X

En sık yapılan dekorasyon hataları nedir, nasıl düzeltilir?

Söz konusu dekorasyon olduğunda hiçbirimiz mükemmel değiliz. Birçoğumuz bize kendimizi iyi hissettiren, beğendiğimiz seçimler yapıyoruz. Ancak bazen bu seçimler, evimizin dekorasyonuna veya fiziksel koşullarına uymayabiliyor. Hepimiz zaman zaman dekorasyon hataları yapıyoruz. Bu hataları düzeltmek zannettiğiniz kadar zor değil. Bunun için öncelikle hataları tespit etmek gerekiyor. İşte en sık yapılan dekorasyon hataları ve düzeltmenin yolları:

1. Koyu renk duvarları aydınlatarak odanızın havasını değiştirin.

Koyu maviler, gri tonları, koyu yeşiller artık evlerin duvarlarında daha çok karşımıza çıkıyor. Koyu renk duvarlar; mekana zarafet ve drama katmasının yanında, karanlık ve loş bir hava da veriyor. Eğer evinizde koyu renk bir duvarınız varsa, bu duvara farklı yönlerden gelen ışıklarla aydınlatmalısınız. Koyu renkli duvarların olduğu bir mekanda en sık yapılan hata, bu koyu renkli duvarın önünde küçük ölçekli eşyaların kullanılmasıdır. Oysa büyük ölçekli eşyalar ve bol aydınlatmayla koyu renkli duvarların olduğu mekanları daha ferah bir hale dönüştürebilirsiniz.

2. Raflarınızı saklama alanı olarak kullanmaktan vazgeçin.

Evinizdeki rafları, eşya saklama alanı olarak görüyorsanız yanılıyorsunuz. Elinize geçen her eşyayı rafa koyuyorsanız, evinizdeki dağınık ve karmaşık havadan kurtulamazsınız. Eğer raflarınızın daha şık görünmesini istiyorsanız, iyi bir tasnife ihtiyacınız var demektir. Raflarınıza yerleştireceğiniz eşyaları gruplandırabilir ve eşyaların sayısını azaltabilirsiniz. Böylelikle daha sade ve şık bir görünüm yakalayabilirsiniz.

3. Kanepe seçerken işlevsel olmasına özen gösterin.

Kanepeniz çok şık görünebilir. Ancak kedinizin tüyleri toplanıyor, çocuğunuzun döktüğü içeceğin lekesi bir türlü çıkmıyor, gelen misafirleriniz için konfor sağlamıyorsa doğru bir seçim yaptığınızı söylemek biraz güç. Kanepe, bir salonun en önemli öğelerinden biridir. Hatta dışarıdan gelip evinizin konforunu hissettiğiniz, size “yuva” duygusunu veren eşyalardan biridir. Bu yüzden kanepe seçerken, sizin yaşamınıza uygun olmasına dikkat etmelisiniz. Eğer kanepeniz, kendinizin tüylerini topluyorsa üzerine tüy toplamayan bir örtü atabilirsiniz. Kanepenizin kumaşı leke tutuyorsa, büyük yastıklarla veya kanepe örtüleriyle bu lekeleri kapatabilirsiniz.

4. Duvarınızdaki tablolar sizi yansıtsın.

Duvarınızdaki tablolar, çerçeveler evinize karakter katar. Eğer bunları simetrik bir şekilde dizerseniz, devlet dairesine dönebilir. Birbirinden uyumsuz bir şekilde sergilerseniz, bu sefer de yaratmak istediğiniz o karakter duygusu oluşmaz. Öncelik bir ana tema belirlemelisiniz. Hangi çerçevenin etrafında şekillenmesini istiyorsunuz? Bu çerçeveyi merkeze yerleştirdikten sonra diğerlerini de etrafına yerleştirmelisiniz. Bunu simetrik bir şekilde yapmak zorunda değilsiniz. Asimetri, sıkıcılıktan kurtulmanızı sağlar. Farklı dokuları ve şekilleri bir arada kullanabilirsiniz. Örneğin bir renk teması belirleyip, buna göre bir yerleşim oluşturabilirsiniz.

5. Evinizi tarz sahibi yapmak isterken sıcaklığını kaybetmesine izin vermeyin.

Evinizin dekorasyonu konusunda hassas davranıp, en dekoratif ürünleri seçebilir, her şeyi dekorasyon kurallarına göre yerleştirebilirsiniz. Ancak bazen bu kadar tarz sahibi bir ev, konforunu ve sıcaklığını kaybedebiliyor. Örneğin salonunuzdaki kanepe, sosyal etkileşimi kolaylaştıracak şekilde yerleştirilmelidir. Girişe sırtını dönmüş bir kanepe, üzerinde oturup keyifli vakit geçirme düşüncesi oluşturmaz. Salonunuzda tek bir kanepe varsa, yanına başka bir koltuk, minder veya sandalye koymalısınız. Eşyaların, sosyal etkileşime izin verecek yakınlıkta olmasına özen göstermelisiniz.

6. Odak noktası belirleyin.

Bir odaya girdiğinizde, etraftaki her şey dikkatinizi çekiyorsa, bir şeyler yanlış demektir. Odaya girdiğinizde bir şeyin öne çıkması gerekir. Bu bir kanepe, çerçeve, halı, sehpa, masa, koltuk olabilir. Öncelikle odak noktası belirleyin ve diğer eşyaları buna göre dekore edin. Bu aynı zamanda dekorasyon konusunda işinizi de kolaylaştıracaktır.

7. Dekorasyon tembeli olmayın.

Evinizde uzun süredir değişiklik yapmadıysanız, dekorasyon tembeli olabilirsiniz. Bazen her şeyi birbirine karıştırmak, her şeyin yerini değiştirmek, deneyip deneyip yanılmak iyi olabilir. Evinize yenilik katın. Bu yeniliği katarken yanlış yapmaktan korkmayın.

İlginizi çekebilir: Küçük yatak odaları için şık ve işlevsel dekorasyon fikirleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale