X

Eski ilişkilerden yeni ilişkilere taşıdığınız yükleri bırakmaya hazır mısınız?

Daha önce de aynısını yaşadım… Diğer kadın da senin gibiydi. Diğer adamlar da bana aynı şekilde davrandı… Başka zaman da hep böyle olmuştu. Ben bu yaptığımdan geçmiş ilişkimde çok pişman oldum. Ben kullanıldım. Kullanıldım da fark edemedim ve bunu bu ilişkimde de sana yaptırmayacağım. Hepsi zaten hep senin gibiydi… Benim kıymetimi zaten anlayamadılar, sen de anlayamıyorsun… Hangisi bildi ki sen bilebileceksin… Nasıl olacak da beni anlayabileceksin? Sen de beni aldatacaksın değil mi tüm diğer ilişkilerde olduğu üzere? Sen de gideceksin değil mi? Hep üzülüyorum, sen de beni üzüyorsun aynı diğer denemelerimde olduğu gibi, ben hep üzülüyorum…

Bu serzenişler tanıdık geldi mi? Bu cümleleri okumak sizi de beni yazarken olduğu kadar çok etkiledi mi? Ne kadar sıklıkla bunu “sevdiğim” dediğiniz kişiye kullanmaktasınız? Hani kılıçların doğrultulduğu anlar gibi ne kadar sıklıkla o çok sevdiğinizi bu sözlerin “keskinliği” ile paramparça etmektesiniz? Ne zaman damarınıza basılsa, hadi itiraf edin, sizler de o “geçmişten” gelenleri ortaya dökmeye başlamıyor musunuz? Sen zaten şöyleydin, ben zaten böyleydim, sen bunu yaptın, ben bunu yaptım diye sonu gelmeyen karşılaştırmalara girmiyor musunuz?

Ben bugün bu yazımda sizlerle birlikte eski ilişkilerden yeni ilişkilerimize taşıdığımız bu “aman vermez” yüklere, yaşanmışlıklara, “zor zamanlarımızda” azıcık olsun köşeye sıkıştığımızda karşımızdakini anlamaya çalışmak yerine geri püskürtmek üzere ortaya döktüklerimize bakalım istiyorum sizlerle birlikte…

Neden eski ilişkilerimizden yeni ilişkilerimize taşırız? Neden eskinin pişmanlıkları bir diğer kişinin yaptıkları daha önce sözüm ona “başımıza gelmiş olanlar” başka bir kişinin sorumluluğuymuş gibi ağzımızdan “sen de aynısın” şeklinde hiç de gerçekçi olmayacak bir şekilde böyle kolaylıkla dökülüverir… Neden sobelendiği anda kalbi kırılan bir çocuk gibi tam kaybetmek üzereyken can havliyle bunlara sarılırız… O kişileri eskilerle, eskileriyle, eskilerimizle vurmaya çalışırız?

Öncelikle bu anların farkında olmamız gerekmektedir… Belki buraya kadar okuduğunuzda şunu geçirdiniz içinizden “ben bunu hiç yapmadım”… Şimdi daha derinden daha detaylı düşünün istiyorum… Ben hemen kendimden bir örnek vereyim, bir ilişkimde yaptığım şeyler gerçekten takdir edilmemişti ve hiçbir değeri yok gibi algılanmıştı (ki o dönemde kendim bile kendimin derinden habersizdim).

Şu anda çok sevdiğim bir adam ile birlikteyim. Her anıma, her şeyime, her nefesime ne kadar çok kıymet verdiğinin farkındayım. Fakat yine de bana örneğin bir yemek yaptığımda bununla ilgili tarafsız bir görüş verdiğinde bile düşünce tarzım hemen “değer verilmeme” yönüne kayıyor. Bu sefer de yine aynı şekilde yine eskisi gibi değersizleştirildiğini düşünüveriyorum verdiğim emeklerin… Ve bu tamamıyla benim inancım olan bir akış. Aslında değersiz olan bir şey de değersiz görülen bir emek de yok… Sadece bir arkadaş gibi fikir ve düşüncelerin paylaşımı var… Ben yine de o tarafsız, o eskilerden bağımsız, o getirilen yüklerin olmadığı yerde kalamıyorum…

Bunu henüz fark etmemle birlikte, artık emeğimin çok kıymetli olduğunu biliyorum. Ve hayatımdaki adamın bana en az benim kadar çok ama çok kıymet verdiğine de eminim. Böyle bir an olduğunda, ne zaman eski yüklerime, eski düşünce şeklime geçiverecek olursam, itinayla kendime bir “dur” diyorum… Eski bitti, eski zaman geçti, o eskidendi, o başka bir zamandı, önce ben kendime çok değer veriyorum ve evet her zaman çok fazla değer görüyorum… Benim emeklerim değerlidir, daha önce yaşadığım her ne olursa olsun ben bu zamanda ve şimdideyim…

Ve bunları içimden geçirdikten sonra tüm dikenlerim, tüm silahlarım, tüm savunmalarım iniveriyor… Eskiden gelen katılaştırılmış yaralar, iyileşmemiş acılar yok olup gidiveriyor… Sadece görüşler için minnetle teşekkür ediyorum. Bugün ben olana, benimle olana sonsuz bir teşekkürle o anı kucaklıyorum… Ne sen zaten böyleydin kalıyor; ne sen de aynı diğerleri gibisin, benim kıymetimi bilmiyorsun; ne de sen zaten ne anlarsın gibi iğneleyici o sevdiğimizi yaralayıcı hiçbir söz benimle olamıyor…

Bugün bu yazımda bana eşlik eden sen, bugün geçmişten bu zamana hangi yükleri taşımaktasın? Şimdi ilişkinde yaşadığın bir an gördüğün bir şey duyduğun bir söz neleri ortaya çıkartıyor? İstemli veya istemsiz hangi sözcükleri sarf ediyorsun, zamanı geldiğinde kullanmak üzere hangi silahları kuşanıyorsun? Şimdi gel birlikte atalım o “eskileri” o yıpranmışları o adı üzerinde geride kalmışları… O zamanı geçmişleri o bugüne uymayanları…

Bugün gel yepyeni bir sayfa açalım, bembeyaz, tertemiz, pürüzsüz ve hayatı bu anı yeniden yazalım… Hazır mısın?

 

İlginizi çekebilir: İlişkilerde ön yargı: Henüz yaşamadan emin olmak mümkün mü?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale