X

Freelance çalışmak mı, yoksa girişimcilik mi size daha uygun?

Son dönemde birçok kişi geleneksel çalışma düzeninden çıkıp freelance çalışmaya veya girişimci olmaya başladı. Belki siz de işinizi bırakıp o çok hayalini kurduğunuz pastacı dükkanını açmayı ya da hayatınız boyunca hep yapmak istediğiniz şey olan kitap yazmayı istiyorsunuz.

Hayallerinizi gerçekleştirmek için ne kadar kararlı olduğunuzu ve bu hayallerin yaşamınıza ne kadar uygun olduğunu bilmek çok önemli. Uplifers olarak biz de girişimci olmak veya freelance çalışmak için ne kadar uygun olduğunuzu anlamanın yollarını sıraladık:

1. Yaratıcı mısınız, içerik sağlayıcı mısınız?

Girişimciler; farklı kültürlerdeki sistemsel problemleri çözecek fikirler geliştirmek için gerekli inisiyatife ve yeteneğe sahip kişilerdir. Buna aynı zamanda bu fikirlerden yeni iş kolları yaratmak ve karlı sonuçlar elde etmek de dahil.

Freelance çalışanlar ise devamlı olarak istihdam edilmemiş, kişiler veya kurumlar tarafından özel koşullarla işe alınmış kişilerdir. Bazen girişimcinin vizyonuyla veya yola çıkış nedeniyle ilgili işler yapsalar da hiçbir zaman işin toplamından sorumlu değillerdir. Belli bir hizmet sunarlar ve saatlik, proje başına veya serbest koşullar dahilinde anlaşma yaparlar. Freelance çalışan bir kişi, kendisine verilen görev bittiğinde başka bir bağı kalmadığını bilir.

İnsanlar zaman zaman iş yeri sahibi olmakla girişimci olmayı birbirine karıştırıyor. İş yeri sahibi olmak veya iş yeri açmak, sizi girişimci yapmaz.

Bu konudaki “Başarılı girişimcilerin 8 ortak özelliği” başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.

2. Kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Freelance çalışan bir kişi, yaptığı işle anılır. İyi bir web tasarımcısı, terzi veya yazar olabilir. Kattığı en önemli değer; elindeki yetenek ve bunu nasıl kullandığıdır. Başarılı bir freelance çalışan olmak istiyorsanız, yaptığınız işin uzmanı olduğunuzdan emin olun. Böylelikle fırsatları yakalayabilirsiniz.

Girişimci ise yarattığı şeyle anılır. henüz doğmamış fırsatlar için soyut güçleri harekete geçirip bunları kullanıma elverişli hale getirip herkes için hayatı kolaylaştırır.

Her girişimcinin aklına ilk gelen isimler Apple’ı kuran Steve Jobs veya Wallmarts’ı kuran Sam Walton olur. Bu kişiler, fikirlerini gerçeğe dönüştürdüklerinde dünyanın neye benzeyeceği düşüncesine sahip kişilerdi.

Bu konudaki “Ünlü girişimcilere ait 6 başarı öyküsü” başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.

3. Herkes uyuduğunda neler düşünüyorsunuz?

Girişimci, herkesin uyuduğu saatlerde ayakta olup, tüm geceyi fikirlerini nasıl gerçekleştirebileceğini düşünmekle geçiren kişidir. Girişimciler zamanlarının çoğunu parçaları nasıl birleştireceklerini, projeye nasıl fon bulacaklarını veya nasıl kar edeceklerini düşünerek geçirirler.

Freelance çalışanlar da zaman zaman geceleri uykusuz geçirirler ancak onlar daha çok verilen görevi nasıl daha iyi gerçekleştireceklerini, nasıl daha fazla müşteri bulacaklarını düşünür.

Başarılı bir freelance çalışan olmak istiyorsanız, yaptığınız işin uzmanı olduğunuzdan emin olun.

4. Nasıl para kazanıyorsunuz?

Freelance çalışan bir kişinin daha çok para kazanması, iş için geçirdiği zamanın daha fazla olmasıyla ilgilidir. Bunun iyi tarafı, sorumlu oldukları tek kişinin, kendileri olması.

Girişimci ise doğru insanları bulduğunda ve onları doğru pozisyonlara yerleştirdiğinde günün her saati para kazanabilir. Ancak freelance çalışanlardan farklı olacak girişimcinin başarısı, iş planındaki her bir ayrıntıya bağlıdır. Eğer yolunda gitmeyen tek bir şey olursa, kazandıkları para da bundan etkilenebilir.

Bu konudaki “Girişimcilerin hayatını kolaylaştıracak ücretsiz ofis araçları” başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.

5. Kendini işinizde mi çalışıyorsunuz kendi işiniz için mi çalışıyorsunuz?

İnsanlar zaman zaman iş yeri sahibi olmakla girişimci olmayı birbirine karıştırıyor. İş yeri sahibi olmak veya iş yeri açmak, sizi girişimci yapmaz. Daha önceden var olan bir yeteneğinizle ilgili bir işe başlıyorsanız ve ürünlerin veya hizmetin ortaya çıkması için sizin de bu sürece dahil olmanız gerekiyorsa, iş yeri sahibisiniz demektir. İşinizde yeni fikirleri geliştirmek için zaman harcayabilirsiniz ancak bu dünyaya yeni bir şey sunduğunuz anlamına gelmiyor. Zaten var olan becerilerinizi genişletmiş oluyorsunuz.

Kaynak:
Addicted2success

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale