X

Elemental beslenmeye bakış 2: Ateşleyici güç

om gan ganapataye namo namah” mantrası ile başlayalım yazımıza. Ses oldukça değişik bir konu. Ne anlamana geldiğini ya da gelebileceğini bilmiyoruz. Geçmiş uygarlıkların neler yaptığına dair bilgilerimiz var ses ile. Mantra da bunlardan birisi. Belli bir kod olarak düşünebiliriz bu ses şifresini. Belki bu konuda araştırma yapan dostlar bizleri aydınlatabilir, buradan onlara da seslenelim.

Yine Fakirlerin eterik maddeyi manipüle yeteneklerini de hatırlatalım kendimize. Batı uygarlığı olarak maddenin en kaba halinin içine dalmış durumda olduğumuz için bu hatırlatmalar iyi geliyor. Birçoğumuz daha konfor alanı aşamasındayız. İstemekle yapmak arasındaki yedi kanununu çalıştıramıyoruz.

Konumuza gelelim. Başlıktan da anlaşılacağı gibi Ateş’teyiz. Toprağın üzerinden yükseliyoruz, başka bir şansımız da yok değil mi? Elementlerin yöneticilerine selamlar olsun. Onları kutsayalım. Bu bilgeliği bize verdiler. Sonumuz Prometheus gibi olmadı, değil mi? Sonuçta birimiz ateşi Tanrılardan çaldı. Peki, şu çalıntıya biraz daha bakalım.

Üç, iki, bir… Ateş! Bam! Kara şahin düştü. Kışın sular geri geldi. Tepemizden aşağıya, yer çekimi sağ olsun, sular yağıyor. Ateşi arıyoruz hayatımızda. Üşüyoruz, ısınmak istiyoruz. Suyun nemliliği bize iyi gelmiyor. Ateşin kuruluğunu istiyoruz. İsteyelim, kozmik ateşi de isteyelim. Belki dönüşmek isteyen dostlar bu ateşi kullanırlar. Yaşadığımız kova çağı zaten başımızdan aşağı bir kova suyu bu yeşil gezegene döküyor. Gezegenimiz için “Güneş’ten almayı bilen” desek hiç de kötü bir tanım yapmamış oluruz. Evet, tam bir dişi kendisi. Alan ilke. Okey, Güneş de bu önermede dualite gereği Eril ilke oluyor sanırım. Tohumlayan, veren. Peki, yeşile geri dönelim.

Çamur ve sudan yaratılmış bizler de dört element ile idare ediliyoruz. Özellikle de fizik bedenimiz. Arkadaşımızın döngüsü tam bir element döngüsü. Evet, daha yakından bakalım. Elementin fazla olması ve az olması durumundan yola çıkalım yine.

“Ateşin fazlalığında enerji de yüksektir ve büyük cesaret verir kişiye. Bu neşeli, coşkulu, hevesli kişiler kolay kolay bir şeyden korkmazlar ve bu dünyaya izlerini bıraktıracak hareketlilikler peşindedirler.

Bu anlamda böyle bir ateşi taşımak güçlü bir egoyu da yanında taşımak anlamına gelir. Sürekli bir şey yapmak isterler, hareket halindedirler. Bazen bu ateş, bedenlerine, tenlerine de yansır. Giderek kırmızılaşırlar… Şey yapamadıkları zaman enerjileri düşer ve ilgilerini kaybederler. Bazen çok istekli ve zorlayıcı olabilirler. Sorunları çözmek için fazla kafa yormadan direkt harekete geçmek isterler. Sabır güçlü yönleri değildir.

Ateş elementinin fazlalılığı kişinin kendisinden daha çok etrafı için sorun olur. Bu kişilerde aşırı benmerkezci yaklaşımlar olabilir. Ateş etrafını ısıtmasıyla sevgiyi hissettirirken, ateşin fazlalığı gösterişçi, gürültücü ve yakıcı, kavurucu olabilir. Bir şey olmaz tavrı ve sorunları hafife alma eğilimi hakimdir ve bu nedenle sorunları artık çok geç olana kadar göremeyebilirler. Sorunları geç olana kadar görememek, özellikle ilişkilerini zora sokar, başkalarına karşı kolayca ilgisiz, duyarsız, düşüncesiz ve kaba olabilir ve bunu hiç fark etmeyebilirler.”

Ateş elementi kalp ve ince bağırsak ile ilgilidir

Aşırı baharatlı yiyecekler, kızartmalar, çok acı gıdalar, yağlı etler, serinletici besinler ve aşırı hayvansal ürünlerin tüketimi ateş elementini zayıf düşürür. Hafif acılar, hafif baharatlı tatlar, ısıtıcı yiyecekler, kırmızı mercimek, kırmızı renkli gıdalar ateş elementine, dolayısıyla kalp ve ince bağırsağa iyi gelir.

Bir sonraki yazımızda suya bakarız.

İlginizi çekebilir: Elemental beslenmeye bakış 1: Toprağın gücü

Avni Onur Sevinç: Gelişimimize uygun ekolojiyi inşa etmek için çalışan bir Doğa. Doğa, aynı zamanda arkadaşlarını da arar. Bu temiz ekolojide olmak ister misin?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale