X

Evde yoga yapanlar için bir hazine: Alo Moves’un en iyi hocaları ve serileri

Merhaba ben İpek. Amacım sizlere içinde kuru bilgiler olmayan, sağlıklı yaşam, spor, günlük rutinler, alışkanlıklar, üretkenlik ile ilgili kendi deneyimlerimi özgünce paylaştığım yazılar yazmak. Geçen hafta sizlerle erken uyanmakla ilgili deneyimlerimi paylaşmıştım. 

Bu hafta size hayatımda belki de en çok faydasını gördüğüm olan ALOMOVES’dan bahsedeceğim. Başta belirtmek isterim ki Alo Moves ile herhangi bir iş ortaklığım yoktur. Bu yazıyı bu uygulamayı son 4 yıldır kullandığım, içeriğini çok iyi bildiğim, sevgimi ve bilgilerimi sizlerle paylaşmak için yazıyorum.

Öncelikle size biraz kendim hakkında ön bilgi vereyim. Evde spor yapma disiplinini kazanmayı yıllarca çok istemiştim. Bunu yapabilenlere de çok özenirdim. Birlikte benim evimde haftada iki gün yoga yaptığımız bir grubumuz vardı; ancak o iki gün ile sınırlıydı. Bir türlü istediğim düzeni oturtamıyordum. Derken çok kötü bir kaza geçirdim ve dizimde ciddi bir sakatlık oluştu. Ön çapraz bağım kopmuştu, kimsenin başına gelmesini istemem. Zorlu bir ameliyat oldum. Devam eden süreç çok daha zorlayıcı ve sıkıcıydı. Ameliyat sonrası evde düzenli fizik tedavi yapmak ve yıllardır oturtamadığım düzeni, bir müspet olay vesilesiyle oturtmak zorunda kalmıştım. Bir an önce iyileşmek için her gün evde egzersiz yapmaya başladığım 2017 yılından beri, yani tam 4 yıldır, hiç aksatmadan Alo Moves uygulamasını kullanıyorum.

Neredeyse her blogda mutlaka en iyi yoga uygulamaları arasında sayılan Alo Moves’un aylık ve yıllık üyelikleri var. Ucuz bir uygulama değil kesinlikle ama verdiğim her kuruşun geri dönüşünü alıyorum. Her gün kullandığım için de 1 ders fiyatı aslında normal bir stüdyoya vereceğim paradan çok daha hesaplı oluyor. Sadece yoga yapmak için de değil barre, meditasyon ve nefes pratiği derslerini de yapıyorum.

Benim en sevdiğim, farklı seviyeler için uygun Alo Moves hocaları ve serileri

Alo Moves’da Vinyasa, Hatha, Ashtanga, Yin Yoga, Prenatal yoga (hamilelik öncesi), çocuk yogası seçenekleri var. Aynı zamanda yoga pratiğinizde geliştirmek istediğiniz ne varsa -el duruşu, baş duruşu, kol dengeleri- onlara dair alıştırmalar da bulabilirsiniz. Bunlar süre açısından da çeşitli, çünkü bazen uzun uzun yoga yapmak istersiniz, bazen de sadece 15-20 dakikalık bir akış tercih edebilirsiniz.

Alo Moves’un ders sayısı gittikçe artıyor. Şu an, tam olarak 2385 adet ders var. Hocaları içerisinde dünyanın en iyi ve en ünlü hocaları var diyebiliriz. Zaman geçtikçe, bu hocalar arasından kendinize en uygun olanlarını buluyorsunuz. Ben siz Uplifers okuyucuları için en sevdiğim, faydasını gördüğüm ve dönüp dolaşıp tekrar yaptığım dersleri 4 maddede derledim. İşte Vinyasa, Barre, Yin Yoga ve Meditasyon için favorilerim…

1. Ashley Galvin

İlk olarak Ashley Galvin ile başlayacağız. Ashley benim Alo’da tanıştığım ilk hocam. Kesinlikle buna bir “coup de foudre” diyebiliriz. Hiç vakit kaybetmemişim, tam kendime göre olan hocayı seçmişim. Uzun süre hiç bıkmadan sürekli Ashley yaptım. Tarzını bana yogayı sevdiren, yıllarca birlikte yoga yaptığımız canım hocam Açelya Eren’in tarzına da benzetiyordum sanırım, beni orada tutan sebeplerden biri de buydu. Derslerin sonunda narince esnemiş öte yandan güçlenmiş, farkında olmadan fena terlemiş oluyorsun. Dolayısıyla şavasananın ardından başka bir bedende, fiziksel ve mental olarak daha zinde yeniden doğuyorsun.

Ashley’nin serilerinde 60 dakika ve daha uzun vinyasa akışları bulabiliyorsunuz. Bu şekilde tam akışlar olması da benim tercihim. Vinyasa Collection serisi ise bahsettiğim gibi uzun içerikli derslerden oluşuyor. Kolay bir seri değil, ileri seviye. Benim aradığımda biraz zorlayarak pratiğimde daha güçlü hissettirmesi olduğu için en sevdiğim serilerden. Ashley’nin farklı seviyede dersleri var. Ben daha çok intermediate olanları yaptım. Bunlar vücudunuzu çalıştırıp güçlendirirken esneten türden dersler. Bedensel farkındalığınız artarken güçlenmiş ve şekillenmiş de oluyorsunuz. Siz de bu şekilde vinyasa akışlarını seviyorsanız Vinyasa Collection haricinde Complete Body 2, Fluid Power Vinyasa, Deep Strenght, Go With The Flow, Bend Don’t Break, Pushing The Limits bunları da denemenizi öneririm.

Ashley’nin 20-30 dakika arası güç çalıştırdığı dersleri de tam amaca yönelik. Body Blast ve Power Yoga Sculpt benim favorilerim. Yin Yang karışık olan dersleri de çok çok iyi. Hangisini yaparsanız yapın çok eksiksiz ve iyi hissettirdiğini söyleyebilirim.

2. Adrienne Kimberley

Barre dersleri için Adrienne Kimberley.. Onun barre eğitmenleri arasında hocaların hocası olarak bilinmesi boşuna değil… Bunu onun derslerini yaptığınızda çok iyi anlayacaksınız. Derslerinde ritmli akışkanlık ders sonunda çok daha dinamik ve güçlü hissetmenizi sağlıyor. Hazırladığı başarılı ders kareografileriyle tatlı tatlı, fark etmeden, isyan etmeden güçleniyorsunuz.

4-5 hareket aynı kas üzerinde çalıştırıyor işini tamamlamadan da asla bırakmıyor. Hareketleri öyle bir bir araya getirmiş ki daha önce o bölgeyi o şekilde çalıştırmamışsınızdır. Adrienne dersleri için evde ağırlığınız olmalı mutlaka genelde kullandırıyor ama siz nasıl tercih edersiniz. Ben evde Barre tarzı ders yapmayı sevdiğim için aldım. Vücudum kesinlikle düzenli bir Adrienne haftasının ardından daha güçlü ve sıkı oluyor. Mutlaka programlarını denemenizi ve sonuna kadar disiplinle devam etmenizi tavsiye ederim. Çok uzun değil 1 hafta sonra sonucu göreceksiniz. Yoga pratiğinde bir anda bakasana yapabiliyor bulacaksınız kendinizi.

3. Naya Rapport ve Carling Haps

Yin dersleri için benim iki favorim var. Naya Rapport ve Carling Haps. Tarzlarındaki sakinlik ve zarafet çok benzer. Naya tam bir Latino, çok güzel bir enerjisi var. Aynı zamanda dansçı olduğu için klasik bir vinyasa dersin içine kendi enerjik dokunuşlarını katıyor. Ben Yamas in Motion serisini zihinsel sakinleşmeye ihtiyacım olduğu zamanlarda yapıyorum. Hareketlerin içerisine nefes çalışmaları ve mantralar da katıyor. Daha farkındalıkla, odaklanmış geçiyor dersler.

Seri; merhamet, gerçek, minnettarlık, ölçülü olma ve bırakmak isimli derslerden oluşuyor. Amaç bunları matın dışına taşımak tabii dersin bu açıdan katkısı oluyor gibi hissediyorum ben. Siz de deneyin bakalım. Öte yandan dayanıklılığınızı, gücünüzü ve esnekliğinizi de artırıyor. Daha yenilenmiş, canlı ve net hissediyorsunuz.

Carling Haps sakinliğinin de bağımlısı oldum diyebilirim. Vaktim olduğunda sabah vinyasa ya da barre yapmış olsam dahi akşam bir unwind evening yoga yapmaya bayılıyorum. Carling detaylı anlatımıyla sizi güzelce hizzalıyor ve vücudunuzun ihtiyacı olana erişmesine, beden-zihin bağlantısını sağlayabilmenize, kendi merkezinizi bulmanıza yardımcı oluyor. Carling dersleri bana aradığım dinginliği veriyor.

4. Dylan Werner

Son olarak çok kısaca Dylan Werner’dan bahsedicem. Alo Moves’un en ünlü hocasını en sona bıraktım. Çevremdeki birçok yoga hocası arkadaşımın hayali kendisinden yoga eğitmenlik eğitimi almak. Alanlar da var yaşadıkları deneyimi çok büyük keyifle anlatıyorlar. Ben ise hep uzağında duruyorum biraz. Bu mecburen böyle de diyebiliriz çünkü hızına ve gücüne yetişemiyorum. Dylan beni korkutuyor o eşiği hala aşamadım. Aşmam gerektiği söyleniyor, denemeye devam edeceğim.

Ben True Strenght Evolution 1 ve 2 serilerini denedim ve ne yazık ki hareketlerdeki hıza yetişemedim o zorlayıcılık benim seviyemi aştı. Bu da motivasyonumu bozuyor, pes ediyorum, bırakıyorum. Oysa ki bana yogayı sevdiren ve her zaman ilham olan İrem Güneş Hocam bu seriyi düzenli olarak yaparsam pratiğime büyük katkısı olacağını söylemişti. Siz benim gibi yapmayın, siz deneyin.

Dylan’ın Fascial Streching ve farkındalık meditasyon ile nefes pratiklerini yapıyor ve bunlara bayılıyorum. Alo Moves’da en çok kullandığım derslerin arasında meditasyon ve nefes de var demiştim. Bunların tamamı Dylan’ın verdikleri. Sound into Silence ve the Breath Sequence benim favorilerim. Dylan ders öncesi nasıl bir çalışma yaptıracağını anlatıyor. Nefes egzersizi içeriyorsa öncesinde mutlaka teorik bilgi veriyor bunu pratikte nasıl uygulayacağınızı detaylandırıyor. O yüzden başladığınızda akıp gidebiliyorsunuz.

Stresi, kaygıyı ve fiziksel gerginliği azalttığı doğru. Özellikle nefes çalıştığımda, gün içerisinde daha odaklı olduğumu da gözlemliyorum. Nefesinizi nasıl kontrol edeceğinizi öğrenerek, hayatınızın kontrolünü daha iyi ele alabilirsiniz diyenler haksız sayılmazlar yani.

Benim Alo Moves deneyimlerim böyle. Sormak istediğiniz sorular varsa yorumlara yazabilirsiniz. Sizin Alo Moves gözde hocalarınız ve onlarla ilgili görüşleriniz neler onları da yazarsanız çok mutlu olurum.

İlginizi çekebilir: Sabah erken kalkmak hayatınıza ne katar: Verimliliğinizi artıracak bir rutin

İpek Gülen Girgin: Caddebostanlı, orta okul ve lise eğitimini Fransız okulunda tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi. O yaşlarda ileride politikanın içerisinde olacağından o kadar emindi ki Sciences Po d’Aix en Provence’dan Politik Eğitim Sertifikası aldı. Mezun olduktan sonra amaçlarına ulaşmıştı, güzel İstanbul’u, Caddebostan sahili bırakıp Ankara’ya taşındı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Dış İlişkiler ve Protokol Başkanlığı’nda çalışmaya başladı sonra Milletvekili danışmanlığı yaptı. 7 koca senenin ardından ise artık ciddi bir detoksa ihtiyaç duyuyordu. Çocukluktan beri bir diğer tutkusu olan sağlıklı beslenme ve spor alanında çalışmak, bu konuda üretmek istiyordu. Ankara’nın ilk soğuk sıkım sebze ve meyve suyu, smoothie ve vegan yiyecekler markası Juju Fresh’i kurdu. Şimdi Juju Ankara’da wellness alanında bir kültür oluşturdu. İpek de sizlere biraz sağlık, biraz beslenme, yoga ve hayat ne getirdiyse ne getiriyorsa onları anlatacak.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale