X

Duygularınıza sahip çıkın: Bastırdığınız duyguları nasıl özgür bırakabilirsiniz?

Bizi insan yapan özelliklerimizden biri duygularımızdır. Duyguların kişiyi harekete geçirme özellikleri vardır. Zaten duygu Latincede hareket anlamına gelen “emote” kelimesinden türemiştir. Her ne kadar bazı düşünürler duygu kelimesinin tanımlanmasının pek de mümkün olmadığını ileri sürseler de Young’a (1982) göre, duygu içinde bulunulan ortamın algılanmasıyla ortaya çıkan, bireyin iç dünyasını harekete geçiren bedensel, davranışsal ve zihinsel özellikleri içeren duyusal süreçtir. Lazarus (1984) ise duyguyu bireyin çevresindeki uyarıcıları algılaması ve değerlendirmesi sonucu oluşan iç yaşantılar olarak tanımlamaktadır.

Her bir duygumuzun bir işlevi vardır. Duygularımız örneğin bir doğal felaket esnasında korkup kaçmamızı sağlayarak hayatta kalmamıza yardımcı olurlar. Negatif duygular da tıpkı pozitif duygular gibi bizim bir parçamızdır. Negatif duygular aynen fiziksel bir acı ya da ağrıda olduğu gibi, bizi dikkat edilmesi gereken potansiyel bir sorun olduğu konusunda uyarırlar (Beck, 2001).

İnsan ırkının sahip olduğu duygular çok çeşitlidir ve bu duyguların ifade edilmesi fiziksel ve ruhsal sağlığımız için çok önemlidir. Ancak bazı insanlar duygularını ifade edemezler ve onları bastırma yoluna giderler. Araştırmacılara göre duygularını ifade edemeyen kişiler benlik saygısı düşük ve bağımlı kişilerdir (Taylor ve ark, 1992). Bozkurt (1989) yaptığı yüksek lisans tez çalışmasında duyguları ifade edememenin bireylerde gelişme ve başarı eksikliğine, acı çekme, yorgunluk ve ülser gibi psikosomatik belirtilere neden olduğu, ayrıca depresyonu ateşlemede önemli rol oynadığı sonuçlarına ulaşmıştır.

Bastırdığımız duygular aniden, şiddetli bir şekilde açığa çıkabilirler. Diyelim siz duygularını sağlıklı bir şekilde ifade etmek yerine onları bastırmayı seçen bir insansınız ve bir arkadaşınız sürekli olarak size kaba davranıyor. Onun bu davranışı sizi öfkelendiriyor ve üzüyor. Ancak arkadaşınızın hareketlerinin sizde uyandırdığı duyguları onunla paylaşmak yerine o duygularınızı sürekli bastırıyorsunuz. Bir gün bu duruma daha fazla dayanamıyorsunuz ve sizin içinizde olan bitenlerden bihaber arkadaşınıza deyim yerindeyse patlıyorsunuz. Belki de bu duygusal patlamanız yüzünden arkadaşlığınız bitiyor. Oysa arkadaşınıza çok daha önceden onun davranışlarının sizde yarattığı duygulardan bahsedebilir, onu size bu şekilde kaba davranmaması hakkında uyarabilirdiniz. Eğer siz de duygularını ifade etmek yerine onları bastırmayı tercih ediyorsanız neden böyle davrandığınızı düşünebilir misiniz? Duygularınızı karşınızdaki insana ifade ettiğinizde başınıza bir şey mi geleceğinden çekiniyorsunuz?

İş yerinde duygulara yer var mıdır?

Duygularımızı eğer dilersek arkadaşlarımıza rahatça ifade edebiliriz. Peki ya duyguları ifade etmenin oldukça problematik bir durum haline gelebileceği iş dünyasında duygularımızı nasıl yöneteceğiz? İş yerlerinde “duyguya yer yok” gibi yanlış bir inanış vardır. Oysa insanın olduğu her yerde duygu da vardır. Tipik bir iş haftasında birbirinden farklı onlarca duyguya sahip olabilirsiniz. Sunum yaparken endişe, müdürünüz size sesini yükselttiğinde kızgınlık, sizin hak ettiğinizi düşündüğünüz terfiyi bir başka iş arkadaşınıza verdiklerinde de kıskançlık hissedebilirsiniz. Peki duygularınızı hayatınızın her alanında iyi yönetmek için neler yapabilirsiniz?

Kendinize duygularınızı rahatça ifade edeceğiniz bir alan yaratın

Duygularınızı çekinmeden, yargılanma endişesi taşımadan paylaşmanın en iyi yöntemlerinden biri bir psikologtan destek almaktır. Gereken yardımı almaktan çekinmeyin.

Duygularınızı yazarak ifade edin

Duygularımızı bastırmamanın yolu onları illa birileriyle konuşarak paylaşmak değildir. Duygularınızı kaleme alarak da onlarla iletişime geçebilir, kendinize duygusal bir rahatlama yaşatabilirsiniz. 

Harekete geçmeden önce bekleyin

Diyelim iş yerinizde bir arkadaşınız size kaba davrandı, ona hemen duygularınızı ifade etmeden önce bekleyin. Mümkünse dışarı çıkın, hava alın ve gereken konuşmayı iş yerine daha sakin bir şekilde döndükten sonra yapın. 

Güçlü bir sosyal destek sistemine sahip olun

Problemlerinizi rahatça anlatabileceğiniz arkadaşlarınız, duygu yönetimi konusunda size yardımcı olacaklardır.

Hobi sahibi olun

Duygularınızı hobiler aracılığıyla da ifade edebilirsiniz. Örneğin bir dans kursuna yazılabilir ya da resim dersleri alarak duygularınızı sanat sayesinde dışa vurabilirsiniz.

Unutmamak gerekir ki duygularımız bize her zaman bir mesaj vermeye çalışırlar. Bu mesajı anlamanın yolu da duygularımızı dinlemekten geçer. Duygularınıza saygı duymanız, onlara kulak vermeniz ve onları bastırmamanız dileklerimle.

Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden bire bir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Öz Sevgi eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvan.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Beck, J. S. (2001). Bilişsel Terapi: Temel İlkeler ve Ötesi. (Çev.:N.H.şahin) Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.
Lazarus, R.S. (1982). Thoughts on The Relation Between Emotion and Cognition. American Psychologist, 37, 1019-1024.
Taylor, G.J.(1992). Is Alexithymia And Somatic Complaints Psychiatric Out Patients”, Journal of Psychosomatic Research, 36(5), 417-424
Young, J.E. (1982). Cognitive Therapy and Lonelines . New Direction in Cognitive Therapy. New York: The Guilford Press.

İlginizi çekebilir: Kendini sevmek lüks değil, ihtiyaçtır: İhtiyaçlarınıza kulak verin

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale