X

Fiziksel ve ruhsal iyileşme için: Sırların yükünden kurtulun

Sırlar açığa çıkınca hastalıklar, ilişkiler iyileşir…

Her sır içinde duygular ve korkular barındırır. Genelde bu duygular utanç ve suçluluktur. Korku sırrı açık etmemizi engeller. Sırlar tutuldukça, yıllarca saklandıkça sırrın ortaya çıkmasıyla ilgili korku o kadar büyür ki bilinçaltı olayı tamamen unutturabilir. Unutulan, üstü kapatılan her olay, her sır nesilden nesile aktarılır. Özellikle toplum algısında suç ve suçlu damgası yemeye müsait olan konular, durumlar, etkisi en güçlü sırlardır.

Sırlar saklandıkça duygu ve korkulardan ötürü sırrın sahibini hasta edebilir. Ya da sır açığa çıkmak için gelen yeni nesilde, hastalık olarak kendini gösterebilir. Daha doğrusu sırrın sahibi kişinin hissettiği öfkeler, nefretler, utançlar, suçluluklar vb. duygular enerji olarak form alır. Zamanla maddeleşir ve hastalık olarak çıkabilir.

Şimdi başka bir bakış açısıyla; hastalıkların ardında sırların da olabileceği bilinciyle bakabiliriz. Üzerinden çok zaman geçen olayların kişide yarattığı duygular epey zaman geçse de canlıdır. Evrendeki her şey enerji olduğu için, duygular da enerji olduğu için canlıdır, zamanla kaybolmaz. Sadece dönüşür.

Duyguların enerji yüklerini serbest bırakmak, hastalıklarla vedalaşmaya olanak sağlayabilir, iyileşmeye destek verebilir. Elbette tıbbi tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Ancak; hastalıkların ne anlatmaya çalıştığına da bakılmalıdır.

Bu yazının konusu sırlar olduğu için size sırrın yükünden hafiflemek üzere birkaç yol aktarmak istiyorum. Dilerim uygulayabilirsiniz. Kendinizi, ailenizi ve sizden sonra gelen nesillerin sizin adınıza taşıdığı, sırların duygusal yüklerinden özgürleşmesini sağlayabilirsiniz.

Öncelikle sırrınızı öğrenmesinden, bilmesinden en çok endişe ettiğiniz ve korktuğunuz kişiye hitaben bir mektup yazarak sırrınızı anlatın. Tüm çıplaklığıyla, tüm duygularınızla sırrınızı ifade edin. Böylece; bilinçaltınız tuttuğu duygusal yükün ağırlığını enerjisel olarak yavaş yavaş bırakır. Daha hafif hissetmeye başlarsınız.

Bir ayna karşısına geçin. Tam gözlerinizin içine bakarak sırrınızı kendinize anlatın.

Şöyle diyebilirsiniz.

Benim ………. sırrım var.
Ben …………. ilgili sırrımı saklamaya son veriyorum.
Ben …………..sırrımı serbest bırakıyorum, güvendeyim.
Ben …………..sırrımı ifade ettikçe duygularımdan ve korkularımdan özgürleşiyorum.
Ben kendimi olduğum halimle kabul ediyorum ve seviyorum.

Tüm detaylarıyla sırrınızı kendinize ifade edin, anlatın.

Boğaz çakranızda düğüm, baskı, yumru, yutkunamama ve benzeri hisler olursa hissetmeye izin verin, ifade etmeye devam edin. His ifade ettikçe kaybolur. Dişlerinizi, çenenizi sıkıyorsanız da rahatlarsınız.

Bilinçaltınız; sırrı ifade etmenizin sizi öldürmediğini, aksine korkunuzun üzerine gittiğiniz için rahatladığınızı deneyimleyecektir.

Hiç tanımadığınız insanlara gözlerinin içine bakarak sırrınızı anlatın. En başta, siz anlatırken size hiçbir şey söylememelerini, sadece dinlemelerini belirtin. Yorum yapmadan, mimik yapmadan gözlerinizin içine bakarak sizi dinlemelerini rica edin. Bu hem sırrını veren kişiyi, hem de sırrı duyan kişiyi şifalandırır.

Sizin için bu sırrı bilmesinden en çok endişe duyduğunuz, korktuğunuz kişiyi, kişileri yazarak listeleyin. Ve bir adım daha cesaretle ona, onlara sırrınızı, duygularınızı ifade edin. Ne söyleceklerini, nasıl tepki vereceklerini hiç düşünmeyin. Düşüncelerle kendinizi ifade etmekten, sırrınızı paylaşmaktan kaçmayın.

Her bir eylemden sonra tuzla ya da sirkeli suyla yıkanabilirsiniz. Suyun şifası tuz ve sirke gibi enerji arındırıcılarıyla; daha hafif ve rahat hissetmenizi destekleyebilir. Banyodan sonra bedeninize öz sevgi ve öz şefkatle dokunun, kendinizi sevgiyle sarıp sarmalayın.

Sırlarınızın yükünü taşımaya, taşıtmaya sonra verin.

Hepimiz insanız!

İsteyenler akinhande@gmail.com adresime yazarak sırlarını paylaşabilir, şifa niyetine…

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Görünür olmaktan korkmayın: Bazı ortamlarda ışığınızı kıstığınızı düşünüyor musunuz?

Hande Akın: 5 Şubat 1977 İstanbul doğumluyum. Şişli Terakki Lisesi’nde okudum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Sinema Bölümü’nden mezun oldum. 15 yıl reklam sektöründe prodüksiyon ve müşteri ilişkileri yöneticilikleri yaptım. 28 yaşlarında başlayan sorgulama, kendimi keşfetme, tanıma, anlama maceramda 33. yaşım milat oldu. Reklamcılıkla vedalaştım. Aldığım ve almakta olduğum sayısını artık hatırlamadığım pek çok eğitim, seminer oldu. Kişisel gelişim alanında yaşam koçluğu yapmaya başladım yıl 2010... “Ben zamanı”nın kurucusuyum, Bu slogandan hareketle; EFT (Duygulardan Özgürleşme Tekniği), REGRESYON, Ezoterik şifa teknikleriyle harmanladığım kalbimin rehberliğinde özgün bireysel seanslarımın yanı sıra kişisel gelişime dair eğitimler, seminerler veriyorum. Kadın Olmak ve AŞK’a gel özellikle dişil enerji üzerine çalıştığım workshoplarım. İlham veren, motive eden, umudu yeniden yeşerten kitlelere özel konuşmalar yapıyorum. Kitabım “Kadın Olmak” 2014’te çıktı. 2015 ve 2016 yıllarında televizyon programı hazırlayıp, sundum. Akışta kalma deyimini içselleştirerek yapabildiğimce teslimiyetle gelişmek ve geliştirmek bana keyif veriyor. Birbirimizden öğrenerek, birbirimize destek vererek geliştiğimize, hepimizin birbirinden ilham aldığına ve her bireyin kendini şifalandırabileceğine inanıyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale