadece küçük çocuklara özgü bir şey olmak zorundaymış gibi… Sanki hayal kurmak tembellik etmekmiş gibi…
Sanki doğru yola sadece mantığın söylediği ile ulaşılacakmış gibi…

Oysa hayallerimiz bize aslında ne olmak istediğimizi gösterir. Duygularımız gibi onlar da içimizde olanları görmemiz için, bizi neyin rahatlattığını fark etmemiz için, eksik bıraktığımız ihtiyaçlı hale dönen yanımızı doyurmamız için çabalar.

Bazen de aniden aklımıza bir düşünce gelir. Bir sahne canlanır gözümüzün önünde… Tam da içimiz sıkışmışken… Bir anda gelen panik atağımızdan tam da önce bir imge belirmiştir zihnimizde… Belki de bir ses bazen “Şöyle olsaydı” diyen… İşte o anda tüm bu duygu ve hislerle kalabilmeli, onlarla birlikte gösterdikleri yöne yürüme cesaretini gösterebilmeliyiz.

Hayallerimiz bir nevi kendimizle karşılaşma alanımızdır aynı zamanda. “Ben ne istiyorum?”, “Bana iyi gelen ne?” sorularının cevaplarını içinde taşır. Bu soruların yanıtlarını görmek bazen de bizi dış dünyaya karşı çok fazla sorumlu hissettirebilir. 

Nihayetinde harekete geçtiğimizde birçok şeyin hayatımızda değişme olasılığı çok yüksektir. Kendimizi suçlu ya da bencilce davranıyormuş gibi hissedebiliriz. Ya garantici davranıp kuru hayatlar yaşarız ya da hayal kırıklıkları yaşamayı göze alabildiğimiz, ancak canlı hissettiğimiz hayatlar süreriz. Seçim sizin…

İlginizi çekebilir: Hayatın inişlerini de çıkışlarını da kabul edebilirsiniz

Aslı Songün: Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümü 2003 yılı mezunuyum. Aynı üniversitede yaptığım Psikoloji yüksek lisansını “Çocukların Sahip Oldukları Denetim Odağının, Algıladıkları Ebeveyn Çatışması İle İlişkisi” konulu tezimi tamamlayarak uzmanlık derecemi almış bulunmaktayım. 2005 yılı itibari ile çeşitli sağlık ve eğitim kuruluşlarında görev aldım. Sağlık alanındaki stajımı Balıklı Rum Hastanesi Anatolya Kliniklerinde gerçekleştirdim. Projektif Testler Derneğinden Rorschah, T.A.T testleri eğitimini aldım. Çocuk gelişim testleri eğitimini tamamladım. 2019 yılında Mindfulness Institute’de Mindfulness tabanlı stres azaltma eğitimi (MBSR) programına katıldım. Konuyla ilgili çalışmalarım devam etmektedir. İstanbul Psikanaliz Derneği’ne bağlı olarak Psikanaliz eğitimim sürmektedir. 2013 yılından beri Nişantaşı’ında eğitim veren United Kids Academy'nin kurucu ortağı olarak çocuklarla birlikte çalışmaya devam etmekteyim. Ayrıca özel bir klinikte danışan görmekteyim.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale