X

Ezberleri bozan adamla ezberli antrenman

Ezberleri bozan adamla ezberli antrenman

Yakın takipteydim bir süredir. Aslında tam da geçen yılki Likya Yolu Ultra Maratonu’ndan (LYUM) beri… Sol kolu yoktu ve ultra maraton koşuyordu; hatta triatlon yapıyordu; sonra bir de Çanakkale Boğazı’nı yüzerek geçmesin mi? Yok artık! Var, var daha neler var.

Canavan hastası çocuklar için 10 günde 10 maraton koşup, istanbul’dan Ankara’ya vardı bir kaç ay önce. Yani her gün 42 km kat etti. Kimi arabalar bile Bolu Dağı’na çıkmakta zorlanırken, o “tabana kuvvet” dedi ve çıktı dağın tepesine. Sonra bir baktım, Ankara’ya varmış bile.

Biz genelde “normal” insanların engelliler için bir şeyler yapmasına alışığız değil mi? Oysa bahsettiğim kişi canını dişine takıp koşarak, yüzerek, kısacası aktif bir şekilde sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor, yani ezber bozuyor. Herkes ‘Koşan Adam’ olarak tanıyor Kemal Özdemir‘i. Lakabını hak ediyor gerçekten de.

 

Olimpiyat barajını geçmiş bir milli atlet o. Sadece engellilerin katıldığı müsabakalarda değil, koşmak istediği her yerde koşmuş bugüne kadar.

Onunla tanışmayı kafama koymuştum aylar evvelinden. Bazı ortamlarda denk geldik ama fırsat bulup da konuşamadım bir türlü. Olsun nasıl olsa bir ara görüşecektik, biliyordum.

Nihayet geçen hafta buluştuk. Konuşmaya, dinlemeye, anlatmaya doyamadım ben şahsen.

İnsanın hayatında bir kilidi daha açmaya hazır olduğunu hissettiği zamanlar vardır ya hani, işte Koşan Adam’la yüz yüze görüştüğüm an da o andı. Onu bulmuştum ve bırakamazdım artık. Deneyimlerinden sebeplenmem kaçınılmazdı.

Ve istediğim oldu; Koşan Adam artık spor koçum!

İlk kez geçtiğimiz Pazar günü Çekmeköy Ormanı’nda koştuk birlikte.  Bol yokuşlu, bol çamurlu, bol eğlenceli geçti antrenman.

  

İlk hedefimiz bu hafta sonu gerçekleşecek olan gece koşusu. 15 km koşacağım ama hava durumuna göre bu mesafe 2-3 katı zorluk çıkartabilir başıma. Aaayy yaşasın!!!

Sonra önümüzdeki koşulara odaklanmalıyız; önce Runtalya‘da maraton, ardından İznik’te Dağ MaratonuRuntalya‘, son olarak da ne zamandır istediğim LYUM 6G. Sonra yine İstanbul Maratonu, yine Runtalya…

Tırmanmalı, intervalli, zorlu mu zorlu antrenmanlar beni bekler. Ezber bozan adamın tüm ezberinden layığıyla yararlanma zamanıdır şimdi. Az sonra ilk ödevimi yapmak üzere yollara düşüyorum. Soğuk mu var, yağmur mu yağıyor? Bana neee!

Kilit için teşekkürler Koşan Adam.

Daha yeni başladık. Kim bilir neler neler birikecek bu satırlara sığmak üzere…

Not: Aktif yaşamayı seçenlerden çok güzel mailler alıyorum. Yazmaya devam edin lütfen: Kivergu@gmail.com
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. tıklayınız. 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale