X

Egonun korku senaryolarından kaçma: Özgüvenli olmanın yolu korkularla yüzleşmekten geçiyor

Çok kısayım. Çok uzunum. Çok kiloluyum. Çok zayıfım. Güzel/yakışıklı değilim. Aynaya baktığım kişiden hoşlanmıyorum, bana neden baksınlar ki? Göbeğim var. Vücudumu beğenmiyorum. Beceremem ki. Bu benlik bir şey değil. Asla insanların önünde konuşamam. Kendimi gösterince ya aslında nasıl biri olduğumu öğrenirlerse? Gerçekte ne kadar beceriksiz olduğumu anlarlarsa?

Hangilerini kendine söylüyorsun? İç sesin sürekli bunları mı tekrarlıyor? Bu ses en son ne zaman harekete geçmeni engelledi? Aslında tüm bu ifadeler tek bir yere çıkıyor: Yeterli değilim hissi. Özgüvensizlik dediğimiz şey de tam olarak bu yetersizlik duygusu. Yetersizlik duygusu ise egonun korkularından geliyor.

Egonun temel özelliği bilinmezden korkmasıdır, o aynı mevcut durumu korumaya çalışan, çok güçlü stratejiler kullanan bir asker gibidir: Seni içeriden çok iyi tanıyan bir asker. Tüm komuta ondadır. Tek vazifesi mevcut durumu muhafaza etmek ve ne pahasına olursa olsun seni tehlikelerden korumaktır. Ama unuttuğun bir şey var. Egon komutayı ele almadan önce hayatın senin için bir oyun gibiydi. Sen bu zamanları unuttun. Dünyaya geldiğin günü düşün. Anne karnında iken ihtiyacın olan her şey sana karşılıksız olarak verilmişti. Hiçbir şeyden habersizken bile tüm ihtiyaçların karşılanıyordu. Ve bu süreç boyunca hiçbir zaman bir sonraki gün için kaygılanmıyordun.

Ta ki ergenlikle birlikte bilinçli bir birey olana kadar. Peki, harika dünyana ne oldu? Aslında bilinçli bir birey haline geldiğinde de tüm ihtiyaçların karşılanmaya devam ediyordu, fakat bunun kaynağını göremediğin için sıkıntı burada başladı. Bilinçli bir birey olunca değişen tek şey artık sorumluluk alman gerektiğiydi. Sorumluluk almak seni korkuttu. Çünkü değişmen gerekiyordu ama nasıl yapacağını bilmiyordun. Çünkü öğrendiklerinle yapmak istediklerin uyuşmuyordu.

Sen kendi kararlarını aldığını sanırken belki de özgür değildin. En önemlisi de isteklerinin nasıl gerçekleşmesi gerektiğine karışır oldun. Yargılamaya, hesaplamaya, eleştirmeye, beğenmemeye, suçlamaya ve mücadele etmeye başladın. Ancak istekler bu şekilde gelmiyordu. Ve sen bunlara sebep olan, seni çok iyi tanıyan ve tek vazifesi seni korumak olan egonla ilişkini kestin. Öyleyse şimdi kendine sor, egon devreye girdiğinde seni nelerle korkutuyor? Neleri kaybedeceğini söylüyor? Sana beceremeyeceğini, rezil olacağını, boşa kürek çektiğini, elindekileri de kaybedeceğini ya da hiçbir şeyin değişmeyeceğini mi söylüyor? Bu sorularla yüzleşmekten kaçındığın için korku ve güvensizlik yakanı bırakmadı. Bu durumda elde ettiğin sonuç hiçbir zaman tatmin edici olmadı çünkü korkular senin yolunu çoktan tayin etmişti.

Kendin için egonun korkusuyla yüzleş. Kim olmak istiyorsun? Bu yeni kişi olduğunda kaybedebileceklerini yaz. Bunlar, ego tarafından söylenen korku senaryolarıdır. Bunları yazdıktan sonra bırak ego seni iyice köşeye sıkıştırsın. Hatta bunu daha da somutlaştır: Egonun seni uçurumdan atmaya çalıştığını hayal et. Ama sen de kollarını açarak buna teslim ol. Kaçmak korkularına güç verir. Kaçma, yüzleş ve her ne olacaksa buna teslim ol. Ve korkma, egon seni uçurumdan aşağı atmayacak. Onun tek görevi seni korumak. Ne kadar çelişkili değil mi?

Ego bunu yaparken en kötü senaryoları göstererek seni korkutacak çünkü o her türlü değişimi bir tehlike olarak görüyor – bu senin hayalin bile olsa. Tam uçurumun kenarındayken korku senaryolarınla yüzleş. Korktuğun senaryoda nasıl davranırdın? Sonrasında ne yapardın? Bunları dürüstçe ve kaçmadan yanıtla. Korkuyla yüzleşmenin onun etkisine girip kurban rolü oynamak olmadığını unutma. Korkuyu kabullenince nasıl bir çaba göstereceğine odaklan. İşte istediğimiz cevaplar tam olarak burada. Başkasının başına kötü bir şey gelse mutlaka yardımcı olurdun değil mi? Bir çaba gösterirdin. İşte buradaki çabayı korku senaryonda kendin için de göstermelisin. Amaç kendini uçurumdan aşağıya atmak değil, tam da burada yeniden ayağa kalkmak ve yoluna devam etmektir.

Buraya kadar yazılanlardan da anladığın gibi, yetersiz hissetmenin kaynağı aslında seni korumak isteyen ama korkularınla seni hareketsiz bırakan egon. İster inan ister inanma kim olacağını duygu ve düşüncelerinle şekillendiriyorsun. Bu korkular seni kabında tutar. Değişemezsin. Ama hayat durağan değildir, sürekli değişim halindedir. Sen de bunun içindesin. Ve düşündüğün ve yaptığın her şeyden sorumlusun.

Her şey bir bumerang gibi sana geri döner. Öyleyse kendinle diyaloğuna dikkat et. Kendine güvenen insan kendini azarlamaz. Azarlamak bir işe yaramaz. Azarlanan ve suçlanan biri yoluna devam edemez, vazgeçer. O zaman vazgeçmeye bahane yaratma. Kendini destekle. Kendine bir söz ver ve onu yarı yolda bırakma. Gerçek seni göstermekten çekinme. Böylece kendine güvenin gelecek. O zaman isteklerin de seninle buluşmayı seçecek. Çünkü özgüven hayattaki en çekici şeydir. Destek almak istersen bana ayselkeskin2004@yahoo.com dan ulaşabilirsin. Sevgiyle.

İlginizi çekebilir: Çözüm odaklı terapi: Büyük değişimlere giden yol küçük değişimlerden geçer

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale