X

Evlilikte doyum: Mutluluğunuza engel olan şemaların farkında mısınız?

Evlilik, kişinin yaşamdan aldığı doyumu, yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir olgudur. Bununla birlikte Zhang ve Hayward, evliliğin psikolojik sağlamlık ve mental iyi oluş üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirtmişlerdir. Evlilik, aslında içerisinde çatışma ve anlaşmaların, paylaşımların, iletişim biçimleri ve desteklerin var olduğu, aynı zamanda cinsel tatmini de içeren psikolojik doyum olarak anlaşılmalıdır. Beklentiler, karşılıklı ilişki ve davranış biçimleri ile evlilikten ne anlaşıldığı bu doyumla ilişkilidir.

Psikolojik doyum olarak görülen evlilik doyumu için olmazsa olmazlar Rosen-Grandon, Myers ve Hattie’ye göre değerlerin paylaşılması, aşk ve sadakattir. Bu etkenler bağışlamayı, bir diğerinin durumuna duyarlı olmayı, saygıyı gerektirir, ancak sadakat etkeni yok ise diğer etkenlerin de önemi olmayacaktır. Bir dans gibi görülen ilişkilerde birbirini empati ile dinlemek ve her zaman birbirini anlayan, anlaşıldığını hisseden/hissettiren bir yaklaşımda olmak, eşit ilişki kurmak, davranışların sorumluluğunu almak ve destekleyici olmak sağlıklı kişilik özellikleri olarak evliliğin doyumuna katkıda bulunmaktadırlar. Bu durum kişilerin bireysel iyi oluşlarına da yansımaktadır.

Kötü giden evlilikler sağlığınızı da etkiliyor

Peki evlilikten gereken doyumun alınamaması durumunda ne gibi etkilerle karşılaşılacaktır? Yapılan çalışmalar evlilikten yeterli doyumun alınamamasını ve sürekli sorunlar yaşanmasını kişilerin psikolojilerini olumsuz yönde etkileyerek, aynı zamanda fiziksel sağlığını da bozduğunu açıklamaktadır. Çatışma ile başlayan, kaygı ile devam eden sorunlar kişide kendini anksiyete bozuklukları ya da depresyon olarak göstermektedir.

Yaşanan tüm problemlerde kişinin önce kendini ve durumunu kabul etmesi, bununla birlikte kendini doğru ifade etmesi, eşi ile ortak buluşma anları yaratabilmesi çok önemlidir. Bu, evlilikte huzur ve mutluluk için istenen ve beklenen bir durumdur. Fakat bir de evlilikte sosyal desteğin varlığını düşünecek olursak pozitif gibi görünen bu durum, zaman içerisinde eşlerin anlaşamadıkları durumlarda üçüncü bir kişinin olaya dahil olması sebebiyle çatışmaları azaltacağı yerde, aksine büyütmekte ve kişide depresyonu artırıcı bir etkiye sahip olmaktadır.

Evliliğin doyumunu azaltan etkenleri bir de erken dönemde sahip olduğumuz şemalar, yani davranış, düşünce ve ilişkilerimizdeki atıflarımız açısından düşünebiliriz. Çünkü bu dönemde öğrendiğimiz kalıplar bir diğeri ile kurduğumuz tüm ilişkilerimizi etkilemektedir. Uyum bozucu oldukları düşünülen şemaların ise kişide anormal davranışın gelişmesini tetiklediği Young tarafından ifade edilmiştir.

Evliliğinizde uyumu azaltan şemaların farkında mısınız?

Evlilik doyumunda özellikle önemi olan şemaları açıklayacak olursa öncelikle terk edilme/istikrarsızlıktan bahsetmek doğru olacaktır. Bu şemaya sahip kişi, ebeveyninden tutarsız bir yaklaşım görmüş ve onun terk etme/ölüm sebebiyle uzaklaşmasına maruz kalmış, aynı zamanda öfkeli bir tutumla büyütülmüştür. Bu nedenle kişi, ilişkilerinde kendini güvensiz hissedebilir, ilişkisi için bir gelecek görmeyebilir ve terk edileceği inancını kendi içinde barındırır.

Güvensizlik/suistimal edilme şemasına sahip bir kişinin ise ebeveyni tarafından şiddet, taciz ve aşağılanma gibi davranışlar gördüğü kabul edilmektedir. Bu kişi kendisine yalan söylenildiğini, zarar göreceği ve aldatılacağı hissini yoğun yaşamaktadır. İncinmekten korkmakta ve diğer kişilere kuşkuyla yaklaşmaktadır.

Bir diğer şema duygusal yoksunluk şemasıdır. Bu şemada bakım, ilgi ve sevgi yoksunluğu olduğundan kişi, diğer kişilerden yeterince destek alamayacağını, ilgi göremeyeceğini düşünmektedir. Ve kendisi de böyle davranmaktadır. Kusurluluk/utanç şemasında ise kişi sevilmeyen, değersiz ve kusurlu bir kişidir. Kişi buna inandığı için de ilişki kurmakta zorluk çeker ve hep bir utanma duygusu yaşar. Çünkü bu kişi ebeveyni tarafından sürekli eleştirilmiş, aşağılanmış, suçlanmış ve hep bir başkasıyla kıyaslanmıştır.

Son olarak sosyal izolasyon/yabancılaşma şemasından bahsetmek istiyorum. Bu özellikle çocukluk döneminde diğer çocuklar tarafından dışlanmış, incitilmiş kişilerde görülmektedir. Kişi kaçınarak devam ettirdiği bu durumu ileriki yaşantısına kendisini sosyal yaşamdan izole ederek ve bulunduğu ilişkiye ait hissetmeyerek yansıtacaktır.

Yine de burada belirtilen şemaların etkisinde kalmadan, farkındalık kazanarak bireysel iyi oluşumuzu sağlayıp bununla birlikte kişilerarası ilişkilerimizi geliştirerek kendimizi ilişkimizde çok daha iyi ifade edeceğimiz ve bu doğrultuda bir ilişki yaşayacağımız aşikardır. En nihayetinde evlilikte psikolojik doyum ancak böyle mümkün olacaktır.

İlginizi çekebilir: İlişkilerinizi pozitif bir deneyime dönüştürmenin yolu: Entegre olun

İdil Arasan Doğan: İstanbul doğumlu olan Öğr. Gör. İdil Arasan Doğan, Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans programı ile başladığı akademik yaşamını Psikoloji Doktora Programı ile sürdürmektedir. Yüksek Lisans Bitirme Tezini, Prof. Dr. A. Oğuz Tanrıdağ danışmanlığında "Alzheimer Hastaları Bakım Veren İyi Oluş Psikoeğitim Programının Bakım Verenlerin Tükenmişlik Sendromu Üzerine Etkisi" konusunda vermiştir. Üsküdar Üniversitesi Anne & Bebek Ruh Sağlığı Merkezi ve Türkiye Alzheimer Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği bulunmaktadır. Akademik çalışmalarına; geriatri, anne & bebek ruh sağlığı, kişilerarası ilişkiler, pozitif psikoloji bağlamında devam etmekle birlikte özellikle yaşlanma, demans; Alzheimer, kişilerarası ilişkiler alanlarında yoğunlaşmıştır. Yapılandırmış olduğu "Hasta Yakınları İyi Oluş Programı"nı Kadıköy Alzheimer Merkezi’nde 3 yıl boyunca uygulamıştır ve halen aynı merkezde ayda 1 kez olmak üzere "Hasta Yakını Destek Programı"nı yürütmektedir.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale