X

Evlerimizden kilo almadan çıkabilmek için: Porsiyon kontrolü sağlayacak 11 ipucu

Özellikle evde olduğumuz bu dönemde tükettiğimiz porsiyon miktarı büyük önem kazanıyor. Evdeyiz, hareketimiz azaldı ve bağışıklık sistemimiz için doğru porsiyon miktarlarında beslenmeliyiz. Porsiyon miktarlarının günümüzde ne kadar büyüdüğünü görüyoruz. Ve sık sık büyük porsiyonlarla karşılaşarak gözümüz de midemiz de bu porsiyonlara alışmaya başlıyor.

Farkında olmasak da marketlerdeki porsiyon miktarları son 15 yılda eskiye nazaran neredeyse %50 oranında arttı. Yapılan araştırmalara göre porsiyon miktarlarının azalması müşteri memnuniyetini de olumsuz etkiliyor. Araştırmalara göre yemeğe oturduğumuzda çoktan ne kadar yiyeceğimizi, yani porsiyon miktarımızı belirlemiş olarak oturuyoruz. Bu yüzden ona göre sipariş veriyor ya da ona göre porsiyon miktarımızı artırıyoruz.

Önümüze gelen tabağın neredeyse tamamını bitiriyoruz. Tabakta yemek bırakmama alışkanlığı, artan porsiyon miktarlarının olduğu durumlarda tehlikeli olmaya başlıyor.

Herkes için geçerli porsiyon miktarı yoktur, çünkü porsiyon miktarları cinsiyet, yaş, kilo ve boy oranı, sağlık durumu ve hareket haline göre değişmektedir. Vücudunuzu doğru dinleyip doğru şekilde beslenirseniz porsiyon miktarınızı doğru bir şekilde belirleyebilirsiniz.

Porsiyon miktarlarının doğru belirlenmesi kilo vermek için olduğu kadar, kilo almamak için de önemlidir. Bir zayıflama programında başarılı olmanın ilk adımı porsiyon miktarlarını kontrol etmekten geçer. Yemekler için daha küçük, salatalar için de daha büyük tabak sağlıklı dengeli ve kilo almanızı desteklemeyen bir yaşamın temelidir.

Porsiyon miktarını kontrol etmeye başladığınızda sadece kilo kontrolünü sağlamazsınız, ondan daha önemli olarak diyabet, kalp damar hastalıkları gibi hastalıklardan korunursunuz.

Porsiyon kontrolünü sağlamak için 11 öneri

  • Porsiyon miktarını kontrol etmeye mutfağımızı doldurmaya başladığımız marketlerden başlıyoruz. Evde ne kadar tüketeceğimizi daha marketteyken belirliyoruz. O sırada planlamalarda aşırıya kaçmaya başlarsak evde de porsiyon miktarını artırmış oluyoruz. Halbuki tam tersi, eve alırken ölçülü porsiyon miktarını belirlediğimiz durumlarda daha kontrollü oluyoruz. Bu yüzden markete evdeki ihtiyaçlarımıza yönelik bir liste ile gitmek de fazla ve gereksiz alımlarımızın önüne geçmede ve porsiyon miktarımızı aşmamada bize yardımcı oluyor.
  • Porsiyon miktarını kontrol etmede etiket okuma da önemlidir. Etiket okuma alışkanlığımızda genelde son kullanma tarihine bakmak olsa da etikette ne kadar porsiyon tüketilmesi de yer alır. O porsiyonun size uygun olup olmadığına siz karar vermelisiniz.
  • Porsiyon miktarını belirlemede su içmek önemlidir. Susuzluk açlık hissi ile karıştırıldığından porsiyon miktarını hızlı bir şekilde aşabilirsiniz. Günde en az 2 litre su içmelisiniz. Yemekten yarım saat önce içeceğiniz 2 bardak su porsiyon miktarınızı küçültmenize yardımcı olacaktır.
  • Tabağınızın yarısını bol lifli besinlerle doldurmalısınız. Salatalar, sebzeler bu gruba girer. Lif miktarı arttıkça daha kolay doyarsınız ve porsiyon miktarınızı küçültmeniz kolaylaşır.
  • Porsiyon miktarını kontrol edemediğimiz yeme şekillerinden kaçınmalıyız. Ortak bir tabaktan çerez gibi atıştırmalıkları yeme, hareket halinde bir paketten yeme, başka bir işle, telefon, tv meşgulken yeme… Bu yeme şekilleri ile porsiyon miktarı aşıldığı gibi tokluk hissi de yaşanmaz. Porsiyon miktarını aşmamak için uygun porsiyondaki yiyeceğin küçük bir tabağa alınıp, yemeğe ayrılan ortamda yavaş yavaş, yeterli miktarda çiğneyerek, ne yediğinin farkına varılarak yenilmesi gerekmektedir. Bu şekilde yemeye başladığınızda daha çabuk doyup daha küçük porsiyonlarda doyacaksınız.
  • Porsiyon miktarını sadece sağlıklı olmadığını düşündüğümüz patates kızartması, pasta gibi yiyeceklerde kontrol etmemiz gerektiği düşüncesi ise yanlıştır. Sağlıklı besinlerde de porsiyon miktarını aşarsanız kilo alabilir ya da kilo vermenizi engelleyebilirsiniz. Mesela sağlıklı olduğunu bildiğimiz meyveler kimileri için baştan çıkarıcı lezzete sahiptir. Meyveleri fazla miktarda tüketmek kolaydır. Meyve sağlıklıdır ama fazla tüketildiğinde meyve şekeri tehlikesi ortaya çıkmaktadır. Günlük yemeniz gereken meyve porsiyonunu belirleyip porsiyon miktarınızı kontrol altına alabilirsiniz.
  • Evdeyken her günü Pazar kahvaltısı tadında başlatmamak önemlidir. Unutmayın evdeyiz ve hareketimiz az, daha da önemlisi kendimize iyi bakmamız gereken bir dönemdeyiz. İyi beslenmek fazla yemek demek değildir. Kahvaltıda porsiyon miktarlarınızı göden geçirip, biraz porsiyon sınırlamasına gitmek faydalı olacaktır. Her gün yumurtalı yağlı kahvaltılara yulaflı kahvaltılar ile ara vermek porsiyon kontrolünü başlatmanıza yardımcı olacaktır
  • Öğün atlamak, uzun açlık saatleri yüzünden porsiyon miktarınızı kontrol etmenizi engelleyebilir. Bir sonraki öğünde tüketim miktarı artacaktır. Porsiyon miktarınızı kontrol etmenin en önemli yolu da düzenli saatlerde bir beslenme programı izlemektir.
  • Düzenli egzersiz yapmak da porsiyon miktarınızı kontrol etmenizi kolaylaştırır. Hareket ettikçe yediğiniz miktarları daha çok kontrol etmek ister ve sınırı aşmazsınız. Hareket etmeye yeni başlayanlar porsiyon miktarının azaldığını fark ederler.
  • Beslenme günlüğü tutmak ne yediğinizi hatırlamanıza yardımcı olarak porsiyon kontrolünü aşmanızın önüne geçecektir. Ayrıca yediklerinizi yazdıkça yedikleriniz size fazla gelmeye başlayacak ve porsiyon miktarınızı azaltmaya başlayacaksınız.
  • Her besin grubundan dengeli bir beslenme takip etmek sizi tok tutarak porsiyon kontrolünü sağlamanıza yardımcı olacaktır. Proteinden eksik beslenmeye başladığınızda tokluk hissi zor olacağından porsiyon miktarınızı aşmaya başlarsınız. Porsiyon miktarınızı azaltmak için yeterli protein içeren besinlere beslenmede yer açmalısınız. Tabağınızın 1/4’ünde proteinler olmalıdır.

İlginizi çekebilir: Evde vakit geçirirken kilo almamanız için 11 öneri

Dyt. Buket Koçoğlu: Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun oldum. O günden bu güne sofralara olabildiğince dokunmaya çalışıyorum. Beslenmede herkes için aynı doğruların olmadığına inananlardanım. Beslenme bir derya ve parmak iziniz gibi size özel... Hayatlarınıza bu denli özel bir alandan dokunup değiştirebilmek benim için çok değerli... Her yeni hayat yeni bir macera; yeter ki siz de bu işin sağlığınız için ne kadar önemli olduğu bilincine ve en önemlisi bu vücuttan başka gidecek yeriniz olmadığının farkına varın... Benimle bu muhteşem keşif sürecine var mısınız?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale