X

En yüce hal: Kendin olma cesaretini göstermek

“Korkuyorum” dedi çocuk.
“Peki neden korkuyorsun?”
“Kaybetmekten.”
“Başka?”
“Ben olmaktan korkuyorum” dedi.
“Sen olmak neden korkunç?”
“Ben, ben olursam beni kimse sevmez diye korkuyorum, yalnız kalırım diye…”
“Başka neden korkuyorsun?”
“Kendimin ne olduğunu bilmekten korkuyorum?”
“Peki bilirsen ne olduğunu, ne olur?”
“Kendim olmaktan başka çarem kalmaz, şimdiye kadar kurduğum her şeyden vazgeçmek zorunda kalabilirim.”
“Neden peki?”
“Yaptıklarımın ‘ben’ ile ilgisi olmaması ihtimalinden…”
“Peki başka neden korkuyorsun?”
“Görsem bile kim olduğumu, ona doğru yürüyememekten korkuyorum, gerçekleştirememekten…”
“Peki yürüyemezsen ne olur?”
“Başarısız olurum, beceriksizliği kabul etmek zorunda kalırım.”
“Peki kabul etsen ne olur?”
“Yok olurum, hiç olurum…”
“Ol o zaman. Hiç ol, başarısız ve sevilmeyen ol.”

Sevilmemenin mümkün olmadığı yerde, başarı diye bir şeyin olmadığı bu sistemde, imkansızı başar!

Bizi dizlerimizden kilitleyip bir yere mıhlayan korkularımız ve uçurtma aklımız… Oradan oraya savrulup izleyen ama kıpırdayamayan…
“Bırak gitsin” desek de, sımsıkı tutunup da sağa sola bırakamadığımız gardiyanlarımız.

İnsan kendi başına kendini dikermiş gardiyan diye. Ne de olsa, ona kendinden daha acımasız davranacak kimse yok şu hayatta. Kimseler bu kadar tutsak alamaz yüreğini senden başka ve kimseler vuramaz seni prangaya. Ancak sen işte, hem de gönüllü olarak tutarsın kendini o hiç de beğenmediğin yerde.
Özgürlük, güzel bir hayal olarak kalır.

Cesaret, nezaket, zarafet ve marifettir bizi özgürlüğe götüren.
Bunlar bir olmadığında, özgürlük yanılgısında olursun. Yürek zarafeti elden bırakmadan, korkuya rağmen cesaretle, nezaketle, ehil bir marifetle yürüdüğünde, varlığa özgürlük nakşolur.
Kendinden, olduğundan korkmazsın artık. Olduğun şey, zarafetle çiçeklenmiştir çünkü. Marifetinle bezemişsindir varlığını.
Emeğin altın lokmasıdır bu, tane tane özenle uğraştığın bilincin, sana özgürlüğünün müjdesiyle geliverir.

Kendi masalını yazmaya gelenler olarak, kendi masalımızı yazmaktan ödü kopanlarız. Bu yüzden, başkalarının masallarında oynamaya gönüllü oluruz. Evren boşluk bırakmaz, gücünü sen kullanmıyorsan, senin gücünü kullanacak olan bir durum çıkarır karşına. Çünkü yaşamın da bir amacı vardır. Yaşamın da olmaya devam etmek gibi bir ajandası vardır. Senle ya da sensiz… 
Seni var ederek çoktan seçmiştir o, sabırla senin de kendini seçmeni bekler, hatırlamanı.
Eğer inat ediyorsan, direniyorsan var gücünle, önüne sana seni hatırlatacak, gücünü hatırlatacak birçok olasılık çıkarır. Buna rağmen görmüyorsan, buna rağmen olmaya geldiğin şeye direniyorsan, biraz daha zorlar seni.
Yine de olmazsa, en çok istediğin şeyi verir. Ama barınamazsın içinde. Yine de olmazsa, baştan başlar. Sana anlatıncaya kadar, en son nefesine kadar.
Ölüm en kesin şifadır. önünde sonunda anlarsın, önünde sonunda olursun kendin. önünde sonunda yaşarsın “sen” olmayı, gücünü ve güzelliğini.

Ama algın, direnen insan algısı bu şekilde anlamaz. Korkar ve cezalandırıldığını düşünür. Her şeyin üzerine geldiğini. Hem evet, hem hayır, her şey sana karşı değildir ama sanadır. Sen gör diye.
Hep bir fırsat çıkarır önüne, hiç bıkıp usanmadan. Çünkü yaşam seni sever! Sen kendini sevsen de sevmesen de, seni asla bırakmaz, unutmaz.
Yaşam demek, hava demek, su demek, bitkiler, hayvanlar, insanlar, dağlar, taşlar demek… Hepsi seni sever ve hizmet eder. Hepsi canlıdır, hepsi bizden yanadır. Kontratımızdan, sözümüzden, varlığımızdan yanadır. Hizmeti sonsuz ve marifetlidir, cesurdur.
Sen yapmasan bile o yapar, sen vazgeçsen bile o vazgeçmez.
Nasıl bir sevgiyse, kendini unutur, sen olur…
Sana da cesaretle olduğun şey olmak kalır, nezaketinle, zarafetinle, hayatın öğrettiği marifetinle…

Sen, sen ol.
Bundan daha yüce bir hal yoktur.

İlginizi çekebilir: Sığ sulardan derinlere: Sahte maskeleri bırakıp gerçek olmak

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale